NURAY ÇAĞLAR

NURAY ÇAĞLAR

Sıcak, çok sıcak...

Termometreler 40 derecenin üzerinde bir değeri gösteriyor...

İstanbul caddeleri tüm bu sıcağa rağmen yine hareketli...

Hareket berekettir derler ama bu kez pek öyle olacağa benzemiyor...

Nihayet “gitti kurtulduk” diye sevindiğimiz corona belası geri döndü.

Adeta hortladı...

Sokaklarda yakın markaj dolaşmak tehlikeli, kapalı alanlarda yani düğünlerde sinemalarda, tiyatrolarda bulunmak ölümcül...

Yani yasaklara geri dönüyoruz...

Zaten tam bir bunalıma girmiş görünen ekonomi bu kez uçurumdan aşağı yuvarlanacak...

Şimdilik insanlar pek ciddiye almıyor maskeleri falan çıkardık ama, yakındır yasaklar tüm dehşetiyle geri dönecek gibi...

Anlaşılan bu bela dünya nüfusunu iyice eksiltmeden gitmeyecek gibi...

Ya da ilaç sektörü, kazancı az buldu...

Çünkü ortada sadece 3 ilaç var...

Sinovac, Biontec, Türkovaç

Sınır ötesi ülkelerde diğer aşılardan çoktan raftan indirildi...

Şimdilerde Biontec aşı olmak revaçta...

Hani bu bela sıcaklarda pek aktif değildi...

Neye inanacağız şaşırdık....

Havalar sıcak dedik, bela sadece “corona” mı?

Hayır, yol kenarına attığınız plastik bir sz şişesi bile canımızı ciğerimizi yakıyor...

Her nedense insanlarımız son derece duyarsız; tüm uyarılara rağmen yine bildiklerini okuyor...

Öte yandan, piyasa darlık içinde insanlar yiyecek ekmek bulmak için çaba harcıyor, parası olan birkaç ukala ise balkonda mangalda kebap yapıyor...

İnsafsızlık ve saygısızlık...

Havalar çok sıcak...

Böyle sıcak havalar çok korkutucu...

Sadece sıcaklıktan insanlar perişan olmuyor yaşamlarını kaybediyor...

Yağmur yağarsa sel oluyor, yağmazsa kuraklık...

Yani küresel ısınma denilen şeyi ciddiye almazsak başımıza daha çok dert geleceğe benziyor...

Havalar çok sıcak... Dikkatli olmak lazım...

Ağustos ayı geliyor, sıcaklar artacak...

17 Ağustos 1999’u hatırlıyorum...

O günde çok sıcaktı, adeta toprak çatlamıştı....

Sonra dünya başımıza yıkıldı.. Unutmadık...

Dedik ya; bu sıcak havalar beni hep korkutuyor...

<