ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

SABREDEN DERVİŞ

Volkan’ın bağırsak enfeksiyonu olmasıyla kaleye geçen Kameni beşinci dakika dolaylarında Fernandes’den gelen tehlikeli pozisyonu bertaraf edince oyun dengede kalmaya devam etti. Gol gelseydi sanırım Fener’in konsantrasyonu alt üst olacaktı. 

Maç öncesi Hikmet hoca’nın en büyük çekincesi Valbuena’nın oynamasıydı. Fernandao-Giuliano-Valbuena üçlüsünün aynı anda sahada olması hocanın gözünü korkutmuş olmalıydı. “Bizim için en önemlisi pozisyonumuzu kaybetmememiz” diyecekti Karaman. Haklı çıktı tecrübeli hoca. Fenerbahçe attığı gole kadar oyun kurmakta zorlandı. Alanyaspor önde baskı yapıp, oyuncular yerlerini kaybetmeyip saha parselizasyonunu iyi yapınca ev sahibi aksak görüntüye büründü. Kısacası Alanya kapıya kilit vurmuştu. 

FENER’in ÇİLİNGİRLERİ

İşte böylesine anlarda çilingir arar takımlar rakip defansı aşmak için. Fenerbahçe’nin bir değil bir kaç çilingir’i vardı sahada. Kilidi ilk açan Matthew’du. Giuliano’ya attırdı golü. Sonra Giuliano da ön asist yaparak Atıf’ı asistçi yapıp, golü Fernandao’ya attıracaktı. Fenerbahçe, Isla-Valbuena-Giuliano ve Giuliano- Atıf-Fernandao üçgenleriyle golleri bulup rahatladı dakikalar 27’yi gösterdiğinde. Ancak gizli kahramanı da unutmamak gerekir bu goller gelirken. Fernandes’den sonra Douglas’a da geçit vermeyen Kameni’ydi bu kendini saklayan kahraman. Atan da tutan da iyi olunca, haliyle keyifler de yerindeydi. 
Devre bitmeye yakın önce Topal direği geçemedi, pozisyonun devamında kaleyi net gören Fernandao golü yapamayınca, Fenerbahçe maçı erkenden bitirme şansını kaybetti. Oysa bu pozisyon gol olsaydı, Kocaman’ın eli güçlenecekti. Belki de Aykut hoca 4-6-0’a dönecek, pas oyununu daha aktif hale getirecek, Fernandao’yu fazla riske etmeden sağlıklı bir şekilde Beşiktaş maçına saklayacaktı. Üstelik Soldado’nun yeniden sakatlandığı bir ortamda 3-0 öne geçmek ve Alper’le oyuna devam etmek Fenerbahçe adına önemli bir hamle olabilirdi gelecek hafta oynanacak derbi öncesinde. 

JOSEPH MAÇI BİTİRDİ

Hikmet hoca cesaretini kaybetmiş gibiydi. Fofana’yı çıkarıp Taha’yı oyuna aldı ama al gülüm ver gülüm yaptı. Defansif motifleri yüksek olan Fofana’yı kenara alırken, aynı nitelikleri taşıyan Taha’yı oyuna aldı Karaman. Oynayacağı oyunun mantalitesini değiştirememişti Alanyaspor. 
Dakikalar 50’yi gösterdiğinde Fernandao maçın son düdüğünü çalacak pozisyonu yine yakaladı ama top çizgiden çıkarıldı. Fenerbahçe iştahlı oynamaya devam ediyordu. Valbuena hocasını nihayet anlamış gibiydi. Ya da diğer bir deyimle
Kocaman’ın istediği çizgiye ulaşmıştı. Fransız hem ofansda hem defansa katkıda üst seviyeleri buluyordu mücadele. Bu istekli oyun sürerken önce Joseph, sonra Atıf mutlak gollük pozisyonlarda çerçeveyi bir türlü bulamadılar. Ancak Joseph’in yaptırdığı penaltıyla nihayet oyunu rahat oynama durumuna geliyordu sarı lacivertliler. Maç penaltı kararının gelmesiyle adeta noktalanıyordu. 

Artık Kocaman için oyuncularını dinlendirip, taze kuvvetleri sahaya alma vaktiydi. 2 oyuncu birden değiştirecekti Aykut hoca. Gözlerim Alper’e takılınca, “Tamam dedim” kendi kendime. Kocaman hislerime adeta tercüman olmuştu diye düşünmüştüm ama çıkan oyuncu Fernandao değil Giuliano’ydu! Kocaman Brezilya’lıyı ödüllendirmeyi seçti. Bu yolla hem oyuncusunu alkışlattı hem de oyuncusuna; “Dinlenmeyi hak ettin” mesajı verdi. 
Her hattıyla 10 numaraya yakın oynayan bir takım vardı Papaz’ın Çayırında. Kaleden ön tarafa kadar herkes eksiksiz ve yüksek konsantrasyonla oynadı. 

Kocaman sabretti. Sabreden dervişti Aykut hoca. Son üç haftadır net şekilde görüldü ki oluşturmak istediği sistem takımının parçalarını tamamlamak üzereydi sarı lacivertlilerin teknik direktörü. Talisca ve Pepe’den yoksun Beşiktaş’ı da geçebilirlerse şampiyonluk yolunda müthiş bir ivme kazanacaklarını düşünüyorum. Sabırlı oyuna devam etmeliler. Tünelin ucu fazlasıyla aydınlık olacak gibi duruyor. 

 

<