SORUMLULUK NET
Sevgili dostlar, nefes almak, yemek içmek gibi günlük ihtiyaçların giderildiği eylemler insan hayatının sürdürülmesinde yeterli olmakla beraber, başka insanlarla birlikte toplum içinde yaşamanın gereğini yerine getirmek için buna ilave olarak çok daha fazlasını hem de zorunlu olarak yapmamız gerekmekte…
Nasıl mı ?...
Öncelikle böyle bir zorunluluğu ortaya koyan bazı araştırmalara kısa bir göz atalım;
Ülkemizde gazete okuma oranı % 0.3, kitap okuma oranı % 1, belgesel izleme oranı % 1, müze dolaşma oranı % 0.1 ve kültür ve sanat haberlerine ilgi % 0.01 !...
Hiç şüpheniz olmasın bu oranlar bütün dünyada yapılan istatistiklerin içinde en düşük olanların arasında yer almaktadır.
İnsanın hayata sıkı sıkıya tutunarak başarıyla yolunda yürümesini sağlayan bilgidir...
Araştırmalardan anlaşıldığı kadarıyla bilgili olmaya önem verilmese de hayatın her anı, yapılan her iş kendisiyle ilgili bilginin edinilmesini net olarak gerekli kılmakta.
Toplumumuzun büyük bir çoğunluğu, yalnızca ebeveynlerinden aldıkları yada ilkokul, ortaokulda edindikleri bilgiyle günlük yaşantısını sürdürürken, edindiğimiz bu bilgiler ne günlük bir gazetenin, ne de bir kütüphanenin yerine geçebilir. Yani hayatın içinde yaşarken günlük akışın içerisinde kendiliğinden olagelen okumak, bilgilenmek ve bunların yönlendirmesiyle de gereken aktivasyonu bilinçle sağlamak durumundayız..
Değerli okurlar, aktivasyonun birinci ayağı toplumun içinde uymamız gereken yükümlülüklerin ta kendisidir.
Ancak bu yükümlülüklere ne kadar önem veriyoruz ?
Öyle ki, halen günümüzde hiç olmaması gereken, hiç farkında olmadığımız ve olmak istemediğimiz biçimde ve ancak kendi istediğimiz şekilde uygulamak için herkesi ve her şeyi fütursuzca zorladığımız bir yaşam modeli ülkemizde giderek artan oranda kendisini hissettirmekte…
Dolayısıyla hiç olmaması gereken bu durumu, Corona Virüs önlemleri nedeniyle, testleri pozitif çıkan ve evlerinde karantina altında bulunması gereken 32 kişinin tedbirleri hiçe sayarak ve sorumsuzca evlerinden çıkıp toplumun içine karıştıklarını gazete ve televizyon haberlerinden öğreniyoruz. Hastalığı taşıyıcı her bir kişinin bunu en az üç kişiye bulaştırdığını düşünecek olursak, yaptıkları sorumsuzluğun ne denli tehlikeli boyutta olduğunu söylemeye gerek var mı ?..
Ama yapıyorlar !...
Neden yapıyorlar ?...
Yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığımız bilgisizlik ve dolayısıyla sorumluluk duygusundan yoksun ve hatta buna hakkı olmadığından haberleri bile olmadığı için…
Değerli okurlar, yaşadığımız çağda kendimize göre önemsiz gibi görünen bir ihmalin ne denli önemli ve bütün insanlara ne kadar büyük zarar vereceğini bilmemiz gerekiyor…
Bilgisizliğimizin farkına varmak, sorumluluğumuzu insana yakışır şekilde yerine getirmemizin ve önem vererek hatırlamamızın nedeni olmalıdır.
Boş yaşamış olmak insanın yalnızca kendisini ilgilendirse de, boş vererek yaşamak bütün toplumu ilgilendirmekte…
Esen kalın.