RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Seyyah

Seyyah, seyahat eden, gezen, turlayan kişi. Seyyah kendi zevki için oradan oraya giden biri değildir. Seyyah büyük paralar harcayarak, ülkeden ülkeye giden, gittiği her yeri ilmi olarak inceleyen ve incelediklerini anlatan, ama ondan bir sonuç öıkararak anlatan, yazan kişidir. Türkçesi gezen, gezgin, gezer’dir. Seyyah da önceki dönemler Türkçesidir. Arapça ve Farsça’dan alınan kelimeleri Türkçe saymak medeniyet anlayışımız gereğidir.
Şimdi bir dönemler son dörtlükteki Pir Sultan Abdal’ım sözü değiştirilerek okunan ama aslı bu olan türkünün sözlerini birlikte okuyalım.

Seyyah olup şu alemi gezerim
Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Kendi efkearımca okur yazarım
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

İki elim kalkmaz oldu dizimden
Bilmem amelimden bilmem özümden
Akıttım kanlı yaş iki gözümden
Bir dost bulamadım gün akşam oldu


Yine boralandı dağların başı
Akıttım gözümden kan ile yaşı
Emaneti alır ol veren kişi
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Bozuk şu cihanın pergeri bozuk
Yazıktır şu geçen ömüre yazık
Tükendi daneler kalmadı azık
Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Pir Sultan'ım eydür ummana dalam
Gidenler gelmedi bir haber alam
Abdal oldum çullar geydim bir zaman
Bir dost bulamadım gün akşam oldu.


Xxxx

Türkiye’de en çok bilinen seyyah Evliya Çelebi’dir. O da sadece isim olarak bilinir. Devlet görevlisidir. Devletin himayesinde, sefir yetkisinde, Hünkearla, vezirle seyahat eder. Ama gittiği her yeri tarihi varlığıyla, mimarisiyle, çarşı-Pazar ticaret hayatıyla, maden, hayvan, bitki varlığıyla, esnafın ne imal ettiği ve hangi nitelikte imal ettiğiyle ilgili her soruya cevap verecek değerde anlatır.
Aynı Evliya Çelebi’nin doğum tarihi, mezarı nerededir bilinmez.

Xxxx

14. yüzyılda İbni Batuta var bir de. Evliya Çelebi’den 3 yüzyıl önce yaşamış ve dolaşmış yer yüzünde. Yabancı gezginler daha fazla yer alır kamoyunda. Çünki onların başarılarından çok, onların başarılarını anlatarak İslam dünyasına egemenlik kurmak isteyenler vardır.
Tam burada İslam dünyasının temel kitabı Kur’an ı Kerim’de gezmenin, seyahat etmenin, Allahın mülkünün genişliğinin anlaşılması bakımından öneminden söz ediliyor. Allah’ın kudretinin de anlaşılması için insanların gezmeleri, başka yerleri başka insanları görmeleri, yerin üstü kadar semaya da dikkat çekiliyor. Denizlerin, derin suların içine de. Yer altında akan suyun, yaratılan madenlerin varlığından da söz ediliyor. Ama Müslümanlar gezemiyorlar.
Çoğu fakir bırakılmış sömürgeciler tarafından. Ancak ayakta duracak kadar iktisadi güçleri var. Doğduğu köyden dışarıya adım atmadan ölenler var.

Xxxx

Ne alana bakılsa ıstırap çeşmeleri akıyor. Hem de Veli Avcı’nın şiirinde olduğu gibi.
En dertli kendimi bilirdim
Bir de baktım ki
Köşe başındaki çeşme
İki gözü iki çeşme.

Xxxx

Seyyah yok hayatımızda. Günümüz gazetecilerinden kimileri de geziyorlar, gezi yazıları yazıyorlar ama, kısa mesafeli, küçük nefesli yazılar. Öyle İbni Batuta, Evliya Çelebi gibi devlet felsefesiyle bakış da yok. Seyyah da insandır. O da sever, üzülür. Seyyahın birinci kişi olduğu bir roman okumak isterdim.

<