ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Sayın Erdoğan ve çevresi!..

Günahlar, sevaplar...

İyilikler, kötülükler...

Bunlar bireysel olabileceği gibi, kitlesel de olabilir...

Kendisiyle barışık, canlı mefhumunu önde tutan kimse, travmatik vakalar yaşamamışsa, beyinsel bir rahatsızlığı yoksa, günah işlemez, kötülük yapmaz...

Hele hele benim inancıma göre “Allah korkusu” taşıyorsa, zinhar...

Devleti yönetenlerin çevresinde her dönemde çıkarcı insanlar hep olmuştur...

Bu durum tüm dünya ülkeleri için de geçerlidir...

Yoksa, hangi akıllı kişi “hain” değilse, hizmet ettiği kişiyi zora düşürmek ister!..

Bizde bu durum, rahmetli Bülent Ecevit’in Başbakanlığı sırasında, “Küçük Hüsamettin” diye adlandırılan kişi sayesinde yaşanmıştır...

Benzer durum rahmetli Süleyman Demirel döneminde ve yine rahmetli Turgut Özal döneminde de yaşanmıştır!..

Detaylarını açıklamaya gerek yok!..

İnternette biraz araştırmanız yeter!..

***

Gelelim bugüne...

Farkında mısınız, son yıllarda AK Parti’nin adı dahi pek zikredilmiyor...

Genel başkanı dışında, önemli fikirler ortaya koyan yok gibi...

Milletvekilleri ise kayıp, büyüteçle aranıyor...

Teşkilatların üzerine adeta “ölü toprağı” serpilmiş...

İktidarı, onca muhalefet partilerine rağmen ayakta tutan bir kişi var:

Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan...

Ben bu konuda daha önce bir “öneriyor” yazısı yazmış ve Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın çevresine çok dikkat etmesi gerektiğini önermiştim...

Hala bu görüşteyim...

Külliyeli” olmayı öne çıkarıp, Sayın Erdoğan’ı doğruluğu araştırılmadan yanlışa düşüren çok danışman ve görevli var...

Biraz medya araştırması yaparsanız, görürsünüz!..

Sayın Erdoğan’ın çeyrek asırlık bu yüce devletin başında kalmasının tek nedeni, kendisidir...

Karizması, inandırıcılığı, çılgın siyasi yöntemleri...

Bence, AK Parti’nin adını “RTE Partisi” olarak değiştirmek gerekiyor...

Eğer, yaklaşan seçimlerde çok zor da olsa sonuç alınmak isteniyorsa, Beştepe “safra”lardan arınmak zorunda...

68 yaşında, 70’ine merdiven dayamış, son 25 yıldır ülke yönetimi gibi ağır bir yapıyı sırtlamış bir kişinin yıpranmaması mümkün mü?..

Hele hele çevresi “destek” olacağına “köstek” oluyorsa?..

Ben, bu ülkenin her bir ferdinin topraklarını sevdiğine inanıyorum...

Elbette, yanlışı doğru görmüyorum...

AK Parti’liler ya da gönüldaşları, “iktidar” olma lüksünü sürdürmek istiyorlarsa, her türlü yanlıştan dönmek zorunda...

Aksi takdirde, onlar da zorda kalacaklar!..

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, aldatıldığını itiraf ederek, FETÖ için, “Hata yaptım. Allah günahlarımızı affetsin”i tekrarlamak zorunda kalmasın!..

Sayın Erdoğan, çevresindekileri bir başka gözle izlerse, inanın bana her şeyi mutlaka görecektir!..

***

Önemli bir not:

Ülkemiz ne garip değil mi?..

FETÖ’cüler bile ikiye ayrılıyor...

El üstünde tutulanlar...

Sadece inandığı ve kandırıldığı için çile çekenler...

Tıpkı ülkeyi yönetenlerle yönetilenler gibi...

Kandırıldım” diyip, itirafta bulunanlar mahkemelerde hesap verirken,

Kandırıldım, Allah günahlarımı af etsin” diyenler, ortalıkta dolaşıyor!..

Ne garip değil mi?..

Erk” doğru yerde ve doğru şekilde kullanılmalı!..

Unutmayalım, “Her koyun kendi bacağından asılır” sözünü...

<