Suç ve Ceza
Suç ve Ceza 1886 tarihinde bir Rus edebiyatçısı olan Dostoyevski’nin dünya kılasiği kabul edilmiş eserinin Türkçe’ye çevirisidir.
Öfke, nefret, kin, şiddet, intikam halkalarının ardından söz edilen ceza üzerinde uzunca söz söylemek gerekiyor.
Dostoyevski bu romanında suç işlendikten sonra insanı asla rahat bırakmayan vicdan duygusuna yer verdiği romanında, suçunu itiraf ederek cezasına razı olunca o vicdan azabından kurtulmayı deniyor.
İnsan işlediği suça karşılık olarak meri hukukun verdiği cezayı çektiğinde vicdan azabından kurtulur mu? Bence kurtulmaz. Çünki biçilen ceza, adaleti sağlamaya, karşı tarafın mağduriyetini gidermeye yetmez.
Xxxx
Mehmet Akif Ersoy vicdan meselesinde Dostoyevski gibi düşünmez.
Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır
Yüreklerden çekilmiş farzedilsin havf, Yezdan’ın
Ne irfanın kalır tesiri katiyen, ne vicdanın.
Xxxx
Şiddet ve intikam duyguları ve uygulaması aynı zamanda suç teşkil eden fiillerin ortaya çıkmasına sebep olurlar. Kural tanımazlık, bencillik, benden sonra tufan, Rabbena hep bana düşünceleri de suçun anasıdır. Tembellik de, dünya menfaatlerine düşkünlük de suça kaynak oluşturur. Suçun ortaya çıkmasından önce ceza meselesini iyi tespit etmek zorunludur.
Ceza kelimesi Arapça’dan dilimize girmiş ama anlam değişikliği ile girmiştir. Türkçe’de ceza bir suça, kabahate, kusura, kumpasa, ihanete, hainliğe, hak tanımazlığa uygulanan yaptırımdır. Arapça’da ceza içinde mükeafatı, ödülü de barındıran bir kelimedir. Ama biz Türkçe konuşuyoruz.
Merhum Haydar Aliyev ile merhum Süleyman Demirel’in bir pezevenk fıkraları vardır. Azeri Türkçe’sindeki anlamı ile Türkiye Türkçe’sindeki anlamları taban tabana zıt bir kelimedir pezevenk.
Hukuk kelimesi de böyledir. Hukuk, Hak kelimesinin çoğuludur. Ama Türkçe’de böyle değildir. Türkçe’de hukuk yazılı olan kanunları ifade eder. Bu yüzden adalet, hukukun hedefi ve idealidir. Aslında hukuk varsa, hak haklıya veriliyorsa o bizatihi adalettir.
Xxxx
Kelimelerin kökenine göre, ilk kullanıldıkları coğrafyaya göre anlamı başka olabilir. Biz o kelimeyi alıp ona başka anlam yüklemişsek artık o kelime bizim yüklediğimiz anlamla bizim dilimizin kelimesidir.
Bu yüzden ama o kelimenin aslı şu demektir, bu demektir denildiğinde işin içinden çıkılamaz.
Xxxx
Ceza açıkça belirtilmelidir.
Kimileri de küresel dayatmaların yıkadığı beyinleriyle ürettikleri düşünceye bağlı kalarak ilk kanunu Hamurabi yapmıştır diyorlar. Hamurabi’den önce un abi olmalıdır.
İlk kanun Allah’ın kanunudur. Beşer, insanlık kanun yapma gereğini Adem’e gönderilen sahifelerden öğrendiler.
Bir hukuk, yani yazılı olan ve olmayan kaideler, kuarllar bütünü her fiilin ceza gerektirip gerektirmediğini açıkça belirtmek zorunda. Suç tarif edilmemişse, ona ceza da biçilemez. Suçla ceza bir arada yaşar. Cezasız suç zulmü artırır. Ama aşırıya kaçan, ölçüyü kaçıran ceza da zulme hizmet eder.
Hayat bir çelişkiler toplamıdır. Suça ceza vermemek de, ölçüsüz ceza da suç zulmetini artırır.
Xxxx
Ceza adaleti hedeflemiyorsa, mağdurun mağduriyetini gidermeye yetmiyorsa,, en azından kamuoyu vicdanını rahatlatmıyorsa anlamını yitirir.
Cezanın nitelikli olması budur. Açıkça hangi suçun cezası olduğu bilinmeli, adaleti sağlamalı ve mağduriyeti izale edebilmelidir.