Son günlerde sinir hoplatan “fetva”lar çoğalınca, Yunus Emre düştü aklıma…
Dünyaya veda olayını abartıp, matemlere gömülmek yanlış, diye düşünmüşümdür hep. Din gereği de değil… Bu dünya ile başka dünya arasındaki yumuşak geçişi, Yunus Emre şöyle anlatır:
Ne gam bunda bana, bin kez ölürsem
Orda ölüm olmaz, ölmezem gayrı.”
Ne güzeldir, ölümü güler yüzle karşılamak… Yunus Emre’yi en iyi tanıyan ve anlayanlarımızdan Sabahattin Eyuboğlu, “Yunus’ta Gülen Düşünce” konusundaki görüşlerini şöyle dile getiriyor:
“Yunus Emre, inançlarına bağlı, sevgisinde coşkun. Dervişliği ve şairliği ne kadar ciddiye alırsa alsın, gülmesinin biliyor. Yobazların ve bağnaz softaların, kadın ve çocukların gülmesini günah sayıp yasaklamasına varan kara taassup karşısında bile pervasız…”
Ne demeli yobaz zulmüne?.. Zavallı kadın ve çocukların, ayrıca özveride bulunmadan erişebilecekleri tek gülme zevkine bile göz koymuşlar. Zaten Yunus Emre gibiler olmasa, halk bireylerinin ruhları kuruyacak.
Yine Eyuboğlu anlatıyor: “Yunus Emre halk tekerlemelerinde de görülen bir çeşit gülen şiir-gülen söyleyiş geleneği kullanmış ve geliştirmiştir… Gülen düşüncenin kültürlü şakanın, şaşırtarak düşündürmenin ve düşündürücü saçmalamanın en güzel örneklerini vermiştir…”
Mizahın da böyle bir çeşit tanıtımını yapan Eyuboğlu, bir de örnek veriyor:
Kerpiç koydum kazana
Poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana
Bandım verdim özümü.”
Evet efendim… Bu hafta da verdiğimiz sözü tutamadık, bizim ekibi es geçtik anlayacağınız… Ustalarıma sıra gelecek, o anılarla kah gülecek, kah hüzünlenecek, kah düşüneceksiniz…
Şu “fetva”lara takınca kafayı üstünden fazla zaman geçsin istemeden gündeme taşıdım…
Tebüssümü unuttum sanmayın… İşte şimdi sıra onda:
Eski Viyana toplumunun garip adamlarından, bir Waraschitz var. Zaman zaman paraya boğulan, anlaşılmaz bir adam. Çapkın da… Günün birinde hevesli bir sinema oyuncusu hanımı alıp yemeğe götürür. Sonra da bir kumarhaneye giderler. Oyunun en heyecanlı bir zamanında kıza önemli bir para vererek der ki:
“Şimdi bu parayı kaç yaşında isen o numaraya koy! Sakın ha talihini aldatmaya kalkışma!”
Kız 26’ya koyar… Rulet döner 30’da durur. Bir servet kaybeden kız oracıkta düşüp bayılır…
Hepinize sağlıklı günler dilerim efendim…
Haftaya görüşmek dileği ile…