CEVDET TÜTÜNCÜ

CEVDET TÜTÜNCÜ

SREBRENİTSA

Sevgili dostlar, günümüzde Sırbistan toprakları içinde kalan Avrupa’nın en güzel şehirlerinden birisi Belgrad ve onun Güneybatısında Bosna Hersek toprakları içine girdiğinizde, Sırbistan sınırına 10 km. uzaklıkta, Asya Avrupa geçişinde stratejik öneme haiz Balkanların ortasında yeşillikler içinde ve 20.000 civarında insanın yaşamakta olduğu, Saraybosna’dan otobüslerle ve günlük turlarla gidebileceğiniz Srebrenitsa bulunmakta.

Dünya tarihine katliam öyküsüyle geçen Srebrenitsa !..

1918 yılında Yugoslavya Krallığı olarak kurulan  (Kral Petar Karadordeviç 1844 – 1921) ve 1943 yılında Demokratik   Federal Yugoslavya adını alan Federatif Yugoslavya Halk Cumhuriyeti (Federativna Narodna Republika Jugoslavija) 1946 yılında kurulduğunda, 2. Dünya Savaşında Alman Nazilere karşı  Ruslarla birlikte savaşmış ve başarı elde etmiş olan Mareşal Josip Broz Tito (1892 – 1980 ) ülkenin yönetiminde bulunuyordu.

1980 yılında ölümüne kadar Yugoslavya’yı yöneten Mareşal Tito, ülkesini meydana getiren ve birbirleriyle anlaşmaları neredeyse imkansız olan Sırplar, Hırvatlar, Slovenler, Boşnaklar ve Makedonlar – Arnavutlar’ı  35 yıl boyunca  tek bir ülke yönetiminin çatısı altında ve bir arada tutmayı başarabilmişti.

Ancak Mareşal Josip Broz Tito’nun 1980 yılında ölümüyle birlikte Yugoslavya’nın dağılma ve parçalanma süreci de başlamış oldu.

Hem de ne parçalanma !..

Ölmenin, öldürmenin, kaosun bütün ülkeyi acımasızca alt üst ettiği bu yeni dönemde Dünya Tarihinde en acı ifadelerle yer alan Srebrenitsa Katliamı da işte bu sırada gerçekleşti. 

Değerli okurlar, savaş başka şey, savaşta silahlı güçlerin cephede birbirlerini öldürmeleri başka şey… Ancak kadın, çoluk çocuk, yaşlı demeden hem de silahsız insanları öldürmek başka şey !... 

Eğer silahlı güçler tarafından silahsız ve çaresiz insanlara karşı tereddütsüz uygulanmışsa,  işte o zaman Birleşmiş Milletler’de,  Lahey Adalet Divanı - Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin kararlarında siyah puntolarla yer alan katliam eylemini ifade etmekte ve tarih sayfalarında yer alması kaçınılmaz olmaktadır. 

Olayın cereyan ettiği ve Birleşmiş Milletlerin güvenli bölge ilan ettiği Srebrenitsa’da 25 bin silahsız Bosnalı mülteci, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nde görevli Hollandalı askerlere sığındıklarında kendilerini güvende sanıyorlardı. Ancak söz konusu mültecilerin, Hollandalı askerler tarafından bölgeye giren Sırplara teslim edilerek bölgenin terk edilmesiyle, mültecilerin ölümleriyle sonuçlanacak şekilde ne kadar yanıldıkları da anlaşılmış oldu.  

O andan itibaren silahlı güç olarak bölgeye tamamen hakim olan Sırp Ordusunun      11.Temmuz.1995 Tarihinde giriştiği Krivaya’95 Harekatı sırasında ve bir haftalık süre içerisinde acımasızlığın arkada bıraktığı tabloda 8372 Bosnalı sivilin cansız bedeni vardı. 

Ancak silahsız ve çaresiz insanları öldürürken vicdani sorumluluk taşımayanların, hesap vermeyeceğini düşünenlerin karşısında, elbette katledenleri cezalandırmak sorumluluğunu taşıyanlar da vardı. Bu sorumluluk Lahey Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesinindi.

Yapılan duruşmalarda olayların elebaşı olarak yargılananlardan Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç (1941-2006) yargılanması sonuçlanamadan öldü. Söz konusu Mahkeme 2007 yılında verdiği kararında Ratko Mladiç (1943-…) ve   Radovan Karadziç ( 1945 - … ) mahkeme tarafından suçlu bulunarak müebbet hapis cezasına mahkum edildiler. 

25. Yılını andığımız, bu acımasız, anlaşılması imkansız, ne getireceği hesap edilmeden planlanmış büyük savaş katliamının yaşandığı bir yer olmasa, belki pek çoğumuz bugün Srebrenitsa’nın adını dahi duymayacaktık… 

Srebrenitsa’da katledilenlerin adına yapılmış olan anıt ve mezarlık, vicdansızlık ve sorumsuzluğun sembolü olarak ziyaretçilere açık bulunmakta…

Esen kalın. 

<