SABIR ve ZAMAN
İzmir’de meydana gelen deprem nedeniyle, bütün Türkiye ve İzmir’e geçmiş olsun. Vefat edenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar dilerim.
Sevgili dostlar, insan kendisini diğer canlılardan ayrılan özelliği nedeniyle duygularında acı ve sevinci her zaman yoğun bir şekilde hisseder. Doğaldır ki gülmesi ve ağlaması da bu duyguların dışa vurumu olarak insan üzerindeki etkisini ortaya koyar.
Bir insanın sevinçli olduğunu anlamamız için kahkahalarla gülmesini görmemiz gerekmez. Yüzünden içtenlikle yansıyan tebessüm onun sevinçli olduğunu ortaya koyar.
Ya da tam tersi, üzüntülü bir insan ağlamasa dahi duruşundaki olumsuz görüntüsü onun moralinin bozuk olduğu hakkında bize fikir verebilir.
Morali düzgün sevinçli birisinin içinde bulunduğu olumlu durumun sona ermesi hiç kimse için beklenen, umulan bir durum değildir.
Ancak, üzüntülü bir insanın içinde bulunduğu durumdan kurtulması hemen herkesi ilgilendirir ve o kişiye yakınlığı ölçüsünde sorunuyla ilgilenmek için çeşitli arayışlar gündeme gelir.
Teselli bunlardan birisidir…
Nasihat etmek, yol göstermek, benzer örnekler sunmak içinde bulunulan olumsuzluktan kurtulmayı kolaylaştırsa da..,
Yeni bir girişimde başarılı ve sevinçli olmak için; üzüntüye konu geçmiş hatalardan ders almak, insanın kendi yeteneğiyle bağlantılı ve son derece etkin bir çözüm yolu olmakla birlikte, yeniliğiyle gündemde bulunanın her yönüyle iyice araştırıldıktan sonra değerlendirmeye alınması da başarı oranını artırır.
Dolayısıyla sevinç katsayısını da…
Binbir yalanla kandırılmanın, aldatılmış olmanın dürüst insanlar üzerinde yarattığı travmayı atlatmak her insan için değişik ölçülerde zorluk ya da kolaylık arz eder…
Üzüntüye uğratan, kandıran, aldatan, kötülük yapan kendisinin sevindiğini sansa da farkında olmadığı ama var olan ve yıllarca içini kemiren sinsi duyguları bir süre sonra açığa çıktığında geri dönememenin çaresizliği ve pişmanlığını telafi edebilecek hiçbir şey yoktur.
Ancak üzülen ve aldatılan, kandırılan için aynı durum söz konusu değildir.
Çünkü;
- Üzüntünün meydana geldiği olayda aktif karar alan ve rol oynayan kendisi
olmadığı için sonuçta pişmanlığı da olmayacaktır.
- Aldatıldığı, kandırıldığı her ne ise onun yerine yenisini koymak umut ve ihtimali
elbette her zaman vardır.
Ve de olacaktır…
Vazgeçilmezdir…
Yeni beklenti, rengarenk huzmeleriyle taze ve diri bir günün başlangıcı olarak yeni
bir hayatın ufkunda yepyeni pırıltılarla tekrar tekrar gelir…
Her zaman da gelecektir…
Oyunu kaybettiği düşünülenin yeni ufuklar açarak yoluna devam etmesi her zaman mümkün iken, kaybettiren kendi elinde var olanı ardına bakmadan gerçekten yitirmiş ise yeniden bulması ve kaybettiğinin yerine koyması olanaksızdır…
O nedenle asıl kaybeden ve üzülmesi gereken oyunu düşüncesizce ve kalleşçe oynayan, çelme takandır. Kaybettirmeyi umursamayan, gaddar olandır…
Kendisine oyun oynanan, ketenpereye getirildiği düşünülen ise asıl kazanan ve sevinmesi gerekendir. Velev ki gidenin yerine yenisini koymak becerisi olsun.
Sabır ve zaman birleştiğinde sonuç her zaman zafer ve mutluluğa gebedir.
Esen kalın.