İBRAHİM GÜLEÇ

İBRAHİM GÜLEÇ

Şiirde Hoca Nasreddin / YA TUTARSA

YA TUTARSA

Hoca bir gün bostana çapa yapmaya gitmiş

Pancar, patates derken yorulduğunu fark etmiş

Mola vermiş dinlenmiş kalkmış yine çalışmış

Ot, yaprak, çapa derken birkaç saat savaşmış

Kuşluğun vakti geçmiş, gelmiş öğle zamanı

Hem susamış hem acıkmış, hem de yorulmuş canı

Oturur bir gölgeye çıkarır azığını

Yoğurdu çok ekşimiş Hoca fark eder bunu

Bir iki denese de ekşiyen bu yoğurdu

Ağzını buruşturur boşa çıkar umudu

Su katar ayran yapar kaybolmazmış ekşisi

Yoğurttan vazgeçip de yememek en iyisi

Öbür azıklarını yemiş karnını doyurmuş

Bugünkü rızkımız da demek ki der buymuş

Karnı doyan Hoca'nın zindeleşmiş bedeni

Tekrar minnetle anmış rızkını vereni

Almış kabı kaşığı bari yıkayayım demiş

Üşenecek ne var ki, yemeği kendi yemiş

Nasıl olsa su hazır, bostan göle yakınmış

Görüp gülerler diye sağa sola bakınmış

Ekşiyen yoğurdunu döker bakraçtan göle

Gölün yoğurtlu yeri döner bembeyaz hale

Elin kolun sıvayıp oturmuş göl başına

Başlamış bir türküyle bulaşık savaşına

Bu zevkli uğraşıyla Hoca kendinden geçmiş

Başlamış ter dökmeye, hava sıcak, güneşmiş

Hocanın avazını duymuş birkaç köylüsü

Anlamışlar duyulan Hoca'nın gürültüsü

Dalmış Hoca işine unutmuş hislerini

Ne konuşanı duymuş, ne ayak seslerini

Selam veren dikilmiş Hoca'nın yanı başına

Gülmeye başlamışlar yaptığı uğraşına

Biri hayrola demiş Hocam neler görüyorum

Birazcık yoğurt arttı göle maya çalıyorum

Hoca şu göle bir bak eğer ki, aklın varsa

Benimki umut işi ya bir de der tutarsa

<