ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Rezaletlikte son durum!

Bir zamanların “4. kuvvet” olarak değerlendirildiği medya, yerlerde sürünüyor...

Bir kısım medya tarafında “ne olur, olmaz” diye görülmeyen haberler...

Ben iktidara yakınım” gösterişiyle alınan yalan yanlış kulis haberler...

Sözde “gazeteci” kimliği ile yapılan çıkar ilişkileri...

Gazeteci-Siyasetçi kanka ilişkileri...

Çoğunluğu "Laylaylom TV"lerde yaşanan kepazelikler...

Saçma sapan sözde “milli” ya da “özenti” dizileri...

Yemek ve benzeri gülünç kadın programları...

Düzeyi iyice ayaklar altında sürünen spor açık oturumları ve yorumları...

Bence fiili toplam satışları 500 bini bulmayan gazete tirajları...

Birbirlerini sürekli “tu kaka” yapmaya çalışan, ileri (!) görüşlü yazarlarımız ve yorumcularımız...

Kim inanır böyle medyaya?..

***

Gelelim “sosyal medya” denen deli saçması sözde haberleşme kuruluşlarına...

Kim kime ne dediği belli olmayan, küfürlerin dahi gırla gittiği sosyal medya, nerdeyse tümüyle yalan yanlış bilgilerle dolu...

Buna rağmen, itibar düzeyi üst seviyede olanlar bile burada...

Amaç ne, bilen de yok!

Dejenerasyona çanak tutan sosyal medya kullanıcıları çok dikkatli olmadığı takdirde başına iş açması da işten bile değil...

Sonra “yandın anam, keten helva”...

Kurtuluşu da zor...

O yüzden ben, bu tür sosyal ağlarda yer almıyorum...

Ancak, önemli bulduğum kişi ya da kuruluşlara gerektikçe bakıyorum...

Tabi mesleğim gereği...

***

İktidarımızın da, muhalefetimizin de içinde  hala “menfaatçi” insanların olduğu kesin...

Ortaya dökülen pislikler yenilir yutulur cinsten değil...

Gelen yanıtlar da doğrulayan, ancak suç kabul edilmediği ileri sürülen cinsten...

Herkes birbirinin altını oyup, menfaatlenmeye çalışmış, çalışıyor...

İnsanları karalayarak, korkutarak menfaatlenmek!

Ne acayip bir durum değil mi?

Çıkar uğruna başka insanları kullanmak, ne insanlığa, ne de İslamiyet'e uyar!

Paralar gelsin, lüks içinde yüzelim...

Ne ala memleket, buz gibi kasaba...

***

İnancım odur ki, toplum kendine çeki düzen vermediği sürece, ülkemiz daha da beter olacak!

İnsan olduğumuzu unutursak, her şeyi mubah kabul ederiz...

Sapıklıklar diz boyu, çıkarcılık almış başını gidiyor!

Yasalarla bu durumu bir derece kadar önleyebiliriz!

Aksi takdirde, “yok” olmaya doğru hızla gideriz...

Ülke geleceği, nesillerin geleceği unutulmamalı...

Karamsar olmadan kendimize çeki düzen vermenin zamanı geçiyor!

Halk gayretli olacak, iyi gördüğü yöneticileri seçecek, yanlışını gördüğünde de sesini yüksek tondan çıkaracak!

İşte o zaman, toplum da düzelir, yöneticiler de dikkatli olur!

Aksi takdirde sonucuna katlanmak zorunda kalır!

<