İLTER AVCI

İLTER AVCI

Tarihe bak, sanki bu gün...

Cumhuriyet'in ilk yıllarından kalan " muamele vergisi " üretimi olumsuz yönde etkilemeye başlayınca, bunun yerine 1957 de " Gider vergisi " konulmuş. Ama günümüze kadar 20 kez değişikliğe uğradı.

İyi niyetle işe sarılmasına rağmen, DP iktidarı da Türkiye ekonomisini düzenli bir biçimde yürütmekten uzaklaşıyormuş. Bir de partizanlık almış yürümüş…

Dolayısıyla liberal görüşe dayanan " Bedelsiz ve kredili ithalat " ı kapsayan geniş uygulama olumlu sonuç vermediği gibi , Türkiye'nin dış ödeme imkânını da iyice törpülemiş.

Dar boğaza sıkışıp kalan ulusal ekonomiyi ferahlatmak için, işin ucu yine devalüasyona dayanıyor. Nihayet 2 Ağustos 1958 'de ikinci devalüasyon yapılmış. Bir Amerikan Doları’nın fiyatı 2.80 TL' den 9 TL'ye çıkarılmış.

Bu girişim, hayat pahalılığında yine bir zam furyasına yol açmış.

1960 'dan sonra, ulusal ekonomide planlı döneme geçilmesi, yapılan kalkınma planlarını uygulayabilmek için, yeni gelir kaynakları gerektiriyordu.

"Tasarruf Bonosu " bunun bir sonucu olarak ortaya konulmuş ama ne yazık ki genel uygulamada, dar gelirli guruplardan varlıklı gruplara bir gelir transferi sağlamaktan öteye gidememiş. Bu gerçek acı acı sırıtınca , "Tasarruf Bonosu " düzeni 1972 'de " Mali denge vergisi " ne dönüştürülmüş.

Plan iyi hoş ama parasız olmaz ki... Bu yüzden 1963 'te ( Bu tarih benim doğum yılım ) vergiler sözlüğünde yeni isimler eklenildi. " Dış seyahat harcamaları vergisi " " Motorlu taşıtlar vergisi" " Emlak alım vergisi "gibi.

Ertesi yıl , " Damga vergisi" ile " Harçlar vergisi" biçiminde değişiklik yapıldı. Bütün bu değişiklikler, vergilere yeni zamlar getirmiş.

Eklendi de eklendi. Hayat pahalılığı daha da körüklenmiş.

Çözüm bekleyen ekonomik meseleler ve bunların düğümlendiği sıkıntılar, Türk parasının değerini yeniden zorluyor. 10 Ağustos 1970 de üçüncü devalüasyon yapıldı. Bir Amerikan Doları’nın değeri 9 TL' den 15 TL ' ye çıkarılmış

Dış ticaret trafiğini canlandırmak için, bir başka yöntem olarak kur ayarlamasına gidildikçe 2 Amerikan doları, 19.25 TL'ye kadar yükselmiş türlü savurganlık içinde döviz stoku hızla erimesi durdurulamamış. İMF bir kez daha devalüasyona zorluyordu. Böylece mart ayından bu yana 1 Amerikan doları 25 TL'ye kadar yükseldi. Bunlar yansımaz denilirken, hayat pahalılığı almış başını gitmiş..

Lütfen duyarlı olalım, Tasarruf... Tasarruf.

Bakan, vekiller, başkanlar... Bırakın bu israfı, bu ne ya danışmanlar, danışmanların sekreterleri, postaları ve dünya israf. Yazık bu memleketimize. Sayısını bilmiyorum ama belki de bir bakanın 200'e yakın boş elaman ve fuzuli harcamaları...

<