Gül Gökçe Korkmaz

Gül Gökçe Korkmaz

PANDEMİ DÖNEMİNDE SOSYAL MEDYA

Merhaba Değerli Okuyucularım... 

Biliyorsunuz ki, bütün dünyayı etkisi altına alan bir virüsün hâlâ ne yazık ki etkisi altındayız.  Ya bir son ya da sonun başlangıcı halinde hayatımıza devam ederken hepimiz  “Evde Hayat Var " sloganı  çerçevesinde evlerimizde hapis olduk.  Aslında ' hapis ' kelimesi çok doğru olmaz çünkü kendi sağlığımız ve başkalarının sağlığı için gerekli önlemleri alırken farklı  uygulamalar ve dijital dünyayı keşfeder hale geldik .  Pandemi süreci içerisinde aslında bir nevi sosyal medya ile avunduk.  Sanatçılar için  sosyal medya konserleri, farklı konseptlerde  sanatçı konukluğu ve Bigo Live gibi uygulamalarda yayıncılık yaparak  sosyal ağlarımızı genişletebilmeyi  öğrendik.  Kendi adıma söyleyebilirim ki; Sosyal Medyayı doğru kullanırsak,  kullanabilirsek  Leb-i Derya !  Fakat dijital dünyanın mağduru  da olabilirisiniz.   Son zamanlarda göz attığım  ve içinde bulunduğum uygulamalar hem mükemmel tasarlanmış  hem de insanları kendisine çeken,  bağımlılık yaratan  cinsten.  Sosyal medya sadece insanların  sosyalleşebileceği  ya da kendini ifade edebileceği bir yer olmanın yanı  sıra profesyonel yayıncılık yaparak para da kazanabileceği bir  oluşum halinde. Dediğim gibi bir çok uygulama mevcut.  Fakat bu sihirli dünya aslında hiç de o kadar masum değil.  Çünkü bir anda insanları asosyal kişilikler haline getirebileceği gibi para kaybetme ya da arkadaş kaybetme gibi tehlikeleri de arz edebiliyor.  SOSYAL MEDYA İFŞALARI  revaçta!  Canlı yayınlarda herhangi bir cinsellik,  hakaret ya da yüz kızartıcı mevzuları   Google’ a kadar search  edilebilen bir akım  hızla devam ediyor . Bir çok ünlü ve ya fenomen denilebilecek  kişilerde bu pandemi  sürecinde evlerinde yayıncılık yapmaya ve buradan bağış sistemi ile gelebilecek sanal hediyelere talip. Bu sanal hediyeler kota veya değiş tokuş karşılığında  Dolar bazlı TL hesabı olarak yayıncıların hesabına aktarıla biliniyor.   Biliyorsunuz ki Youtube da izlenme  ve tıklanma oranlarına göre para kazandırabilen bir sistem . Bu tarz uygulamalar aslında yeni değil fakat evlerde kalındığı bu süreç içerinde sosyal medya hızla rağbet görmeye başladı.  Bu tarz uygulama sempati duyuyorum , doğru kullanıldığı takdirde herkesin kişisel, canlı  bir web sistemi  olması heyecan verici ...  Ulusal uygulamalar Türkiye'ye göre daha rahat olsa da , Türkiye de belli kurallar çerçevesinde yönetilmeye özen gösteriliyor.   Kişilerin sosyal , iş ve aile hayatından sonra kullanılabilir  olmasının daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum.  SANATÇI  AKIMIYLA DAHA POPÜLER olan uygulamalar, pandemi sürecinden  veya tam anlamıyla normalleşme yasadıktan sonra da aynı ilgiyi görebileceğini düşünüyorum.  Çünkü bu uygulamalar da kendi içerisinde fenomen sayılabilecek çok fazla kullanıcı ve rağbet hakim. Peki bir sanatçının kariyer planlaması için,  buralarda var olmanın getiri ve götürüsünü  çok iyi analiz etmek gerekiyor.  Modern dünyanın içerisinde olmak ve nimetlerinden yararlanmakta gayet kollektif  bir düşünce olabilir.  Dediğim gibi tartışmaya ve yoruma çok açık bir konudur  aslında... Tabi dünyaca ünlü bir çok sanatçı da bugün hâlâ  sosyal medyanın ekmeğini yiyor.  Kendilerine özel sayfaları,  fan grupları  ya da youtube kanalları,  sen siteleri olması zaten zorunlu bir gereklilik halini aldı.   Yeteneklerini ve konseptini  yayıncılık yaparak da ön plana çıkarmaya çalışan çok fazla yeni jenerasyon  olmasına rağmen yine de Realiteden  ve gerçek hayatın bize sunduğu samimiyetten uzaklaşılmaması  gerektiğini düşünüyorum.  Ulusal basın,  gazete , tv , dergilere  bu anlamda çok fazla iş düştüğünü düşünüyorum.    Çünkü insanları normalleştirecek sosyo- kültürel bir alt yapıları var . Sosyal medya dipsiz bir kuyu, düşmemeye dikkat etmek lazım.   Bilinçli kullanmaya özen gösterelim.  Sevgiler...

<