Putçuluk süregendir
İnsanın inanma ihtiyacı, fıtratındaki inanma özelliği onu her zaman felakete sürüklemiştir. Vahiyden uzak kaldığında aklıyla, akıl yürütmesiyle yanlış hedeflere kilitlenmiş, kendine inanacak, tapınacak varlık aramıştır. Aklıyla bir izah getiremediği her nesneye, her olaya, her güce tanrı sıfatını vererek ona tapınmıştır. Bu inanma ihtiyacının karşılanmışlığıdır ama vahiyden uzak kalındığı için felakete dönüşmüştür.
İnsanın akli melekesi farklıdır. İnsandan insana değişen bir hususiyettir. Herkes kendi aklını beğenir ama akıldan akıla büyüyen-küçülen bir derecelenme var. O her derecedeki-derekedeki akıl sahipleri de hayata yorum getirirler kendilerince. Hepsinin yanıldığı nokta vardır. Vahiyden başkası hep bir noktadan sonra eksik kalacaktır. Akıl çok önemli bir beyin faaliyetidir ama vahiye gelip dayandığında teslim olmak zorundadır.
Xxxx
Vahye rağmen insanlar akıllarıyla yorumladıkları hayatın çeşitli safhalarında anlayamadıkları gücü tanrı sanmaya devam eder. İnsanlığın ilk dönemlerinde henüz birikim az iken hayatın her alanında daha çok bilmedikleri vardır. Rüzgear, yağış, don, kar, yağmur, zelzele, ilacı bulunmayan hastalıklar hep tanrı ile izah edilmeye çalışılmış. Ama aklın tanrısıyla. Vahyin İlahını kabul etmekten uzak kaldıkları sürece insanlar put edindiler ve puta-putlara taptılar. Bugün de bilinen anlamda puta tapanlar var. Güneşe, ineğe tapanlar,maddeye tapanlar var dünyada. Bu, o insanlar için felaket. Batılı sosyologların ilkel insan diyerek saçmaladıkları ilk dönem insanlarının puta tapınmasını anlamak ve izah etmek kolay biraz. Ama günümüz insanının puta tapınması anlaşılabilir değil.
Xxxx
İnsanlık alemi çok önemli, ama dini bir kabulü olan insanlar için insanlık alemi halkasının içinde bir de İslamlık, İsevilik, Musevilik gibi dini halkası vardır. Din halkası içinde de insanların vatan-millet-ırk halkası var elbette. Bu üç halka içiçedir.
Daha sonra yapmacık, suni halkalar devreye girer. Siyasi paktlar, doğu biloku, batı biloku, demokrasi biloku, demirperde biloku, ABD biloku-Rus-Çin biloku gibi.
Ülkelerde de siyasi yönetim talipleri vardır. Her tavrın, kabulün bir lideri var.
İnsanların inancına bakmadan hemen her siyasi kitle liderine değer yüklüyor. Liderinde olan-olamayan değerleri onda var sayıyor. Bin dereden su getirerek liderine akla hayale gelmeyen değerleri yüklüyor. Sonra da o suni değerleri yüklediği şekliyle liderinin herkes tarafından kendisinin kabul ettiği gibi benimsenmesini istiyor. İşte bu noktada kavga çıkıyor. Çünki o değerler sadece o liderin hayranları tarafından var sayılıyor. Karşı taraftan bakıldığında o değerlerin hiç birisi var değil.
Xxxx
Tabiat olayı, akılla, ilimle izah edilmekte zorlanan şeyler değil, bu dönemde değerler yüklenen liderler yeni putlar oluyor. Her kitlenin lideri o kitlenin putu aynı zamanda. Ne zamana kadar? O lider iktidardan uzaklaşıncaya kadar. Yeni lider geldiğinde put değişiyor. Eski lidere daha önce yüklenen değerlerin tersi değerler yüklenerek, o, gözden düşürülüyor, yerine o yüksek değerler yeni lidere yüklenerek yeni tanrı, yeni put yaratılmış oluyor.
Modrn çağda putlar artık insandan oluyor daha çok da siyasi liderlerden oluşuyor. Ama dönemsel oluyor. Siyasi iktidar dönemleri putun ömrünü de belirliyor. Modrn putçuluk sürüp gidiyor.
Xxxx
Peki İlahi vahiyler, suhuflar, kitaplar, nebiler, resuller insanları tek Allah’a inandırmaya neden yetmiyor?
İnsan bir beden ve bir ruhtan ibaret yaratıktır. Ama bedende sayısız iç ve dış unsurlar olduğu gibi ruhta da sayısız organ var. İnsan hayata bir imtihan için gönderilmiş olunca, nefis denilen istekler makinesi varken, insanı aldatmaya söz vermiş bir şeytan varken bu yarış ve arayış sürüp gidecek.
İnsanlar yapıp-ettiklerinden başka, sebep oldukları haller için de sorumluluk sahibidirler.
Arapça bir deyim var. Essebebi kel fail. Sebep olan yapan gibidir.
O siyasi liderlerin mesuliyeti çok büyük ama onları put haline getirmek için çaba harcayanların vebali de sanırım dünya ölçüleriyle ölçülemeyecek kadar büyüktür.
Xxxx
Gaziantep Lisesi’nin pek muhterem, fizik öğretmeni bir müdürü vardı. Bizlere her sabah şunu tavsiye ederdi. Hayatta asla şakşakçı olmayın. Sizin iş olsun diye yaptığınız şakşaklar kimilerini put haline getirebilir.