RÜYALARDA ARANAN BABALAR..
Yaşarken “Babaların kıymetini” kuyumcu terazisinde, her yıl değerlendirmeyi ihmal etmeyelim. Altın gibi, yükselen değerlerine mutlaka şahit olacaksınız.
Babamla gizli duygularım, aynen aşağıdaki satırlarla gönlümün hazinesini tamamlamaktadır. Yaşadıkça, aynı satırları, her yıl onu anarken aynen tekrarlayacağım.
Babalar Günü’de, zaman gelip geçmez. Her doğan çocuğun bir tane “canı kadar” sevdiği babası olmuştur. Çocukluk çağında “baba kavramı”, minicik yüreklerin şefkat ve güç kaynağıdır. Her çocuk, babanın kucağında, böyle bir duygunun bütün bedeninde dolaştığını hissetmiştir. Hele minicik ellerini, bir babanın avucunun içindeki sıcaklığa alıştırdığında, dilinin ucuna getiremediği bir “korumacılık” duygusunu yaşamıştır.
Hayat koşulları ve karakter kırılmaları sonucu, çocuklarıyla böyle bir bağlantı kuramamış olan babalar da, bir hınç ve öfke aracı olmamalıdır. Onlar da, her doğumdan sonra kucağına verilen kundaktaki bir çocuğa kalplerinin bütün köşesini açmışlardır. Bebeğin kokusu onlara, kimbilir ne umutları hatırlatmıştır.. Ama yaşam böyle bir şey.. Birileri doyumuna sevinecek, birileri “nasırlamış” duygularla kalacak..
Baba imajı, daima ailenin “direği” olarak simgeleşmiştir. Anneler kadar babalar da fedakârdırlar. Doğduğu günden sonra, yılların bir uzantısında, kayıp babasının varlığını karşısında bulan her çocuk, bu anları çılgınlık sevinciyle karşılamıştır. Yaşam, bu mucizelerle doludur. Bu bakımdan, herkesin babası herkese özeldir.
Her yıl babalar günü kutlanır. Babamla ilgili anılara duygularımı yoğunlaştırırken birden, duayen gazeteci, rahmetli Metin Engin’in bir gazete yazısına takıldım. Babamla ilgili tarihi bir gerçeği gazetede yayınlamıştı. Yıllar geçsede, kendime övgü payı çıkarmamak adına, bir adım uzak durduğum, babama ait bu yazıyı, duygusal ve etkileyici yanıyla sütunuma almanın bir vefa borcu olacağını düşündüm. Ayrıca, vatan ve millet denildiğinde mangalda kül bırakmayanlara karşı, asıl yurtsever bir babanın, ailemize bıraktığı “medarı iftihar” bir maziyle, yüreğimi doldurdum. Çocuk, ananın kucağında büyür, babanın avucunda ışıldar