RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Şiar ve şiir denince…

Kılasik şiir Türk irfanına mahsus bir üretimdir. Batılılar sonradan öğrendiler. Zaten onlar Samiler ve Girekler olmasaydı yoktular. Batının iki atasından biri Gırekler öteki de İbranice konuşan Samilerdir. Her şeyi sonradan öğrendiler. Mısır’da, Irak’ta, Hicaz’da, Mezopotamya’da, Hindistan’da, Çin’de medeniyetler birbiri peşi sıra var oldular ve yok oldular. Batı kendisi de çok sonraları var oldu. İnsanlığın tüm birikimlerini çok iyi incelediler ve faydalandılar. Dolayısıyla şiir bizimdir, hikeaye de öyle.
Ancak günümüzde, 1960’lı yıllardan sonra şiirin ırzına geçilmiştir. Cahiller şiir yazmaya başlayıp, bir takım yandaş dergi ve gazetelerde de kendilerine yer bulunca şimdiki duruma gelindi. Türkiye’de kılasik şiir iğfal edilmiş ve yok edilmiştir.

Xxxx

Aruzdan haberi yok, hece saymayı da basit sanıyor ve cümleleri kırık dökük kelimeler halinde mısralar gibi yazıyor. Al sana serbest şiir. Hiç biri şiir değil. Cümleleri bir biri arkasına bir metin gibi yazınca bakınız ortaya ne çıkıyor?
Cemal Süreya, Can Yücel, Nazım Hikmet serbest şiirler yazıyorlar. Daha bazıları da var. Biraz üzerinde kafa yorsalar serbest yani vezinsiz şiir yazmanın kafiyesiz, ahenksiz, zevksiz büyük büyük sözleri mısralar halinde yazmak olmadığını anlayacaklar. Anlayacak yetenekleri var mı dersiniz?
Emek vermeden hiçbir şey olunmaz. Cehaletle, bilgiden mahrum olarak üretilen şeyler de şeydir elbette. Ama ne menem şeydir derseniz, işte ne menem olduğu  tarif edilemeyen şeydir.

Xxxx

İsim vermek istemiyorum. Genelleme yapmakta çok hata yoktur bu konuda. Günümüz şiiri cehaletin resmidir.
Hakiki bir şair aruzla şiir yazacak kadar bilgi sahibi olduğu halde, hatta bir iki misal de ürettikten sonra yine de aruzla yazmamayı tercih edebilir.
Hece vezniyle şiir yazmamayı ilke edinen bir şair de istediğinde hece vezniyle şiir yazabilmeli ve bir iki misal de üretmeli ve sunmalı. Bundan sonra yine de aruzu ve heceyi tercih etmemeye hakkı vardır.
Ama kılasik şiiri incelememiş, kılasik şairleri okumamış, aklına geldiği gibi bir mısra 33 kelime, diğer mısra sadece ‘ve’ ise buna da serbest şiir diye yazıyorsa bir adam, ona şair denmez. Şiir cahili denir.
Etraf böyleleriyle dolu. Üstelik bir piyasa yapmışlar, şiir okuma toplantıları düzenliyor, alkışlıyorlar birbirlerini, ödüller veriyorlar. Sanata hizmet ettiğini var sayarak tanıtımını yapan bazı kurumları da kullanarak geçinip gidiyorlar. Yuh olsun hepsine.

Xxxx

Necip Fazıl merhumun bir hadisi şerifi nasıl mısralarla anlattığını görmeleri için Cihadı Ekber şiirini  bir daha okumakta yarar var.

Toprağa bağlı cenkler öz gayeye  bahane
Cihadlardan bir var, Ekber cihad, ya o ne?
Hikmetli sahabiler düşündü uzun uzun;
Dediler ki cevabı sizdedir sorunuzun!
Buyruldu: Tek kişinin teke tek çarpışması
Yakasına nefsinin, dört elle yapışması…
Yoksa milyonla ferdin milyonla cengi değil!
Düşmanın kalbindedir; eğil, nefsine eğil!
Gör ki bütün iş nefsin hisarına girmekte,
Allah nuruna engel duvarı devirmekte…
Nefs, yol vermez bir kale, düşürülmez bir bölge,
Üstüne kum döktükçe hep üste çıkan gölge…
Bin pençeli bir şahin, yüz başlı bir atmaca…
Korkunç bir oyunu var; Ruhla köşe kapmaca…
Dış cenk, Şehid… Ölüp de ölmeyenler çevresi…
İç cenk, Veli… Ölmeden ölenlerin töresi…


Xxxx

Şiir bu. Şairlere başka söze hacet yok sanıyorum.

<