SESSİZ GEMİNİN 3 GAZETECİSİ
Medyanın asırlık gazetecileri birer birer sonsuzluğa uçup gidiyor. Biz, gazeteciler, unutulmaz meslek anıları ile dolu bulunduğumuz bu meslektaşlarımızın “dönülmez yolculuklarını” gördükçe, onları yaprak dökümüne benzetiriz. İçimiz burkulur, acılarımızı bastırmakta zorlanırız.
Yarım asır öncesinin medya mekanı Babı- Âli’sine künyelerini kazımış bulunan meslektaşlarımızın, gazetecilik öyküleriyle anma günleri, ölümlerinde daha yürek yakıcı oluyor..
Gazetecilik serüvenine yarım asır önce adım atan ve Babı-Âli’de üniversiteli üç kadın muhabir olarak tanınan Vasfiye Özkoçak, Necla Berkan’ı daha önceki yıllarda; üçüncüsü Aysel Okan’ı ise 18 Ekim tarihinde kaybettik.
Aysel Okan’la 1950 sonrasının Tercüman gazetesinde meslektaş olmuştuk. Basına büyük iddialar ve kuvvetli kalemlerle giren Tercüman gazetesi Cihat Baban’ın önderliğinde yayınlanıyordu. Aysel Okan, gazetecilik eğitimi almış olmanın birikimiyle Tercüman’da, Milli Eğitim sahasında muhabir olarak haberler hazırlıyordu. Polis-adliye sahasına da ben bakıyordum.
Mesleklerinde öne çıkan gazeteciler, başarılı sayıldıkça, başka gazetelere transfer olabiliyorlardı.
Bu süreçleri, meslek hayatlarında devamlı yaşamış olanlar, meslektaşlarından ayrı düştükleri vakit dostlukları hiç tükenmez. Gazetecilik ruhunun etkisiyle aynı havayı solumakta devam ederler. Meslekleri süresince dostluk bağları, güncel iletişimlerinde etkili rol oynar. Çok ender durumlarda özel haber temin ettiklerinde, bunun başka gazetelerde yayınlanmasını arkadaşlarından gizlerler. Gazetecilikte bu bir meslek kuralıdır.
Aynı koşullar içinde yetişen Aysel Okan, üçlü takım halinde beraberliklerini sürdürdüğü kadın meslektaşları Vasfiye Özkoçak, Necla Berkan’la ve bu kuralları hoşgörüyle devam ettirirlerdi.
Birbirlerinden kopmayan Babı-Âli’nin üç bayan gazetecisi, artık aramızda yaşamıyorlar. Ölümlerinin arkasından zaman uzayacak ama bıraktıkları iz hiçbir vakit kaybolmayacak..
Edebiyat yolunda, son duraklarında mekanları cennet olsun..
Yahya Kemal’in edebiyatımıza mal olmuş ünlü şiirini bir kez daha hatırlatmış olalım:
SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,
Yaşadığımız dünyanın bir daha dönülmeyecek bir hayalde kaldığını vurgulayan bu şiir, kaybettiğimiz meslektaşlarımızı özlemle anacağımız günlerin bestesi sayılsın.
Sessiz Geminin 3 kadın gazetecisinin matem günleri, gazeteciler ölmez gerçeğiyle bağdaşmalıdır..