RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Sadakat

Sadakat bir çoğul kelime. Sadık olmanın çoğulu. İnsana ait bir hususiyettir. Ama köpekleri de 

çok sadık bir hayvan olduğu hep mecaz olarak kullanılır. Köpek insani maanada değil elbette 

ama hakikatte sadık tutum sergiler. Ona bir lokma yiyecek vereni yıllar geçse de, uzun yıllar 

ayrı kalsa da tekrar gördüğünde onu hatırlar ve sadakate kaldığı yerden devam eder. Acaba 

insanların birbirine sadakat göstermemesinin temelinde yatan duygu köpeğe benzemek 

istememeleri olabilir mi?

Xxxx

İnsan yaratılışında bir ahitte bulundu. Vahiy böyle söylüyor. Rabbimiz ruhları yarattığında 

onlara sordu. Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Ruhlar hep birden cevap verdiler. Beli.Bela, 

Bala. Evet dediler. Lisan ve şive farkıyla. Ahde vefa buradan gelir. Ahid yapıldı. O ahide, 

ahde sadık kalmak gerek. Bunu yapabilenlere sadıklar denildi, Ahde bağlı kalamayanlara da 

şaki denildi.

Şaki bölen demektir. Şek kelimesi de oradan gelir. Yarı yarıya bölmek. Şakkül kamer de ayın 

ikiye bölünmesidir. İslam medeniyetinin, Hakikat medeniyetinin ana dillerinden Arapça 

zengin bir dildir. Bu medeniyetin iki ana dili daha var. Farsça ve Türkçe. Bu diller de 

bilinebilirse, kullanılabilirse çok verimli dillerdir. Kelime üretmeye müsait, elverişlidir.

Xxxx

Sadakat, ahid, ayın bölünme mucizesi, reybin ağır hali şek birbirini çağırdı ve onları bir arada 

düşündük. Yol kesici şaki de oradan zihnimize hulul etti. Hakikat medeniyetinin böylesine 

zengin, münbit, verimli kelimeleri aynı zamanda düşünme ufkunun da sınırsızlığını ifade 

eder. Peki bu sınırsız ufuk neden önümüze konulan Batılılaşma engeliyle görülmez hale 

getirilmiş.

Ufkumuzu görebilmemiz, kendi kelimelerimizle konuşma ve düşünmemize bağlıdır. 

Başkalarının kelimeleriyle konuşanlar kendi dillerini kullanmış olmazlar. Kendi dilini 

kullanmayan kendine düşünmez.

Xxxx

Ahde vefanın karşısında hulfül vaad var. Vaadinden dönmek. Vefa bağlılıktır ama bağımlılk 

değildir. Ahid geçerli olduğu müddetçe, ümit vermeye devam ettikçe ona bağlı kalınır, vefa 

gösterilir. Ümitler suya düşünce, ahid artık geçersiz olur. Vefa gösterme hali, saplanıp 

kalmaya dönüşür. İşin başı ümit.

İkili ilişkilerde sadakatin devam etmesi, ümidin devam etmesine bağlıdır. Kişiler birbirine bir 

şey vaad etmiyorsa, beklenti yaratamıyorsa, var olan beklentilerin gerçekleşme ihtimali 

sıfırlanmışsa sadık kalma o ikiliye veda eder.

İkili ilişkilerin, arkadaşlıkların, evliliklerin bitmesinin ana sebebi ümit yaratamamaktır. 

Beklenti oluşturamamaktır. İki insanın birbirinden beklentisi, umudu, kalmamışsa o ilişkiyi 

kimse ayakta tutamaz. Kimse kimseye sadık kalmaz. O zaman elestü ahidi bile şak ediliyorsa, 

nikeah ahidi elbette şak edilir. Boşanma, talak denilen olay durup dururken meydana gelmez.

Xxxx

Önce iki taraf karşısındakini ölçer-biçer, doluya koyar, boşa koyar, duruma bakar. Ümit ettiği 

şeyler varsa ve bunların gerçekleşme ihtimali varsa  sadık davranmaya devam eder. Ahde vefa 

da gösterir, sadakatini de sürdürür. Ümitler kararmış, gerçekleşme ihtimali gölgelenmişse 

sadakat adım adım bozulur. 

Vefa bir iyiliği, güzelliği hiç unutmadan, onu hep hatırda tutarak hürmet göstermektir. Sadık 

kalmak, sadakat süren bir davranış biçimidir. Her aykırı hareketle kesile bilen bir süreç.

Xxxx

Sadıklar sadığı, sıdıklar sıddıkı Ebubekir hazretlerinin (Allah ondan razı olsun) Hazreti 

Peygambere sadakatını hatırlayalım. Bir sabah meydana çıktığında müşrikler Muhammed’i 

(Ona salat ve selam olsun) çekiştiriyorlar. Göğe çıkmışta Mescidi Nebvi’den Mescid i Aksaya 

gitmişte, yedi kat gökleri dolaşmış da diye alaya alıyorlar. Söyle bakalım Ebubekir bu hale 

sen ne diyeceksin?

Ebubekir, 

-Bunları siz onun ağzından duydunuz mu, kendisi aynen böyle mi söyledi.

-Evet, aynen böyle anlatıyor.

-O halde doğru söylüyor. O söylüyorsa muhakkak doğrudur.

Xxxx

Vefa da, sadık olmak da, sadakat da kolay iş değil.

<