SONSUZ ACI
Bilgisayarın başına oturup bugün şu konuyu yazacağım demek zor...
İsveç, NATO, AB, ABD diye başlamak istediğimiz yazıya Günay Doğu ve Güney illerimizde yüreğimiz parçalayan o deprem haberlerini yazmak zorunda kaldı…
Yüreğimiz paramparça… Hele hele böylesine kış günlerinde depremden kurtulan on insanlar ne haldeler.
Kurtulduklarına mı sevinseler, enkaz altında kalan yakınları için mi ağlasalar, evsiz barksız bu soğukta sokakta kalmalarına mı yansalar…
Hatayspor’un teknik direktörü, Fenerbahçe’nin eski kalecisi Volkan Demirel’in ekranlardan ağlayarak yardım isteme çığlıkları insanların yüreğini parçaladı…
Artık tüm dertleri unuttuk, ama su uyur düşman uyumaz misali pusuda yatan Türkiye düşmanları “dostluk maskesi” takarak size sinsi planlarını uygulatma ya gidişeceklerdir bu kesin…
Dedik ya bir konuyla başlayıp başka bir konuyla noktalıyorsunuz...
İşin sadece görünen kısmı ile yetinmek ve ona göre yorum yapmak zorundasınız...
Çünkü işin ayrıntılarını hiçbir zaman öğrenemiyorsunuz...
Çünkü anlatmıyorlar… Bu deprem felaketinde de öyle olmadı mı…
İnce depremin büyüklüğünü 7.4 diye açıkladılar, dünya 7.8’de , ısrar edince rakamı revize ettiler..
Peş peşe gelen depremler, toplumda hem derin bir üzüntü yarattı hem de, yeniden bir ekonomik ve siyasal bilmezliğe itti ülkemizi…
Yaptığımız sadece komplo teorisi üretmek veya varsayımlarda bulunmak.
Türkiye’nin kaderi bu galiba.
Ekranlarda yine “ben daha 2 gün önce söylemiştim” safsataları başladı..
Hatta; "Ben dememişiydim" ve "Hani 6 ay önce yazmıştık ya" veya "Saklı gerçeği biz su yüzüne çıkardık" deme haklarını kendilerinde buldular.
Artık övünmekte sınır yok…
Öngörüleriniz ne kadar sağlıklıdır.. Eğer bilgi dağarcığınız yeteri kadar dolu değilse, şansınız pek yok demektir...Bir konu için bir kaç kaynağa başvuracak, araştıracak ve sonra "olmayana ergi formülasyonu" işlemi bu fizik-kimya-siyaset-felsefe-sosyoloji denklemini çözmeye çalışacaksınız...
Artık önemli olan senin ne dediğin değil; Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel’in ağlayarak istediği yardımlar…
Şimdi laf sırası değil, bu yıkıma rağmen Türkiye için dik durma günleridir…
Bunu da başaracağımıza inancım sonsuz.