PERU
Güney Amerika'nın batısındaki Pasifik Okyanusuna kıyısı olan Peru; Kuzeyde Ekvator ve Kolombiya , Doğuda Brezilya ,Güneydoğuda Bolivya, Güneyde Şili ile sınır komşusudur.
PERU;PORTEKİZ'CEDE "HİNDİ"
ANLAMINAGELİYOR
Malûm olduğu üzere İngilizce'de hindiye "Turkey"Türkiye deniliyor.
Özellikle ABD'de Hıristiyanların şükran günlerinin önemli bir sembolü olan hindi aslında Amerika kıtasının yerlisidir. Vahşi hindi cinsleri Kristof Kolomb kıtayı keşfetmeden de önce Kuzey Amerika'da yaşıyordu. Hatta Avrupa'dan Güney Amerika'ya ilk gelenler Azteklerin bir cins hindi ırkını ehlileştirdiklerini görmüşlerdi.
Amerikan hindileri Avrupa'ya 1519 yılında İspanyollar tarafından getirildi. Daha sonra da sonra bütün Avrupa'da yayılıp 1541 yılında İngiltere'ye ulaştılar. Ama bu hayvanı gören İngilizlerin kafaları karıştı. Bu farklı hayvanı, o zamanlar Türk topraklarına dahil olan Batı Afrika'dan Portekizli tüccarların getirdikleri Afrika hindisi ve yine Türkiye üzerinden getirilen Hint tavuğu ile karıştırdılar.Sonunda her iki ırkın farklı olduğu anlaşıldı ama ama Amerikan kökenli bu kuşun adı, 17'inci yüzyılda Amerika'ya göç eden İngiliz göçmenler sayesinde Amerikan diline bile 'Turkey' olarak yerleşti.
Portekizce anlamı "Hindi" olan ve bu konuda Türkiye ile aynı kaderi paylaşan Peru; geniş yüzölçümü, son derece zengin doğal kaynakları, renkli kültürü ve köklü devlet geçmişi ile Latin Amerika’nın önemli ülkeleri arasındadır. Ülke toprakları, İspanyol-Portekiz sömürgesinin bölgeye hâkimiyetini kabul ettirmesine kadar Güney Amerika’da medeniyetlerin geliştiği coğrafya olmuş, Kristof Kolomb öncesi bölge tarihinin en geniş İmparatorluğuna (İnkalar) ev sahipliği yapmıştır. 1531-1821 yılları arasında İspanyol sömürgesi altında kalan Peru, İspanyollara karşı yürütülen mücadele neticesinde 1821 tarihinde bağımsızlığını ilan etmiştir.
BAŞKENT LİMA'DA KOLONYAL MİMARİ TARZI HAKİM
Lima, Peru’ nun başkenti ve en büyük şehri. Güney Amerika’ nın da 3. büyük kenti kabul ediliyor, 10 milyondan fazla kişiye ev sahipliği yapıyor.
Tarihi şehir merkezi ile UNESCO dünya mirası listesinde yer alan Lima’ yı gezmeye Plaza Mayor Meydanından başlayalım.Bir diğer adı da Plaza de Armas'da ilk gözünüze çarpacak Mimari tarzı Kolonyal olan Binalar : Catedral de Lima -Lima Katedrali, Iglesia y Convento de San Francisco-San Francisco Kilise ve Manastırı, Palacio de Gobierno -Hükümet Sarayı.Başkanlık Sarayının bahçesinde Londra'da olduğu gibi öğlen saat 12:00’de sarayı koruyan askerlerin nöbet değişim merasim töreni yapılıyor.
LİMA KATEDRALİ
Şehrin en büyük Meydanı Plaza Mayor'daki bu Katedral; Barok mimari tarzda inşa edilmiş. Katedralin önünde 1535 tarihinde Lima'yı kuran Pizarro'nun heykeli var.
Francisco Pizarro, Peru'daki İnka topraklarını ele geçiren İspanyol işgalci komutanı.Keşfettiği Peru'da yaptıkları evrensel olarak bir vahşet olarak nitelendirilirken Avrupa halkınca bir kahraman olarak gösterilmiştir. Pizarro, Peru civarında faaliyet gösteren diğer bir İspanyol komutan Diego de Almagro ile mücadelesinde onu öldürtmüştür. Almagro'nun yerine geçen oğlu babasının intikamını almak için yirmi zırhlı savaşçı ile Pizarro'nun sarayını basmış ve onu öldürmüştür.
Katedral 'in tam ortasında “Portada del Perdon” kapısı var. (Affedilme kapısı). Pizarro'yu Peru’nun yerli halkı İnka’ları kılıçtan geçirip yok etmesinden dolayı Ispanya kralı bile afettememiş.
PERU, HÂLÂ YOKSULLUKLA MÜCADELE EDİYOR...
Tarihin önemli bir bölümünde iktidarın sivil ve askeri yönetimler arasında el değiştirdiği Peru’da son olarak ülke 1968-1980 döneminde askeri rejim altında yönetildikten sonra, 1980’de düzenlenen seçimlerle demokrasiye ve sivil yönetime dönülmüştür.
1821 yılına kadar ülkede egemen olan İspanyol kolonisinin beraberinde getirdiği dini, kültürel ve yönetimsel sistemin, bugün ülke nüfusunun % 43’ünü oluşturan İnkaların torunları yerli halkın yaşantısında arzu edilen olumlu gelişmeleri sağladığını söylemek mümkün değildir. Dünyanın maden, tarım, balıkçılık, su, enerji kaynakları açısından zengin ülkelerinden birisi olmasına rağmen Peru’nun hala yoksullukla mücadele eden bir ülke olması gelir dağılımındaki dengesizliği gözler önüne sermektedir.
İSKELETLERLE DOLU ST FRANCİS KİLİSESİ
15.Yüzyılda inşa edilen bu Kilisenin en önemli özelliği Katakombların ( yeraltında bulunan çoğunlukla ölülerin gömülmesine hizmet eden yapılar) olmasıdır .Birkaç kilometre genişliğine kadar ulaşabilen katakomblar Erken Hristiyan döneminde sıklıkla kullanılmışlardır.
Bu Kilisede İspanya’dan getirilen mimarlar tarafından inşa edildiği için Endülüs mimarisin etkilerini her yerde görebiliyoruz.
15.Yüzyıldan itibaren 1860 yılına kadar Soylu ve Zengin 25.000 den fazla insan buraya gömülmüş. Havuzlarda boy boy kafatası ve kollar var.Bir havuzda yalnız uzun kemikler var, bacak kemiği olabilir, diğerinde biraz daha kısalar, bir havuz yalnız kafataslarıyla dolu.Bir diğerinde uzun kemikler var...
Bu kadar karanlık ve iskeletlerle dolu Kiliseden kendimi dışarıya zor attım.Avluda mahalli kıyafetler içinde ne olduğunu anlayamadığım bir Tip; bahşiş karşılığında Fotoğraf çekebileceğimi söyledi. Fena fikir değil.Kafatası görmekten "Kafamın tası " nerdeyse atıyordu.
MİRAFLORES AŞK PARKI
Lima'nın Plaza Mayo'dan sonra Turistlerin en çok ilgisini çeken bölgesi Pasifik kıyısındaki Mirafllores ve Parque del Amor (Aşk Parkı) .
Miraflores;İspanyolca'da "Çicekleri Görme " anlamına geliyor,
BOHEM HAYATININ YAŞANDIĞI SAYFİYE KASABASI :BARRANCO
Miraflores'ı geçtikten sonra Peru'nun çoğu Romantik ve Bohem Sanatçılarının (Oyuncu, Müzisyen, Fotoğrafcı ve Desinatör) yaşadığı,Atölyelerinin bulunduğu tipik bir Sayfiye kasabası olan Barranco'ya varıyoruz.
Burada Evler,Kolanyal(Sömürge) ve "Casonas" adı verilen Cumhuriyet Dönemi Mimari tarzında yapılmış.
Peru'nun milli İçkisi Pisco-Sour'un keşfedildiği bu Kasabanın Parkının girişinde Iglesia La Ermita (Keşişler Kilisesi) bulunuyor.
PELİKAN HEYKELLERİ
Peru sahillerinde çokça gördüğümüz Pelikan kuşlarının toprağa gömülü Pelikan Başı heykelleri Lima Barranco Parkında bulunuyor.Antik Peru'da yaşamış Moche Halkı doğaya tapınırmış ve özellikle hayvanlara önem veren bu halkın sanatında pelikanlar sıklıkla tasvir edilmiştir.Pelikanların yavruları için kendilerini feda etme özellikleri mitolojide sıklıkla anlatılır.Pelikanın kendini yaralaması ve kanı ile yavrularını beslemesi söylenceleri muhtemelen pelikanın kendi gagası ile göğsünü yaralıyor izlenimi vermesinden kaynaklanmaktadır. Aslında pelikan boğaz kesesini tamamen boşaltabilmek için gagasını sıklıkla göğsüne bastırır. Başka bir olası çıkış noktası da pelikanın dinlenirken gagası göğsüne dayalı bir duruşa sahip olmasıdır, ayrıca tepeli Pelikanın üreme mevsimi başında boğaz kesesinin kan rengine dönüşmesi de bu söylencenin ortaya çıkmasına yardımcı olmuş olabilir.
PERU'NUN TARÇIN ÇİÇEĞİ :
CHABUCA GRANDA
İspanyolca "Dar ve Derin Vadi" anlamına gelen Barranco; .Komşu Kasaba Charrilos ile 19.Yüzyılda Lima Burjuvasisinin yaşadığı, Plajlarından yararlandığı Aristokratik bir mıntıkaymış.
Barranco'lu şarkıcı kompozitör Chabuca Granda 'nın(1920-1983) Heykeli Parka dikilmiş.Granda'nın meşhur Şarkısı "La Flor de la Canela" "Tarçın Çiçeği " Melodisinde ismi geçen Atlı Adamın Heykeli de yanı başında duruyor.
PUENTE DE LOS SUSPİROS
İÇ ÇEKİŞLER KÖPRÜSÜ
Bohem Kasaba Barranco'nun Pasifik Okyanus'una bakan kısmında Puente de los Suspiros "İç çekişler Köprüsü" bulunuyor.Pasifik Savaşında imha edildikten sonra yeniden inşa edilen bu Köprünün Romantik ve Acıklı bir Hikayesi var: Vadiye bakan bir Konakta zengin bir Ailenin Kızı yaşarmış.Kız,bir gün sokaklarını süpüren yakışıklı bir Gence aşık olmuş.Zalim Baba (Tıpkı bir Yeşilçam Klasiği gibi) bu Aşka karşı çıkmış.Kız,günlerce "Ahh..!"çekmiş.Hâlâ "İç Çekişleri" Vadide yankılanıyormuş.Ben de içimden şöyle diyorum :
"Ahh...Ahh..Bir "Ahh..." çeksem Kâse-i Fağfurdan binlerce Ahhh işitilir"
EL SALTO DEL FRAİLE
KEŞİŞİN ATLAYIŞI
Lima yakınlarındaki Chorillos Kasabasında bir Tepeden günün belli saatlerinde bir Keşiş dini kıyafetiyle aşağı Denize atlıyor,Birkaç Dakika sonra kayalıkları tırmanıp yukarı çıkıyor.Turist Otobüsündeki Bizler bu cesaret isteyen ölümüne atlayışı nefes almadan izledik.Biraz Keşiş yanımızdaydı.Herkes gönlünden ne koptuysa verdik ve alkışladık O'nu.
Tepedeki Manastırın yerine El Salto del Fraile "Keşiş'in Atlayışı "adıyla şık bir Restoran inşa edilmiş.
TÜRK MARİACHİ (!) PERU'LU MESLEKDAŞIYLA ŞARKI SÖYLÜYOR...
Mariachi;Meksika filmlerinden aşina olduğumuz, kocaman şapkaları, işlemeli kısa ceketleri (veya pançolarıyla) gitar çalıp şarkı söyleyen, geleneksel Meksika müzisyenlerine verilen isim. Bendeniz bir ara Latin Amerika ülkelerinde sıkça gösterilen acılı Hamburger Reklamında Trompet çalan bir Mariachi'yi canlandırmıştım.Bu kez Lima sokaklarında icrayı faaliyette bulunan bu Meslekdaşımla(!) şu şarkıyı dile getirdik:
"Mariachi me acompaña cuando canto mi Cancion de Amor"
"Ne zaman Aşk Şarkımı söylesem Mariachi bana eşlik eder"
İNKALARIN SAHİL ŞEHRİ: PACHACAMAC
Lima çevresinde gezilmesi görülmesi gereken önemli İnka arkeolojik alanlarından biri de Lima'ya bir Saat mesafedeki Pachacamac.
Şehir kurulduğu dönemde İnkaların en önemli bir sahil şehri olan Pachacamac;İnka İmparatorluğu döneminde önemli dini merkezlerden biriymiş,Oldukça büyük bir alana yayılmış olan bu Arkeolojik bölgenin ismi aynı zamanda İnka İmparatorunun da ismi oluyor.iki kelimeden oluşuyor: Pacha ve Camac. Pacha: ‘Dünya’, Camac ise ‘Canlandıran şey’ anlamına geliyor.Bir başka ifadeyle Eski dönemlerde Ateş Tanrısı olarak bilinenen, dünyayı ayakta tutan, dengeleri kontrol eden Güneş Tanrısı’ nın oğlu.
MACHU PİCCHU
Bugüne kadar çok iyi korunarak gelmiş olan İnka Uygarlığının antik şehri Machu Picchu;Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir.
1911 yılında keşfedilen bu Antik İnka şehri And Dağlar'ında 2.360 m yükseklikte bir Vadi üzerinde kurulmuş olup Peru'nun Cusco şehrine 88 km mesafededir. Şehir, İnkalı bir hükümdar tarafından 1450 yılları civarında inşa ettirilmiştir. İspanyol istilacılar 1532 yılında buraları işgal ederken sık dağlar arasında kalmış bu şehir, istilacılar tarafından fark edilmemiş ve bu sayede zarar görmemiştir. Machu Picchu 200'den fazla merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapıdan oluşur. Şehrin 3000 basamağı bugün hâӀâ gayet iyi durumdadır.
Kuruluş amacı ve anlamı bugüne kadar gelmiş olan tartışma konusudur. Günümüze gelmeyi başarmış bilimsel kanıt içerikli çok fazla ipucu bulunmamasından sadece tahminler yapılabilmektedir. Bu yüzden o zamanlardaki adı bilinemeyen şehir, ismini bugün yakınlarda olan bir dağ zirvesinden almıştır.
CUSCO:AND DAĞLARI-LAMALAR
Machu Picchu'ya gitmek için önce Cusco’ya ulaşılması gerekiyor,Uçak ile 1 Saat Otobüs ile 24 Saatte Cusco'ya varılıyor .
Cusco, Güney Amerika kıtasının batı sahillerinin yarısından fazlasını yönetmiş Inka İmparatorluğu’nun başkenti. İspanyollar burayı İspanyollaştırmak için çok uğraşmışsa da hala yerel kültür devam ediyor.
Cusco’nun İspanyol koloniyal mimarisinin içinde dolaşan yerel kıyafetli kadınlar ve sırtlarında heybelerindeki yavru lamalarla
görünce Inkalar’ın Şaman Kültüründeki insan ve doğa arasındaki bozulmamış güçlü bağ hemen farketiliyor.
Sırası gelmişken hatırlatalım: Cusco'da yüksek irtifa nedeniyle rahatsızlık duyabiliyormuş Turistler.Bu nedenle olası bir rahatsızlık geçirmemek için Doktora danışmakta yarar var.
Konaklama Cusco'da yapılıyor.
Daha sonra Machu Picchu'ya Tren veya Otobüsle gidiliyor.
Tropik Amazon yağmur ormanlarının ve And dağların arasında kurulmuş bu gizemli şehirde İnka imparatoru
Pachacutec’nin 1438-1472 yılları arasında yaşadığı sanılıyor.
Pachacutec, Büyük İnka İmparatorluğunu kurduktan 54 yıl sonra Kaşif Cristof Colomb Yeni Dünya’yı keşfetmek için İspanya’daki küçük bir limandan gemileriyle yola çıkar. Amerika Kıtalarını keşfederek, maceracılara ve işgalcilere buranın kapılarını açar. Francisco Pizarro komutasındaki İspanyollar, Pachacutec’nin kurduğu imparatorluğu, İnkaların daha önce hiç görmediği ateşli silahlar, atlı askerler ve bu toprakların hiç tanımadığı Çiçek hastalığı ile yıkar.
İnka imparatorluğu düşüşe geçince, bir zamanlar 1000 kişinin yaşadığı bu canlı şehir terkedilir ve yaklaşık 500 sene tarihten silinir.
İnkalar, şehri korumak ve saklamak için Machu Picchu’ya giden yolları ve geçitleri ortadan kaldırmışlar. Bölge çok yağmur aldığından, kısa zamanda büyüyen bitkiler bütün şehri kaplamış ve İspanyollar burayı bulamamış.
Amerikalı Profesör Hiram Bingham tarafından 1911 yılında keşfedilmiş ve Dünya’nın en önemli arkeolojik buluşlarından biri olmuş.
1983 yılından bu yana Unesco Dünya Mirası listesinde bulunan Machu Pichu, Dünya’nın en önemli ve etkileyici Arkeolojik bölgelerinden biri olarak kabul ediliyor.
PERU MUTFAĞI
Japon mutfağı dünyaya yayılmadan önce neydiyse, Peru mutfağı da şimdi o. Dünyanın en önemli balık cennetlerinden sayılan Peru'nun Balık zenginliğinin kaynağı şundan geliyor:
Şili’nin güney ucundan başlayıp Pasifik’te kuzeye doğru akan büyük bir soğuk su akıntısı var: Humboldt Akıntısı. İşte bu Humboldt, durmaksızın Antarktika’nın soğuk denizlerindeki balıkları Şili, Peru ve Ekvador ülkelerine taşıyor. Bu öyle bereketli bir akıntı ki, dünyada avlanan balıkların yüzde 20’sini Humboldt getiriyor. Bu sayede Peru’da örneğin her gün 70 farklı çeşit deniz mahsulü çıkıyor.Peru’nun milli yemeği;lime (sert,yeşil limon) suyu, tuzda oğulmuş taze kırmızı soğan,kırmızı acı biber, 'Aji' (döğülmüş sarımsak),kişniş, mısır ve patatesin marine edilmesiyle yapılan Ceviche' adlı Deniz ürünü çok revaçta.
Ülkede en çok Ceviche lokantası var. Bunlara ‘Cevicheria’ deniyor. Genelde sadece öğlenleri açık oluyorlar. Sabah yakalanan taze balıklar tükendiğinde Lokantalar da kapanıyor. Zaten Peru'da günün en önemli öğünü öğle yemeği. Peru Mutfağında tadabileceğimiz yemekler:
Baharatlı lahana ile haşlanmış patates ve yumurta ile hazırlanan en klasik başlangıç yemeği Papa a la Huancaína.
Arroz chaufa,Çeşitli sebzeler, yumurta ve etin soya sosu eklenerek pişirilmesi ile yapılmış kızarmış pirinç.
Lomo saltado,Bonfile et parçalarının soğan, domates, acı biber ve baharatlarla sotelenmesiyle hazırlanan ve kızarmış patatesle ve pilavla sunulan yemek.
Cancha bir çeşit atıştırmalık soslu kızarmış mısır
PERU VE LİMA'NIN ANIMSATTIKLARI
--Peru'da içki fiyatları ucuz.
--Patatesin Anavatanı
---Amazon Nehri bu ülkenin topraklarından doğuyor.
---Kadın ve Erkek boy fukarası insanlar
---Brezilya, Arjantin, Şili, Uruguay, Bolivya ve Ekvador'dan sonra Filistin'i tanıyan bir diğer Latin Amerika ülkesi.
---Peru Mutfağında tropik meyvelerle patates , fasülye ve özellikle de mısır,et ürünleriyle birlikte harika lezzetler elde ediliyor.
--Pisco,mill içkisi.
--Yemek yemek kültürlerinde öyle önemli bir yere sahiptir ki her özel güne , anma törenine ya da festivallere mutlaka bir yemek eşlik eder.Hatta yılın belirli bir zamanında mezarlığa gidip kaybettikleri yakınlarının başında onların en sevdiği yemeği , tatlıyı , meyveyi vs . yemek gibi ilginç bir gelenekleri vardır.
--Dünyanın en büyük Kuşkonmaz üreticisi.
--Lama eti tadılabilir
-- Colca vadisi dünyanın en derin kanyonu, 3680 metre. vadinin bir bölümünde And Akbabalarının olduğu yerlerde Oksijen azlığından baş ağrısı ve dönmesi olabilir.
---Lima'ya yaz-kış yılın hiç bir mevsiminde hiç yağmur yağmamış(!)
---Kara Dayı ve Fatmagül'ün Suçu Dizileri Peru Televizyon Ekranlarında gösterildiği için Türkleri tanıyorlar.