FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

SAVAŞIN İYİSİ, BARIŞIN KÖTÜSÜ OLMAZ

FARKLI TARAF

Bu savaşta taraflara destek olmak için sadece Müslüman olmak, ya da Yahudi olmak gerekmez, insan olmak yeterlidir.

Kendilerini uygarlığın merkezi gören Amerika ve Avrupa ne çocukların gözyaşlarına ve çığlıklarına ne de hastane yatağındaki insanların öldürülmesine aldırıyor. Savaş hukuku tanımadan soykırıma devam ediyor.

Bu savaşa ne Filistin halkı ne de Yahudi milleti taraflar, bu savaşa tarafların yönetim kademeleri karar verdi. Bir yıldır Hamas’ın bu savaşa hazırlandığını devletlerin istihbarat servisleri biliyordu. Amerika ve İsrail’in bunu bilmemesine imkan ve ihtimal yok. Bu savaşa izin vermeleri maksatlıydı.

Türk Devleti doğru olanı yapıyor. Barışı sağlamak için dünya devlet başkanlarıyla yoğun temasta bulunup arabuluculuk yapmaya çalışıyor. Bunu Ukrayna savaşında başardı, bu savaşta da inşallah başarılı olur.

Türkiye’nin izlediği bu politikayı beğenenler olduğu gibi, eleştirenler de var. Ancak aynı dinden olarak taraf tutmanın gerekçesi olamaz. Gereken haklı olanın yanında olmaktır. Aynı dinden devletlerde kendi aralarında savaşırlar. İran ve Irak arasındaki savaş gibi. O zaman hangi tarafı tutacaksınız.? Tabii ki haklı olan tarafı tutmak gerekir.

Hamas’ın saldırısına da, İsrail’in katliamının karşısında da sessiz kalmak suç ortaklığıdır.

Amerika’nın İsrail’den yana tavrı Başkan’dan, Dışişleri Bakanına kadar ‘‘kişisel...’’

Hamas’ın, Hizbullah’ın ve onların arkasındaki İran’ın da İsrail’e tavrı ‘‘stratejik akıldan’’ çok ‘‘inanca dayalı, İsrail yok edilmeli’’ inancına dayanıyor.

Devlet tavrını duyguların, kişileştirmelerin, inançların, kabuk tutmuş ön yargıların belirlenmesi öteden beri ne yazık ki Ortadoğu’nun kaderi…

Netanyahu da Filistinlileri hepten katledip, Gazze’ yi işgal etmek istiyor. İsrail’in savaş kurallarına uyacağını vurgulayan Biden, masum Gazze halkına gıda su ve ilaçlara erişiminin engellenmesine seyirci kalıyor. Hangi savaş hukuku, hangi insani davranış? Gazze’nin elektriğini suyunu gazını kesen, yiyecek, içecek, ilaç dahi girmesini izin vermeyen kim? Kendisini insan hakları savunucusu gösteren Amerika İsrail’in Gazze’yi işgal etmesi büyük bir hata olur, diyor ama, katliamı durdurmak için hiç bir girişimde bulunmuyor, savaş gemileriyle yangının üzerine benzin dökmeye devam ediyor. Bütün dünya ülkelerinde Gazze’ deki hukuksuzluğa karşı sokaklar kaynıyor, insan hakları savunucusu ülkelerin yöneticileri ise akıl almaz yasaklamalarla ateşi düşürmeye çalışmaları fayda yerine olayları körüklüyor. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor.

İsrail’deki bu vahşet iki şeyi açıkça ortaya koyuyor. Dünyada uluslar arası ilişkilerin bu yeni boyutuyla içine düştüğü durumu yönetecek bir yapı yoktur. Bu bir an önce adil bir dünya için çalışabilecek yapıya kavuşturulmalıdır. Öncelikle Filistinliler adına hareket edip, Filistin Devleti bir an önce kurulmalıdır. Bundan böyle İsrail bu ağır yükü taşıyamaz. Filistinliler için bundan daha kötüsü olamaz. Ama İsrailler bundan böyle huzurlu yaşayamaz.

Gazze sonrası hiç düşünülmüyor.

İki taraf arasında zaten var olan kin ve nefreti adına da körüklenmesinin, yeni kin tohumları ekmenin riskleri, sonuçları hiç düşünülmüyor.

Bu olayın hem sosyolojik, hem siyasi, hem de mücadeleye dair sonuçları olacak. En büyük tehlike : İsrail yaptığıyla geleceğe damgasını vuracak bu radikalizmin, düşmanlığın altına imzasını atmış olacak.

Kendisini tanıma fırsatı bulduğum günden beri yazılarını keyifle okuduğum vefatından bir gün önce gazeteci yazar merhum Rauf TAMER’ in bu konudaki köşe yazısını doğru buluyor, tekrarlamakta fayda görüyorum.

İsrail çok kararlı, bu işi soykırıma kadar götürmek istiyor. Ne savaş hukuku tanıyor, ne de ateş kese yanaşıyor.

Buraya kadar tamam

Anlaşılmıştır.

Kendi bilir

Karar onundur, caydıramıyoruz.

Arkasındaki Amerika’ya güvenerek orantısız güç kullanıyor.

Ancak karşı tarafın kaybedeceği bir şey kalmamıştır, korkup çekineceği bir şey yoktur.

Ölümse zaten göze almıştır.

Esasen öylede öldüm, böylede demekte,kim bilir bundan böyle ne eylemler yapacaktır.

Şimdi asıl kollaması gereken taraf İsrail’dir.

Gazeteci yazar Rauf TAMER’ e Allah’tan rahmet diliyorum,mekanı cennet olsun.

Netice olarak diplomatik görüşmeler Türk hükümetinin yaptığı gibi İslam Ülkeleri başta olmak üzere hızlandırılmalı; barış mutlaka sağlanmalıdır.

Zira savaşın iyisi, Barışın kötüsü olmaz.

Bu savaştan daha fazla can ve mal kaybı olmadan çıkabilmenin yolu :

Büyük önder Atatürk’ün anti emperyalist uygulamalarına ve dış politikalara ‘‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’’ söylemine sıkı sıkıya sarılmaktan geçmektedir.

Sağlıcakla kalın

<