Sultanın Hüznü (2)
Feriye Sarayı’na daha önce darbeci Hüseyin Avni Paşa’ya hediye ettiği beş çifte kürekli kayıkla nakledildi…
İhtilalci paşalar Abdülâziz Hânı 4 gün sonra Ferıyye Sarâyına götürüyorlar. Üstelik Feriye Sarayı’na daha önce darbeci Hüseyin Avni Paşa’ya hediye ettiği beş çifte kürekli kayıkla nakledildi…Sultan Abdülaziz’in bu kayığı Avni Paşaya hediye ederken hiç düşüne bilirmiydi son yolculuğuna bu kayık ile gidecek!
Feriye’den içeri girerken askerin biri göğsünden itip aşağılıyor. Kendinden ziyade annesi Pertevniyal Sultanın hakarete uğramasından endişe ediyor. Nitekim askerler edepten bir haber konuşuyorlar. Bomboş bir oda... İki gün sonra, yırtık eşyâlar geliyor. Muhafızlar ikide bir içeri giriyor, kılıcını ver diye taciz ediyorlar. Bir padişahtan kılıç almak kolay mı? Hele Abdülâziz Handan...
Ancak Pertevniyal Sultan hayatının hatasını yapıyor, belki baskılar azalır, hava yumuşar diye oğlunun kılıcını gizlice askerlere veriyor.
Ertesi sabâh oğlunun odasında bir gariplik hissediyor. Kanadı ardına kadar açık kapıdan giriyor, ne görse beğenirsiniz ciğerparesi kanlar içinde... Belli ki mücadele olmuş, ortalık perişan. Bir anne için en dayanılmaz an. Feryad ediyor... Sultan Abdülaziz henüz sağ, benzi bembeyaz, bariz bir şekilde Allah diyor. Hüseyin Avni çığlıkları Kuzguncuktaki yalısından duyup geliyor. Bir zamanlar selâm duran adamlar arsızlaşıyor,
Vâlide Sultânı ite kaka çıkarıyor, kulağındaki küpeleri, parmağındaki yüzüğü çekip alıyorlar. Halîfeyi eski bir perdeye sarıp, Ortaköy Karakoluna götürüyorlar. Cân çekişirken Rüşdü, Midhat ve Avnî Pâşalar geliyor, hadi bizi azl etsene diye alay ediyorlar…
Vâlide Sultân, Arslanımı şehîd ettiniz, beni de şehîd edin diye haykırınca çeke çeke (yalın ayak, yaşmaksız, ferâcesiz) karakola götürüyorlar, ihtilalciler dertli kadıncağızı keyifle seyrediyorlar. Tıryal Hanımefendi gelip, Cânım, Allah rızâsı için nâmûsu ile oynamayın. Hiç olmazsa araba ile götüreydiniz diyor. Pâşalar, bu kez ona sataşıyor, ikisini derdest edip Yeni-Saraya (Topkapıya) yolluyorlar. Akılları sıra Valide Sultanı cinayet mahallinden uzak tutuyorlar. Kızlar ağası üç gün sonra Topkapı’ya girebiliyor. Onları kapatıldıkları odalarda aç, susuz, bitkin buluyor. Düşünün felaketten ancak 6 gece sonra birer kandilleri oluyor. 38 gün sonra tekrar Feriyye Sarâyına gönderiliyor, kapı ve pencereleri çiviliyorlar. Valide Sultana 8 gün boyunca işkence ediyor mallarının yerini söyle diyorlar. Para el kiri, kime ne veriyor bilmiyoruz, 9’uncu gün, pencereler açılıyor.
Abdülaziz Hanın ölüm bildiri kâğıdı…
Hüseyin Avni Paşa intihar deyip hekimlere zorla rapor imzalatmaya kalkıyor. Görmek istiyorlar. O alelade biri değil deyip cesedi saklıyor. Diyelim bir bileğini kesti, kesik bilekle öbürü nasıl kesilebilir ki? İmzaya yanaşmayan hekimlerden birini Trablusgarb’a sürüyor, diğerinin (Ömer Bey) apoletlerini söktürüp tard ediyor. Sonra tutuyor, Sultân Abdülazîz, sakalını düzeltmek üzere istediği küçük bir makasla bilek damarlarını açarak intihâr etmiştir şeklinde bir tebliğ yayınlıyor. Padişahı katleden pehlivânlara yüzer altın mâaş bağlıyor, sırrı ifşâ etmelerini önlüyor.
Yıldız Mahkemelerinde naaşı yıkayan imâmlar sultânın dişlerinin kırık, sakalının yolunmuş olduğunu belirtiyor, vücudundaki çürüklerden söz açıyorlar. Sıkıştırılan pehlivânlar yaptıklarını itirâf ediyor...
Sultân Murâd’a yalan haberler gidiyor, ondan gelen emirler değişiveriyor. Pertevniyal Sultana reva görülen eziyet Abdülhamîd Hân tahta çıkıncaya kadar sürüyor. O günden sonra Abdülaziz Han’ın aile efradıFeriye Sarayı’nda münzevi bir hayat sürüyor, Yusuf İzzeddin Efendi ninesinin gönlünü hoş tutuyor, çok duasını alıyor. Valide Sultan, Abdülhamid Hanın hanımı Müşfika Kadınefendiyi kızı gibi yetiştiriyor.Pertevniyâl Vâlide Sultan sabırlı, çilekeş, affetmeye meyyal olarak tanınıyor. Ancak oğlunun katillerini unutamıyor. Namazlarını müteâkip secdeye kapanıyor; içli içli ağlıyor. Beddua etmiyor ama ellerini açıp Ya Rabbi! Canileri sana havale ettim diyor. Böylesi bir şubat günü (1883) vefât eden Pertevniyâl Vâlide Sultan, Aksaray’da kendi adıyla anılan câminin türbesine defnediliyor.
Bu ahların bedeli ödendi mi acaba?
Atalarımız ne güzel demiş insan ektiğini biçer. Sultan Abdülaziz’e kötülük yapanlardan Hüseyin Avni Paşa’yı Çerkez Hasan katletmiş. Amcası Sultan III. Selim’i vahşice Topkapı sarayında katlettiren I.V Mustafa’da Alemdar Paşa tarafından katledilmiş …
Yorumlarınızı bekliyorum.