İSKENDER ÖZSOY

İSKENDER ÖZSOY

ÜSTÜ KALSIN

Prizren’de Melami Tekkesi

Prizren’de Melami Tekkesi

Bugüne değin Lozan Mübadilleri Vakfı’yla (LMV) Yunanistan’a - Girit, Sakız ve Midilli adaları da dahil - kaç kez gittiğimi hatırlamıyorum.

Bu ziyaretlerde asıl amaç mübadillerin dedelerinin babalarının köylerini, hatta doğdukları evleri bulmaktı.

2003-2022 arasındaki bu gidişlerimde çok dost edindim, yazılması güç hüzünlerin yanı sıra güzelliklere de tanıklık ettim.

Bir de sıradan bir Yunanistan gezisinde asla göremeyeceğiniz yerleri LMV’nin değerli yöneticilere sayesinde gördüm.

Cemaatsiz ve ezansız camileri; tekkeleri, türbeleri namazgahları gördüm; ki onlar bizim geçmişimizdi.

Yukarıda “Güzelliklere tanıklık ettim.” dedim.

Şimdi geçmişten bir manevi güzelliği yazmanın tam zamanıdır.

……..

2012 yılıydı. LMV’yle Üsküp ve civarına gitmiştik.

Yolda bir imkan doğdu, Kosova’ya, Prizren’e geçtik.

Kenti dolaşırken Halveti Tekkesi’ne de uğradık. Tekke hakkında bilgi alırken bir arkadaşımız rehbere Prizren’de Melami tekkesi olup olmadığını sordu. Varmış. Oraya da gitmek istediğimizi söyleyince rehberimizle düştük yollara, yürüye yürüye vardık tekkeye.

Tekke, gösterişten uzak bir evdi. Önceden haber gitmiş meğer, kapıda karşılandık, buyur edildik.

Tekkede biz ağırlamak için çırpınan Melami canların aydınlatıcı sohbetinden ve ikramların ardından ilahiler okundu.  Çıt çıkmadan dinlediğimiz ilahilerden sonra ben kendimi arınmış hissetim.

Bir iki fotoğraf çektim. Ayrılırken ilahilerin yazılı olduğu fotokopyalardan verdiler.

Prizrenli Âşık Ferki’nin sözlerini yazdığı ilahiyi H. Başkim Çabrat Hüseyni makamında bestelemiş.

Ziyaretimizde bu ilahi okunmuş muydu, hatırlamıyorum.

İlahinin sözleri şöyle:

“Kevseri vahdet içeriz, âsıkı melamileriz/Mahbubi rana severiz, âşıkı melamileriz/ Tevhidimiz hakkı şuhud, eylemişüz mahvi vücud/Yâr ile olduk yek vücud, sadıkı melamileriz/ Söyleriz şiiri, gazeli, methederiz biz güzeli/Aşkıyle yandık ezeli. Yanıki melamileriz/Sanma böyle zahid, Ferki ya sende yok keman, layıki Melamileriz biz.

Peki Melamilik nedir?

İşte yanıtı:

“Melamiliğin ‘yolu yordamı belli, kurulları konulmuş’ bir tarikat olmadığı, bir yaşayış biçimi, İslamiyet’in hayata uygulanmasında değişik bir yorum olduğu söylenir. Melamilik bu yönüyle bir tepkidir. Tarikat olayı gün gelmiş tekke, zaviye, dergah, özel kılık kıyafet ve zikir merasimleri bakımından öylesine müesseseleşmiş, halktan da kopup İslamiyetin mesaj safiyetinden öylesine uzaklaşmıştı ki bazıları Melamilik hareketinin işte buna bir tepki olarak doğduğunu ileri sürerler.

Tasavvuf ve tarikat, Tanrı’ya ulaşmak için bir yolsa Melamilere göre bu yol bir takım gösterişli merasimler, halktan kopuk bir imtiyazlı sınıf oluşturmakla bir yere çıkmazdı. Gittikçe katılaşan, bünyeleşen, bir takım şekli davranışlar ve gösterişli zikirlere dönüşen tarikat oy olayına karşı çıkan Melamiler için bu nedenlerle ‘Tasavvuf içinden tasavvufçulara karşı çıkan zümre.’ denmektedir.

Melamileri göre Allah’a ‘Bir takım özel kıyafetler, törenler âdet, an’ane ve zikir meclisleri ile kavuşmak.’ mümkün değildir Allah’a ulaşmakta zikir değil, fikir önemlidir.” (*)

……

(*) Tarikatlar. Ahmet Güner. Milliyet Kültür. İstanbul 1986.

<