CEVDET TÜTÜNCÜ

CEVDET TÜTÜNCÜ

SEN SENİ BİL, SEN SENİ…

Sevgili dostlar, 24.Temmuz.1923 tarihinde, bir tarafta Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri, diğer tarafta ise Fransa, İtalya, Birleşik Krallık, Romanya, Yunanistan, Bulgaristan, Japonya, Yugoslavya, Belçika ve Portekiz olmak üzere, İsviçre’nin Lozan (Lausanne) kentinde imzalanan  “Lozan Barış Antlaşması’nın” ;  Selçuklu Sultanı Alpaslan        ( 1029-1072 ) ile Doğu Roma İmparatoru  Romen Diyojen (1030-1072) arasında cereyan eden       1071 Malazgirt Savaşı’yla başlayan ve yüzyıllar sürecek olan Türkiye’ye karşı yenilgiler serisinin Yunanistan için son olacağı umuluyordu.

Ancak 21.Nisan.1967 tarihinde Yunanistan’da yönetimi ele geçiren albayalar cuntası, kendi ülkelerinin Türkiye karşısında tarihe not düşülecek yeni bir yenilgiye zemin hazırlamak için olsa gerek, 15.Temmuz.1974 tarihinde Kıbrıs’ın tamamında Türkleri yok saymak ve  yönetimi ele geçirmek üzere bir darbe planlayarak III. Makarios’u  (Mihail Hristodulu Muskos - 1913-1977) Bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı görevinden uzaklaştırdılar.

Lala Mustafa Paşa (…. – 1587) tarafından1571 yılında fethedildiği günden beri 400 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye tarafından vazgeçilmezliği defalarca deklare edilen Kıbrıs için “Garantör Devlet” olmanın da sağladığı avantajla, bu oldu – bittiyi yok hükmünde saymak için Türk Ordusu’nun görevini yerine getirmesi elbette ki en doğal ve beklenen eylem oldu.

Ve de bu eylem, Yunanistan’ın hesaba katmamak yanılgısına düştüğü Türkiye karşısında bir kez daha yenilgiye uğramasıyla sonuçlandı.

Rumların, Ada’da yönetimi tamamen ele geçirmek ve Türkleri yok etmek amacıyla 1955 yılında “EOKA” kurularak şiddet uygulaması karşısında, 11.Şubat.1959 tarihinde Zürih ve Londra anlaşmalarının imzalanması sonucunda Kıbrıs’ta Türk ve Rum Toplumlarının ortaklığı ve bağımsızlığı konularındaki hükümler Türkiye, İngiltere ve Yunanistan tarafından garanti altına alındı ve her üç ülkeye Kıbrıs’la ilgili  “Garantörlük”  hakkı tanındı.

Türkiye’nin kullanmakta tereddüt dahi etmediği garantörlük hakkından doğan yetkilerini uygulamaya geçirmesiyle, birincisi 20.Temmuz.1974 tarihinde başlayan ve diğeri 14.Ağustos.1974 tarihinde olmak üzere harekat iki aşama halinde gerçekleşmiş ve askeri terimde “Amfibi Harekat” olarak adlandırılan ve kara, hava, deniz kuvvetlerinin aynı anda muharebeye katılmasıyla gerçekleşen başarıya ulaşması en zor harekat taktiği olsa bile yine de Türk Silahlı Kuvvetlerinin başarı hanesine yazılan kayıtlarla  tarihteki yerini almıştır.

20.Temmuz.1974 Kıbrıs Barış Harekatı, aynı zamanda Yunanistan’da yönetimi elinde bulunduran askeri cuntanın görevden uzaklaşarak yeniden demokrasiye dönülmesinin de önünü açan ve değişik ilginç sonuçları olan bir harekat olmuş ve sayesinde harekatın yapıldığı 44 yıldan bu yana Kıbrıs’ta barış ve huzur bozulmadan yaşam devam etmektedir.

Değerli okurlar, 20.Temmuz.1974 sabahı arkadaşlarımızın heyecan ve sevinç nidalarıyla “ Ne oluyor “ diye uyandığımızda kaldığımız üniversite öğrenci yurduna biz öğrenciler seyredelim diye hediye edilen siyah-beyaz televizyonun ekranı; mehter marşları, Türk Halk Müziği sanatçısı Hasan MUTLUCAN’ın (1926-2011) gür sesiyle söylediği kahramanlık türküleriyle inliyordu adeta.

Heyecanın ne olduğunu anlatmak imkansız, ancak yaşayan bilir…

Tarih kitaplarında okuduğumuz kahramanlıklarla dolu gerçek bir savaşı görmek ve zaferi ülke çapında yaşamak bambaşka bir duygu…

23 yaşımdaydım…

Esen kalın. 

<