SİYASET VE ATATÜRK. SENİ VE SİYASETİNİ ÖZLÜYORUZ ATAM
Siyaset yapıyorsan , bunun yanında milli idealistlik de içinde ise çok yerinde ve önemli kararlar vermeniz gerekmektedir.
Siyaset bilimi ve idareciliği , millet ile bütünleşmeyle sağlanır. AK Parti yöneticileri , halk ile iletişimini gayet güzel yapmaya özen gösteriyor.. Bire bir görüşme ve anında iletişim.
Baş ( Beyin ) emretmedi mi , ne el oynar ne bacak. Genel Başkan da kuvvetli bir ekip ile bu sorunu giderebilir. O zaman da teşkilatlarda var olan kişilere kalan kalır , giden gider anlayışı ile yaklaşmaz..
"Yenik komutanın , neferlerini sorgulamaya hakkı yoktur " hele sorumluluğu olan liderlerin çok dikkatli olması gerekmektedir. Hiç kimse tartışılmaz değildir. Bizim geleneğimizin önemi budur. Devlet aklı önem arz eder.
Sonuç : Türk Siyasetinde Milliyetçi , Ülkücü ve Türk varlığı gayesi olan bir partinin TBMM de temsil hakkı bulunmaması hem gönül vermiş seçmenlerini üzer , motivasyonunu düşürür, hem de iç ve dış Türk düşmanların meydanı boş bularak olmadık suçlamalarda üstünlük sağlamaya çalışırlar.
Eğer Türk istikbalini ve partinin ideallerini yaşatmak istiyorsan , (Devlet, Bayrak, Türklük duygusundan uzak kişiler hariç ) , fikirlere saygılı davranarak küskün kişilerinin yuvaya dönmesini sağlayabilirsiniz.
Lider, doktrin ve teşkilat prensiplerini modern çağın ve dünya konjektörüne göre yenilemenin doğru bir seçim olacağını düşünüyorum. Örnek olarak; Sosyalleşme, sosyal aktivite...v.s.
ATATÜRK DİYOR Kİ;
ADALET :
" Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin , devlet halinde varlığı kabul olunmaz " 1920
BAĞIMSIZLIK :
" Tam bağımsızlık , ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür." 1922
DİN :
" Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakla serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini , millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kaste ve fiile dayanan bağnaz hareketlerden sakınıyoruz " 31.01.1923
İRTİCA :
" Hayat felsefesinin garip bir tecellisidir ki, her faydalı ve her yeni şeye karşı mutlaka bir kuvvet çıkar. Buna bizim dilimizde (irtica ) derler. İşte bu irticanın imhası için gerekli tedbirlerin evvelden almış olmak lazımdır." 18.01.1925
MİLLİYETÇİLİK :
" Gerçi bize milliyetçi derler. Fakat biz öyle milliyetçileriz ki bizimle birlikte çalışan bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerini tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde bencil ve mağrurane bir milliyetçilik değildir.." 15.08.1920 TBMM " Bilelim ki milli benliğini bulmayan milletler başka milletlerin avıdır, " (1923 )
TÜRK DİLİ :
" Dilin milli ve zengin olması milli duyguların gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili , dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuuruna işlensin." (1930 )
TÜRKİYE :
" Türkiye Türklerindir ; İşte milliyetperverlerin ilkesi budur. Biz , haklarımızı korumak için mücadeleye devam etmeye karar verdik." 1921
Alıntı : Gazeteciler Cemiyeti 2003
Türk dili için bir de, Ziya Gökalp'ın şiiriyle katkı sunayım.
Tûran'ın bir ili var
Ve yalnız bir dili var.
Başka dil var diyenin,
Başka bir emeli var.
Türklüğün vicdânı bir,
Dîni bir, vatanı bir;
Fakat hepsi ayrılır
Olmazsa lisânı bir.
Ziya Gökalp bu şiirinde komünist ve emperyalistlerin Türk dünyasını nasıl bölüp parçalayarak devletçikler haline sokarak kandırdıklarını ima ediyor..
Saygılar ve Sevgilerimle