Sorun merkez sağda
Yıldırım Akbulut'u hatırlar mısınız?....
Çoğu kişinin yere göğe sığdıramadığı Turgut Özal'ın naylon başbakanı...
Biraz geriye gidelim o günleri hatırlayalım.
Özal, 12 Eylül döneminin efsane başbakanıdır.
Özelleştirme furyası onun döneminde başlamış, elde avuçta ne varsa satılmış, ekonomi fiktif olarak büyümüştür...
Özal, otoyol yapımına girişmiş, kara nakliyeciliğini geliştirirken demiryolu nakliyeciliğini öldürmüştür.
Çünkü tek santim demiryolu yapmamıştır.
Navlun fiyatları doğal olarak artmış bu da enflasyonu körüklemiştir..
12 Eylül paşalarının verdiği bir güçle başbakanlığı döneminde, istediği herşeyi sınırsızca yapabilmiştir.
Sonra, "Netekim Paşa" Marmaris'teki yazlığına gitmek isteyince köşke çıkmıştır...
O günlerde Cumhurbaşkanları, cumhuriyetin geleneklerini bozma cesaretini göstermemiş, Çankaya Köşkü'nde oturmaya devam etmiştir...
Çankaya'ya çıkınca ilk işi kendisine "koşulsuz biat edeceğine inandığı" Yıldırım Akbulut'u ANAP Genel Başkanlığına ve başbakanlığa getirmiştir...
Özal'ın köşkteki ilk sözlerinden biri de "Bu parlamento gömleği dar geliyor, başkanlık sistemine geçmeli" olmuştu...
Bir süre sonra, "koşulsuz kendisine biat edeceğine inandığı" Akbulut ayak diretmeye başladı.
Özal, "1. Körfez Savaşı"nda, ABD ile birlikte Irak'a girmeyi hedefliyor ve "1 koyup, 10 alacağız" diyordu.
Akbulut ise, "Bizim orada ne işimiz var" diye direndi..
Sonra ipler koptu...
Akbulut gitti, Mesut Yılmaz geldi...
Bu tartışmalar sırasında ANAP kurumsal kimliğini oluşturamadığı için zaman içine eridi gitti...
Ve Özal, kurduğu partinin sonunu hazırladı ama efsane oldu(!)..
Peki bunlar size bir şey hatırlatıyor mu?
Neyse, şeytanın avukatlığını yapmıyorum...
Derdim, Türkiye'de bir "merkez sağ problemi" olduğunu anlatmak.
Sadece sosyolojik siyasi bir analiz yapma peşindeyim...
Deniyor k Türkiye'de muhalefet yok...
Var, ama işte bu kadar...
Türkiye'de asıl sorun "iktidarların tek adayı" olan sağ cenahta...
Demokrat Parti'den bu yana, iktidara gelen sağ partilerin hangisi bugün varlığını sürdürüyor...
Demokrat Parti 27 Mayıs İhtilal’i ile tarihe gömüldü...
Peki devamı olduğu söylenen ve o iddia ile kurulan Adalet Partisi nerede...
"12 Eylül yok etti kolaycılığına" kaçmayın.
O partini lideri Demirel DYP'yi kurdu ve Adalet Partisi'nin devamını sağladı...
12 Eylül, CHP'yi de MHP'yi de kapatmıştı...
Ama ikisi de hala ayakta...
Çünkü, siyasi bir felsefeleri var, kopyaları yapılamıyor.
Sorarım size; 27 Mayıs'tan sonra kurulan hangi sağ parti hala yaşıyor...
Merkez sağ partiler, sürekli gömlek değiştirir ve liderlerinin istemi doğrultusunda hareket ettikçe, yok olup gidiyorlar...
Erbakan gitti, ilk adıyla Milli Selamet Partisi bitti. Şimdi Saadet partisi adıyla suni teneffüste...
Demirel gitti, Adalet Partisi son ismi olan Doğru Yol tarihe gömüldü...
Özal gitti, ANAP yok oldu...
Benzeri bir çok parti kuruldu ve yok oldu.
Sorun liderde mi yoksa merkez sağ partilerin siyasi kimliklerinin tam oturmaması mı?
Bence ikisi birden...
Liderlerin ihtirasları sağ partilerin kurumsallaşmasını engelliyor ve siyasi kimliğini bulmasını imkansızlaştırıyor...
Bu da Türkiye'nin siyasi tarihini dalgalı hale getiriyor.
İyi veya kötü bir sol parti var, iyi veya kötü bir milliyetçi parti var.. İyi veya kötü, eksiğiyle, yanlışıyla bir muhalefet var...
Tek eksik iktidara talip olacak, kalıcı bir, zig zag çizmeyen bir merkez sağ parti.
AK Parti, bu ihtiyacı doldurmuş gibi görünüyor…
16 yılı aşkın iktidarı bunun kanıtı..