PİL
Pil lazım oldu.
Saat, uzaktan kumanda, kablosuz klavye için değil...
Yaşamak için!..
Kalbim tekliyor. Elektrikler gidince gözüm kararıyor, bilincim yitiyor...
Gidip gelmemek de var...
Doktora başvurdum. Muayene etti. Tetkiklerimi inceleyip , kararını verdi; dedi ki;
-Sen kalp hastasısın. Sana pil takacağız!.. Moralim bozuldu; isyan ettim;
- Neden Yarabbi ? Neden ben ? dedim. Akşam üzeri, hava serin, hafif yağmurluydu.
Doktor Siyami Ersek Hastanesi’nin önü kalabalık;ellerinde yiyecek poşetleri ile ziyaretçiler
uzun ince bir yolda, bir aşağı bir yukarı gidip geliyorlar...
Havada hafif bir arabesk kokusu var...
Durdum ; hastanenin bahçesindeki çamların koyu yeşil iğneleri rüzgarda dalgalandı; bankta
oturan kederli hasta sahipleri bir ara , sohbetlerine ara verir gibi oldular.
Bir bankanın tahsis ettiği banklardan birine oturdum.Çay içiyorum. Önümden eli poşetli
ziyaretçiler geçti. Kimi hastaneye girdi , kimi hastaneden çıktı.
Yandaki bankta oturan başı leçekli kadınlardan biri , sigarasından derin bir nefes , ta içeriden
bir “of” çektikten sonra hastasının sağlığı için dualar etti. Refakatçi kara kuru zayıf
kadın,tespitlerime göre saçına kına yakmış, gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştü.
Kulak misafiri oldum; bir ara ağzından kaçırdı; Adanalıydı. Dinleyen kadını göremedim.
Sırtı bana dönüktü.
Bir kedi gelip kadınların önünde durdu ,bir hayıflanan kadına , bir de onu dinleyen kadına
baktı , miyavlamadan çekti gitti.
Ellerini montunun içine sokmuş , orta yaşlarda orta karar göbekli, kel bir adam aşağıya doğru
yürüdü. Uzun kara entarisi yerlerde sürüklenen kara çarşaflı bir kadın ise yukarıya doğru
yürüdü.
Meraktayım; ayağım buraya düşmüşken kovuşlara bir ziyaretçi gibi girip pilli bir hastaya ;
-Pilinizden memnun musunuz, diye sorsam mı?
Güvenlikçilerden biri elleri poşetli irili ufaklı orta karar bir ziyaretçi gurubu ile benim
yolumu kesti ;
-Hanımlar, ziyaret saati bitti.Bir sonraki ziyaret altıda!..Sonra bana dönüp;
-Sen de yarın gel. Pil ile ilgili birim bugün kapalı, dedi.
Zihnim sorularla doluydu.Ha bire alıp veriyorum ..Denildiği gibi piller küçülmüş müydü?
Küçülen piller fiyatı ne kadar kabartmıştı ? Devlet gerçekten Zeki'nin dediği gibi vatandaştan
pil parası almıyor muydu?
Gerçi çok kişiden duymuştum;
-Tek kuruş ödemedik,demişlerdi...
Devletin parasıyla okuyup şimdilerde özel bir hastaneye geçmiş olan Hipokrat yeminli
kadim doktorum , hesabımı çoktan yapmıştı. Vicdansız herif gözlerimin içine baka baka;
-Sana göre ne var? Senin için yüz bin lira da ne ki? deyivermişti.
Bu sözü beni huylandırdı. Tilki herifin derdime derman olacak özel pilime özel bir önem
atfederek hakkımda “özel bir operasyon ” hazırlığına girişmişti.
İthalatçı firmayı aradım.
Pil fiyatlarını sordum.
Firma önce , pil fiyatlarını benimle paylaşmak istemedi. Firmaya bu tavırlarının bazı özel
hastanelerce istismar edilerek hastaların maddi yönden sömürüldüğünü, sırtlarından haksız
kazanç sağlandığını , buna çanak tutmalarına devam etmeleri halinde bu tutumlarını sosyal
basında paylaşacağımı ihtar ettim.
Bunun üzerine ithalatçı firma , bu özel (!) pilleri özel hastanelere beş ila onbin dolar
arasında bir fiyatla pazarladıklarını belirtti.
Pil fiyatı çıkınca ortaya çıkan operasyon bedeli korkunçtu !
Peki bu değeri kendinden menkul bu herifin yüzüne vursam , kumpasına son verecek miydi?
Can pazarında insafsızca kurulmuş tezgahın içindeydim. Kadim doktorum (!) kendisine
duyduğum güveni kötüye kullanarak beni ustalıkla kurduğu özel bir kumpasın içine atarak,
operasyon masasına yatırmıştı.
Onunla hesaplaşmaya karar verdim. Allah'a sığındım. Devrisi günü kalkmak üzere başımı
yastığa koydum.