Peki haala ne diye
Arif Nihat Asya’nın çok bilinen şiirinde iki mısra
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın
Peki hala ne diye oyunda oynaştasın.
Bir zamanlar böyleydi. 22 yaşında İstanbul’u fethetmiş Fatih Sultan Mehmet misal gösterilerek gençlerin sorumlu olmaları istenirdi. O nesiller genç yaşlarda büyük işler başarmışlardı ve kendilerinden sonra gelen nesillerin de öyle olmasını istiyorlardı.
Xxxx
Enver Paşa 30’lu yaşlarında Genel Kurmay Başkanı, Savunma Bakanı ve Başbakandı. Talat Paşa da öyle. Mustafa Kemal Filistinde savan, Çanakkale’de yazılan destana paragraflar katarken 30’lu yaşlarındaydılar. Ömer Seyfettin, Namık Kemal o kısa ömürlerine akla ziyan işleri, başarıları, hataları, yanlışları sığdırmışlardı.
O nesil uzun yaşamayı bilmezdi. Onların kaderinde ömürleri kısa olarak takdir edilmişti. 40’lı 50’li yaşlarda herkes bu dünya hayatına veda ediyordu.
Xxxx
Eşref Edip Fergan Kara Kitap adını verdiği kitabında İslam düşmanı birinin gırtlak veremi olduğunu, sesinin kısıldığını ibret için anlatıyor. Orada ilgi çeken nokta şuydu. O yıllarda 1950’li yıllarda kanser diye bir hastalık henüz ilim alemi tarafından icat edilmemişti. Adı bilinmeyen her hastalık veremdi.
Her aileden birisi veremden ölüyordu. İşin aslı bilinmeyen her hastalığa verem denilmesiydi. Siyasi idare de şartların el verdiği anlayış ve ölçüde hastalıkla mücadele etmek için hemen her semtte bir Verem Savaş Dispanseri açıyordu.
Xxxx
Çanakkale’de 18 Mart Üniversitesinin dinlenme tesislerinde oturuyorlardı. Bir devlet memuru, alt düzey yönetici bir hanım, bir ünsüz gazeteci ve 1969-1973 yılları Adalet partisi Manisa Milletvekili mütefekkir.
Ünsüz gazeteci birden konuya dalıverdi. Değerli milletvekili, mütefekkir Vehbi Sınmaz beyie ayak vermekti maksadı.
Şimdi şurada, denizde birsinin boğulmak üzere olduğunu görsek, elimizden hiçbir şey gelmeyeceğini bilsek bile, telaşla, kurtarma isteği ile kıvranırız. Bu insan olmanın fıtratıdır.
Ama bir başka meselemiz var.
Dünya nüfusu 7 milyar. 5 milyarı Müslüman olmadığı için cehenneme akıyor. Hazreti Peygamberden rivayetle Yahudilerin 71 fırka, Hıristiyanların 72 fırka ve Müslümanların 73 fırka olacağı, bunlardan sadece bir fırkanın cennete gideceği ifade ediliyor. Yani 2 milyar Müslümandan sadece 73’te biri cennete, diğerleri cehenneme akacak.İnsanın vicdanı sızlıyor.
Bunu düşününce insanın uykusu kaçıyor.
Vehbi bey elem dolu gözlerle baktı ve evet onları düşününce dünyada en önemli meselenin iman meselesi olduğu anlaşılıyor dedi.
Xxxx
Herkesin maksadı siyaset değil, herkes devlet yönetmeye, insan yönetmeye, makam -mevki sahibi olmaya, iktidar sahibi, muktedir olmaya yanıp tutuşmuyor. Başkalarının günahlarına ağlayan insanlar da var.
Dünyada seçmek ve seçilmek önemlidir ama asıl olan hakikati seçmek, Hak tarafından seçilmektir.
Halk tarafından seçilenler Hak tarafından da seçildiklerini zannettiklerinde yanılgı gayyasına yuvarlanırlar.
İnsanın bir tek meselesi var esasında. Cehennem ateşinden halas olmak. Yaratanın razı olacağı fıtratı yaşamak, iman sahibi olmak. İman sahibi olmayan, sahip olduğu imana uygun hareketlerle dolu olmayan insanlar için ağlayan insanlar var. Başkasının yanlışlarına, hatalarına, günahlarına ağlayan insanlar var.
Xxxx
İnsan nesilleri cehenneme akarken, Müslümanların 73’ten 72’si cehenneme akarken ey iman sahibi, ey iman sahibi sen nasıl gülebiliyorsun Hayretlerdeyim.