Batı Dünyası; geçmişte Osmanlıdan, şimdi de yerine kurulan Türkiye’den çok çekinmektedir. Bunun içindir ki, Türkiye’yi kendi gelecekleri için TEHLİKE olarak görüyorlar. Dedemiz Osmanlıya, Bizans İmparatorluğunu yıkan Devlet olarak bakıyorlar. Ve inançları olan dinimiz İSLÂMI kendilerine rakip olarak görüyorlar. Sebebi de, HAK medeniyetinin kurucu gücü olması İslâmın. Kendileri ise KUVVETE dayalı medeniyete mensuplar. HAK, eninde sonunda BATIL’A galip gelir. işte bu durum onları tedirgin etmektedir.

Her medeniyet iki medeniyetin SENTEZİNDEN doğar. Ve beşyüz yıl yaşarlar, sonrasında çöküşe doğru yürürler. Batı medeniyeti çöküşe gitmektedir. Türkiye hem İSLAM medeniyetini, hem de Batı medeniyetini dünyada en iyi bilen ülkedir. Yeni medeniyetin kurucusu Allah’ın izniyle TÜRKİYE olacaktır. Bütün emareler onu göstermektedir. Batı medeniyeti, yeni doğacak olan İSLÂM medeniyetiyle çökecektir. Günümüz Dünyasında Batı Dünyasından ve diğer Dünyadan akın akın İSLÂM dinine yöneliş olmaktadır. Kişisel ve Toplumsal olarak yönelim, yakın zamanda Devletler bazında da olursa şaşmamak gerekir.

Korona sonrası Dünyadaki genel durum, Korana öncesine hiç benzememektedir. Bir yandan ciddi derecede AZGINLAŞMA çoğalırken diğer taraftan toplu ölümlerin sonucu oluşan TRAVMALAR bilhassa Hristiyan Dünyada FITRATA (İslâm’a) dönüşlerde ciddi artışlar gözlenmektedir. Batı Dünyası bunu görüyor. Batı Dünyasını eskiden Osmanlı nasıl endişelendirmiş ise, bütün bu olaylar sonucu bugünde TÜRKİYEYE esas tehlike olarak bakılmaktadır. Diğer İslâm ülkelerine bakışlar böyle değildir. Çünkü onlar uykudadırlar. Türkiye ise, hem halkı Müslüman, hem de yeni stratejisini SÜPER güç olmaya kilitlemiştir. Uyumuyor, devamlı uyanık duruyor. Batı Dünyası, asla uyanık TÜRKİYE, hedefli TÜRKİYE istememektedir. Batı medeniyeti geçmişte de, Osmanlı medeniyetine alternatif olmak için, Onun gücünün zayıflatılması için ortaya çıkmıştı.

1071 Malazgirt Savaşı sonrası KATOLİK Kilisesi o günkü konjonktür gereği Bizans İmparatorluğunun çökebileceğini seziyordu. Onun için, yaptıkları hamleyle HAÇLI ordularını kurmuşlardır. Bu ordularla hem rakipleri olan Ortodoks Kilisesi yok edilecek hem de İSLÂMİYETİ Anadolu’ya sokmamak için ellerinden geleni yapacaklardı. Ancak, işler planladıkları gibi gitmedi ve sonunda ne görsünler Fatih Sultan Mehmet İSTANBUL’a girip, Fethi gerçekleştirmiş. Bundan sonra çok daha ciddi çalışmalar yapmaya başladılar, uyanık hale gelir gelmez Osmanlıdan önce RÖNESANS’ı ortaya koymuşlardır. Artık bundan sonraki zaman yeni bir hal aldı. Bundan sonrada tıpkı o gün Osmanlıların olduğu gibi, bu günde tam karşılarında Türkiye’yi görmektedirler ve şunu biliyorlar. Bu günün Türkiyesi, O günün Osmanlı Devletinin devamıdır. Onun içindir bugün de Batının asıl hedefi TÜRKİYEDİR. Mevcut hinderlantıyla geleceğin süper gücü olacağını onlarda görüyorlar. Türkiye’nin, kendisini koruma HAMLELERİ. bağımsızlık yolunda GÜÇ olma girişimleri Batıyı çok ciddi rahatsız etmektedir. Bu tedirginlik sonucu bir akıl kayması yaşar, belki de Türkiye’ye karşı toplu bir savaş bile başlatabilirler. Ancak bugünkü YAPISIYLA istedikleri neticeye ulaşmaları Hayalden de ötedir. Çünkü, artık durumu çok yakın takip ve tahlil eden FARLARI açık TÜRKİYE var. İcab ederse yeni bir Kurtuluş Savaşı pahasına da olsa, kilitlendiği hedefe yürür ve neticeyi alır, çok daha GÜÇLÜ bir TÜRKİYE var. Devletini Dünya kamuoyuna takdim eder. Artık Türkiye, şakaya alınacak bir Devlet değildir.

Haftaya inşallah devam edeceğiz. Selâmlar Allah’a emanet olunuz. Grb. K.S