FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

POZİTİF_BAKIŞ

Beden, beyin ve ruh birbirini tamamlayan bir bütünün parçalarıdır. Ruhumuza ve beynimize iyi gelen şeyler, bedenimizle de faydalı olur. Beyin, zihin ve ruh bozulursa beden de zarar görür. Bedenimizin sağlıklı olması, ruhumuzu ve zihnimizi de sağlıklı tutar.

Akıl ve zihin dediğimiz, Allah’ın bizlere bahşettiği enerjidir. İnsanlar bu enerjiden faydalanarak akıllarını kullanırlar.

Aklını iyi kullananlar bedenini ve ruhunu sağlam tutar, başarılı ve huzurlu olurlar.

Stres ve depresyondan korunma yolunda atılması gereken en önemli adım, vücudu aktif tutmaktadır.

Bedenimizi spor,

Beynimizi okumak,

Ruhumuzu ise iman zinde tutar.

Günlük fiziksel aktivite, okuma ve araştırma, müzik dinleme, dini bilgiler, ruh sağlını iyileştirmenin yanında kalp ve damar sağlığına da katkıda bulunur.

Düzenli spor yapmanın, okumanın, müzikle ilgilenmenin ve dini vecibeleri mümkün olduğunca yerine getirmenin, ömrü uzattığı artık bilinmektedir.

Bedeni spor nasıl canlı tutarsa, beyni ve zihni de yeni şeyler öğrenmek, kasları da egzersiz canlı tutar. Bu nedenle merak, araştırma, öğrenme ve ibadet beynin ve zihnin en önemli beslenme kaynağıdır. Bunu yapan insanlar yaşlansalar da akılları yerindedir.

Araştırmalar, hem genç ve hem de yaşlılarda yüksek ve tutarlı merak düzeylerinin, zihinsel sağlık ve yaşamdan alınan mutluluk ile ilişkili olduğunu göstermiştir.

Araştırma ve öğrenme, insanların depresyon ve stresten korunmasında katkısı olan faktörlerdir.

Yeni insanlar tanımak, yeni konularla ilgilenmek ve farklı bakış açılarını öğrenmek, empati yeteneğimizi arttırır. Araştırma ve merak, sosyal ilişkilerimizin güçlenmesinde etkili olan araştırma ve merakla beslenen beynimiz, stres dâhil ruh sağlığı hastalıklarına karşı daha dayanıklı olur.

Pandemi dönemi, okuyan ve araştıran meraklı insanların diğer insanlara göre bu süreci daha pozitif geçirdiklerini ve strese karşı daha dayanıklı olduklarını göstermiştir. Depresyondan nasıl korunacağınızı bilmiyorsanız, çalışan okuyan ve öğrenen olmaya çalışırsanız, mutlu olursunuz.

Depresyona karşı alınacak önlemler:

Hareketli olun, günde en az 30 dakika yürüyün veya aerobik egzersiz yapın.

Güneş enerjisinden ve doğal gıdalardan, vitamin eksiklerinizi tamamlayın.

Uykunuza önem verin.

Ruhumuzu beslemenin yolu, dostluk, arkadaşlık, sosyalleşme ve dini bilgiler edinmeden geçer. Araştırmalar, sosyal iletişimin depresyondan korunmada önemli rolü olduğunu göstermiştir.

Sosyal destek, stresli koşullara karşı bir tampon olarak, ruh sağlığını korur. Sosyal desteğin beden ve zihin sağlığında, gelişmiş bağışıklık ve kalp-damar sağlığında olumlu rolü vardır.

Sosyal etkileşim ve gerçek dostluklar, paradan daha çok mutluluk sağlar. Mutluluk için dostluklar ve yaşam arkadaşlığı gerekir.

Yaşlılık dönemini rahat geçirmek istiyorsanız, bu hususlara gençlik çağlarından itibaren dikkat etmeniz gerekir. Tabii ki yaşamda zaman-zaman sevindirici olayların yanı sıra çok üzücü olaylarla da karşılaşabiliyoruz. Yaşadığımız olayların etkisi altında fazla kalmamak için bedenimizi ve ruhumuzu sağlam tutmalıyız.

Pozitif bakışımıza zarar veren beş yanlışımızı düzeltelim:

 Hareketsiz bir yaşam tarzı.

Yetersiz ve kalitesiz uyku.

Beslenme yanlışlıkları.

Vitamin eksiklikleri.

Artmış stres yükü.

Dün yaşadıklarımızı unutmalı, bugünü düşünmeli ve bugünü yaşamalıyız. Yarınlardan da korkmamalıyız. Zira ölenlerin hepsi yaşlı değildir. Yaşlılara karşı sevgi ve saygıdan kusur etmemeliyiz. Zira hepimiz zamanla yaşlanacağız.

1990’dan beri her yıl 1 Ekim’de Yaşlılar Günü kutlanır. Bu özel günde yaşlıların dertleri ve sorunları ile resmi kurumlar başta olmak üzere hepimiz ilgilenmeliyiz. Ülkemiz hızla yaşlanmaktadır. Ülke nüfusumuzun 8,250,000 kişisi 65 yaş üstüdür. Bu insanların 4,5 milyonu tek başına zor şartlarda yaşamaktadır. Artan yaşlı nüfusa Devletimizin ve Belediyelerimizin verdiği destek arttırılmalıdır. Bu insanların sağlık hizmeti tamamen parasız olması ve ulaşım hizmetlerinin parasız olması doğru bir uygulamadır. Yaşlılar için kültürel faaliyetlere önem verilmeli ve arttırılmalıdır. Yaşlılarımızın desteklenmesi amacıyla gündüzleri hizmet alabilecekleri gündüz bakımevleri, kimsesi olmayan ve bakıma muhtaç olan yoksul yaşlıların ücretsiz bakımlarını sağlayacak huzur evleri yaygınlaştırılmalıdır.

Cumhuriyet tarihimizin en büyük sosyal konut projesinde evi olmayan yaşlılara ayrıcalık sağlanmalıdır.

İstanbul’da özel bir hastanede bir hemşirenin yaşlı hastaları aşağılayıp hakaret etmesini gösteren görüntüleri insanların kanını donduracak önemli bir vakadır. Bu iğrenç skandalın hastane yetkilileri ve müteşebbisleri cezalandırılmalıdır. Yazıklar olsun!

1 EKİM YAŞLILAR GÜNÜ KUTLU OLSUN

Bu vesile ile yaşlı insanlarımızın 1 Ekim Yaşlılar Gününü kutluyor, onlara ömürlerinin son zamanlarında sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.

Sağlıcakla kalın.

<