Şantaj politikası…
Suriye’de neler oluyor… Rusya aniden neden çark etti… Düne kadar yakın duruyordu birden niye Türkiye’yi karşısına aldı…
Esat’ın Suriye’si, Türkiye’den daha mı önemli?
Şimdi bu sorular tüm vatandaşın kafasında ve yanıt arıyor…
Bulamıyor…
Soru yanıtı ekonomide yatıyor…
Putin Türkiye’nin s-400’leri ABD’ye rağmen aldığı ve kendisine dünyada bir pazar açtığı için her türlü kolaylığı gösteriyordu..
Ancak Türkiye, etki alanını hızla genişletme yoluna gitti.
Önce Akdeniz’de sondaj sahalarının Mısır, Yunanistan, İsrail ve Güney Kıbrıslı Rumlar tarafından paylaşılmasına engel oldu..
Putin bunu es geçti…
Hatta bu engelleme kısmen de olsa Rusya’nın işine gelebilirdi…
Türkiye son operasyonla Libya ile “deniz alanları sınırı”nı belirledi ve Akdeniz’deki şer alanlarını kısıtladı hatta imkansız hale getirdi…
Rusya ile Türkiye’nin işbirliği devam etti, Putin, hala Türkiye ile ortak olmaktan fayda ummaya devam ediyordu..
Libya konusunda Berlin Konferansı toplandı…
İşte her şey bu noktada bitti…
Çünkü Ortadoğu ile Kuzey Afrika’da oyun kuruculuk görevi Türkiye’nin eline geçti…
Putin’in amacı “Rusya’nın Türkiye’nin politikalarını dizayn ediyor” imajını dünyaya yaymaktı.
Ama tersi oldu, “Dünya Rusya Türkiye’nin güdümüne mi girdi” sorusu tüm dünyada yankılandı…
İşin ilginç yanı, Türkiye Rusya’nın güdümüne girse de, Rusya’yı Türkiye siyaseten etkilese de veya iki ülke sadece sıkı bir dost olsa da dünya dengeleri alt üst olacaktı.
NATO resmen havaya uçacaktı..
Zaten NATO’nun Türkiye için anlamı çoktan iç kamuoyunda tartışılmaya da başlanmıştı…
Düne kadar çok eleştirilen Türkiye anide batının yeniden gözdesi oldu…
İşte Putin bu noktada “dünkü stratejik ortağı Türkiye’ye birden düşman oldu”
Daha birkaç gün öncesine kadar günü birlik ziyaretlerin yapıldığı akşam yemeklerinin birlikte yendiği iki siyasi arkadaş, birbirlerinin ismini zikretmeseler de adeta kan kusmaya başladılar…
Oysa dünya bir konuyu es geçiyordu..
Çünkü Suriye’deki savaş bir iç savaş değil, bir mezhep hatta tarikat savaşı idi..
Aynı mezhepten/tarikattan olmayanlar birbirlerini terörist olmakla suçluyor…
Türkiye’den beklediğini bulamayan Putin, kolay kontrol edebileceği Esat ile yeniden işbirliğine döndü.
Yakındır, Putin yeniden çark edecek, Türkiye’ye yanaşmak zorunda kalacaktır…
Zaten tüm geliri sadece Türkiye aracılığı ile sattığı doğalgazdan geliyor…
Türkiye üzerinde dünya silah pazarına girme umudu ise şimdilik askıya alındı…
Tüm bunların ışığında bakıldığında Rusya, dünyanın tepkisini üzerine çekmek istemeyecektir…
Gelelim, Türkiye’nin Suriye’nin iç işlerine katılma meselesine..
Türkiye Suriye sorununu el atmalı mı? Türkiye’nin Suriye’ye müdahale hakkı var mı?
Bu soru abestir…
Türkiye Suriye sorununa müdahale hakkı Rusya’dan bir milyon kere daha fazladır…
Çünkü Suriye’deki mezhep savaşından kaçan resmi rakamlara göre, 4.5, gayri resmi rakamlara göre 7 milyondan fazla Suriyeli Türkiye’ye sığındı.
Sınırımızda da, 2.5 milyon insan soğuktan ölmek üzere…
Bunlardan 10’da biri soğuktan ve açlıktan ölse günahını hem Türkiye’ye yüklemeye hazır bir dünya var…
Dünya bu yüzyılın en büyük vahşetine seyirci kalıyor ve tüm yükü Türkiye’nin omzuna yıkıyor…
Bu işin ilk noktası…
Bu işi planlayanlar ortalık biraz sakinleştikten sonra Türkiye’de başlayacak iç huzursuzluğu da hesaba katmışlardır…
Suriye durulduktan sonra sıra Türkiye’ye mi gelecek sorusu hale yanıtsız…
Savaş bir suçtur…
Ama bu suçu işlemeye Türkiye hızla itiliyor..
Türkiye Suriye sorununu çözemezse, içine barındırdığı Suriyelilerin büyük bir bölümünü ülkesine gönderemezse büyük bir sorun yaşayacaktır..
Bizim aklı evveler ise bu soruna çözüm aramaktansa laf üretmekle meşguller…
En büyük dileğimiz batının savaş kışkırtıcılığından vazgeçmesi, Putin’in de barışçı bir çözüme yanaşması..
Yoksa bu olay çok büyür ve iş vekalet savaşlarından çıkar asalet savaşlarına döner..
Ve dünya yeniden ateş topu olur, milyonlar ölür…
Şimdi restleşme zamanı değildir. Hele hele hiç şantaj zamanı değildir…
Hepimiz birlikte yanarız…
