Osman Güvenir

Osman Güvenir

SUÇLULAR ÜLKESİ OLDUK

İsterseniz günlük gazeteleri şöyle bir tarayınız, hemen hemen tümünde

ülkede yaşanan suçlar ve suçlularla ilgili haberleri göreceksiniz. O suçların

nedenleri veya suçluların suça yönelişleri nedir, bunu araştırmak lazım.

Zaman zaman Türkiye’li kardeşlerimiz Kıbrıslıları suçlarlar.

“Siz Kıbrıslılar bizi hiç sevmezsiniz” derler.

Gerçekte öyle bir saplantı zaman içinde kendiliğinden oluştu. Tabii ki

Kıbrıslıların Türkiye’den gelen üç kağıtçıları kastederek “Bak Karasakal’ın

yaptıklarına” derler. Yani Türkiye’den ithal edilen suçlar ve suçlular, maalesef

Kıbrıs Türkü’nde bu sabit fikri oluşturdu.

Gerçekte Kıbrıs Türkleri’nin bu saplantıları, diğer tertemiz, sosyal ve

kıültürel yapısı mükemmel Türkiye’li kardeşlerimizi tenzih eder durumdadır.

Hani Kıbrıslıların kullandığı bir söz vardır.

“Bir tarlada ot da biter, bok da biter” derler birşeye canları sıkıldığında.

Esasında 1974 sonrasındaki karma hayat başlamazdan önce, Kıbrıslılar

kendi içlerinde ve kendi yaşantılarında kabul edemedikleri insanların

olumsuzlukları için de aynı kelimeleri kullanırlar.

Gerçekte doğru bir darbı mesel gibidir o söz.

Mesela 1974 Mutlu Barış Harekatı sonrasında Türkiye’den gelen veya

Kıbrıs savaşlarına katılan Türkiyeli kardeşlerimiz Kıbrıslı kızlarla izdivaç yapmaya

başladıktan bir süre sonra o evlilikler hep hüsranla bitmiştir. Çoluk çocuğa

karışsalar da o evlilikler yürümemiştir.

Kültürel farklılıkları olan insanları “suçlu” diye itham edemeyiz. Bu

durum, Türkiye’nin çeşitli kentlerinden farklı insanların birlikteliklerinde de

olmuştur.

Bunun benzerlerini iskan politikasında da görmüştük.

Örneğin güneyden göçen insanların farklı yöreden gelişleri ve

hasbelkader komşu olmalarında bile çok ciddi kültürel ve yöresel yaşam

anlayışları çatışmalara neden olmuştur.

Kültürel çatışmalar bir yana... Kıbrıs Türkleri’nin kabullenemediği

gerçek husus, bir sürü işsiz güçsüz insanın Türkiye’den gelip uyuşturucu

piyasasında cirit atmaları ve çeşitli yollardan hırsızlık veya bıçaklı silahlı

olaylara karışmalarıdır. O bağlamda ülkede yaşanan bu kabul edilmez suçlar

ve o suçluların varlığı, haliyle tertemiz insanları tedirgin ediyor.

Bakınız... Sadece iki günlük bir gazetenin sayfalarına yerleşen suç ve

suçlularla ilgili başlıkları göreceksiniz.

9 Haziran tarihli bir gazetedeki suç ve suçlularla ilgili haberler şöyledir:

2

“Girne’de Garanti Teknoloji isimli iş yerinin camını taş ile kırarak 40 bin TL

değerinde cep telefonu ve 2 gin 500 Tl nakit parayı çaldığı tespit edilen 18

yaşındaki Servan Tarı ve suç ortağı İlhami Demirel yakalandı.”

Bir başka başlık da şöyledir:

“Karşıyaka’da yaşan Richard Stuard Cadd’ın evini basarak adamı 5

yerinden bıçaklayan Ramazan Acar aleyhindeki soruşturma tamamlandı. ‘Acar

tutuklu yargılanacak!”

Mesela 10 Haziran tarihli gazetelerde de hayli ilginç ama kabul edilmez

suç ve suçlularla ilgili haberler vardır.

Bakınız bu haberlerden bazıları nasılmış...

“Narkotik ekiplerinin Bademliköy’de geçrekleştiriği uyuşturucu

operasyonunda tutuklanan Tezcan Akkurt ve Kadir Akbulut teminata

bağlanırken, Server Aşan’ın suçla bağlantısı olmadığı ortaya çıktı.”

Bu haberle ilgili başlıksa şöyleydi:

“Kayıp hintkenevirinden umut kesildi.”

Bakınız şu haberdeki kabul edilmezliklere.

“Lefkoşa ve Girne’de birçok iş yerinden içki çalarak kayıplara karışan ve

önceki gün Girne’de saklandıkları bir otelde operasyonla yakalanan Hüseyin

Alav ve Mehmet Göker’in ardından bir kişi daha tutuklandı.”

Alın size bir başka haber!

“Gönyeli’de Fellahoğlu Kuyumculuk soygunu ile bağlantılı tutuklanan 4

kişi hakkındaki soruşturma devam ederken, polis yeni bulgulara ulaştı.

ALTINLARI MEZARDA SAKLADILAR”

Sanırım suçlar ve suçlularla ilgili bu başlıkları okuyunca ne demek

istediğimi anlamışsınızdır.

Gerçekte bu tür haberler hemen hemen her gün gazete sayfalarında yer

alıyor. Dolayısı ile insanların da psikolojileri bozuluyor.

O nedenle Türkiye’li kardeşlerimiz sakın Kıbrıslıları suçlamasınlar

“Kıbrıslılar Türkiyelileri sevmezler” diye. Kıbrıslılar gayet iyi bilirler kimi sevip

sevmeyeceklerini.

Kıbrıslıların o kadar sağlam ve güçlü hatta ahlak ve karakter sahibi

Türkiyeli kardeşleri ile mükemmel dostlukları vardır ki, bu dostluklar mezara

gidecek kadar derin ve anlamlıdır. O nedenle “kurunun yanında yaş da yanar”

darbı meselei, galiba mideyi bulandırıyor.

Velhasıl suçlular ülkesi olup çıktık...

<