ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

"Şerefsizim" aaa, "itiraf" mı?

Bilir misiniz bilmem?.. “32 kısım tekmili birden” diye çok sık kullandığımız bir söz vardır!

Bu söz, “Bir bütünü oluşturan parçaların tümünün bir arada olduğu, hiç eksiği olmayan, tamı tamına” olarak nitelendirilmektedir. Tarihsel geçmişi de var, ama ben o kadar geriye gitmeyeceğim.

Son günlerde sosyal medyayı sallayan Sedat Peker’in 6 “youtube” açıklaması (sonuncusu 20 Mayıs Perşembe sabahı yayınlandı), “twiterr”deki belgeleri de, yukarıdaki sözün herhalde sadece bir kısmı... Belgesel gibi...

İktidarın içini, siyasi atmosferi, halkın beynini darmadağın eden, kimine göre, “başarılı işadamı”, kimine göre “mafya” lideri, kimine göre de, “suç örgütü” başı Sedat Peker’in açıklamaları, gazeteci (bana göre değil) Hadi Özışık’ın görüntülü “şerefsiz”liğini ortaya koydu...

Ünlü, şanlı, kendini iktidara yakın lanse ederek, fırsatlar yaratmaya çalışan Özışık kardeşlerden Hadi bey, Cüneyt Özdemir’e yaptığı açıklamada, “Süleyman Soylu'dan Sedat Peker'e mesaj götürmüşsem namussuzum, şerefsizim, alçağım. Ben dostuma kalleşlik yapmam. Zarar görmesi açısından en ufak bir adım atmam”dedi. Sedat Peker de, bombayı video görüntülü patlattı, sonra da işte bu mesajı yayımladı:

"Kıymetli dostlarım, İnternethaber sitesinin sahibi olan Hadi Özışık - Süleyman Özışık kardeşler en yakınları olan Süleyman Soylu’yla benim aramda aracılık yaptıklarını yalanlamışlar, söyleyen şerefsizdir demişler. Ben kimseye hile yapmam, ancak kendimi de rezil duruma düşürmem."

Bu gelişmelerden sonra, Özışık kardeşlerin Sedat Peker’den fersah fersah aşağıda olduğuna inanıyorum.

Hele hele bir gazetecinin siyasileri basamak yaparak, nemalanmaları, kendisini erk sahibi siyasilerin sözde yakını olduğunu lanse ederek, mevki kazanmaya çalışması, hiçbir “namus” ölçüsüyle açıklanamaz!

Buradan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na sesleniyorum:

"Bu adamların sürekli de olsa basın kartlarını derhal iptal edin de, ömrünü şereflice mesleğine vakfeden gazetecileri, ‘namussuzum, şerefsizim, alçağım’ ifadelerinde bulunan yalancılardan arındırın!"

***

Herkesin tersine ben, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Peker için aracı göndermediğine de inanıyorum.

Nedeni de, çok açık.

Soylu, eğer Peker için aracı arasaydı, Özışık kardeşleri mi seçerdi?

Eminim, Özışık kardeşleri en iyi tanıyan Soylu’dur!

Soylu’nun böyle bir hata yapabileceğine inanmıyorum!

Ancak, SoyluÖzışık kardeşlere açacağını söylediği davayı açmazsa ya da davasını sürdürmezse, o zaman tüm açıklamalara inanacağım.

Hadi Özışık’ın görüntüleri yayınlandıktan sonra, “özür” dilemesi, “insiyatif aldım” dedikten sonra da, "Türkiye'nin gündemini meşgul eden bu tatsız durumu nihayete erdirmesini sağlamaya çalıştım" sözleriyle, kendisini nasıl yüceltmeye çalıştığını görüyor musunuz?

Kendisini “insiyatif” alacak mevkide görmesi, “Türkiye’nin gündemi”ni yön değiştirecek güce sahip olduğu imajını yaratması manidar!

Peker’in gemileri yaktığı aşikar.

Nasıl mı? İşte, Peker’in sözleri: “Anlatımlarımda ismi geçen herkesi uyarıyorum. Beni yalanlamayın, herkesi rezil ederim. Adam gibi dik duracağız. Yoksa yerle yeksan ederim!

***

Ülkemiz medyası ne durumda? Kimi “namussuzum, şerefsizim, alçağım diyenlerin elinde medyamızın “oyuncak” ve “çıkar” için kullanıldığını üzülerek ifade ediyorum.

Bu tür insanların “korkak” olduğunu da görüyorum.

Soylu’nun Özışık kardeşlerle ilgili açıklamasının hemen ardından, Hadi beyin (!), gece yarısı “özür” dilemesi nasıl izah edilebilir?

Gel de Peker’in “Adam gibi dik duracağız” lafını Hadi beyle mukayese etme!

Halkımıza sesleniyorum: Kimseye kolay kolay inanmayın!

Peker’in 6. videosu doğruysa, kokuşmuşluğun nerelere ulaştığı korkutucu!

Videolar bu gidişle, “32 kısım tekmili birden” olacak gibi!

Çünkü, içimizde çok sayıda kelli felli görünüşlü “çıkarcı”, “yalancı”, “şerefsiz”, “namussuz” ve “alçak” sözde “insan”lar var!..

Onlar kendilerini çok iyi biliyor!

Önemli olan halkımızın bilmesi!..

<