SELAHATTİN ÖZTÜRK

SELAHATTİN ÖZTÜRK

TARİHTEN GÜNÜMÜZE BATI - OSMANLI- TÜRKİYE -3-

TARİHTEN GÜNÜMÜZE BATI - OSMANLI- TÜRKİYE -3-

Türkiye’ye , (geçmişte Osmanlıya) DÜŞMANLIĞIN sebebi, İSLÂM dinine mensup halkının olmasıdır. Zira BATILILAR Barış ismine sahip dinden çok uzaklardadırlar. Barış, onların yaptığı-yapacağı her türlü KÖTÜLÜKLERİN önüne engeldir. Tâ ki, KUDÜS’ÜN Fethinden beri İSLÂMİYETE sistemli ve periyodik HAÇLI Savaşları ve seferlerinin amacı buydu. Bunların hedeflerindeki ilk maddelerinden biridir İSLÂMI kabul etmiş olan kavimleri BÖLMEK suretiyle parçalara ayırmak.

Lozan’da Türklere HİLAFETİ bıraktırıp, LÂİKLİĞİ kabul ettirmelerinin amacı da budur. Bundan sonra Müslüman milletler arasına ayrılık tohumlarını ekmek amaçlı, Türkler DİNDEN çıktılar propagandasına bunun için girişimlerdi. Ancak bilmedikleri şey, “KADERİ hiç kimse değiştiremez, KÜLLİ ( Esas, Üst) irade Allah’ındır.” prensibiydi. OSMANLILAR kendi çağlarının en üst seviyede, ADİL sistemini (DÜZENİNİ) kurmuşlardı. Dünyada BARIŞ getirmişlerdi. TÜRKİYE’DE bunu yapmaktadır. KORONA döneminde, Batılı devletlere bile maske ve diğer techizatları gönderdi. Dünyanın fakir ve diğer çokça ülkesine aşı v.b. şeylerle destek oldu. Aynı dönemde Fransa, Almanya’nın maske ve benzeri araçlarına el koymuştu farklı bazı ülkelerde öyle.

Ukrayna-Rusya savaşında da BARIŞ için her şeyi yaptı ve halende yapmakta TÜRKİYE. Ancak TÜRKİYE, Demokrasi, gereği kendi BAĞIMSIZLIĞIYLA ilgili kararları kendisi alıyor diye, inandıkları DEMOKRASİYİ bile bir kenara koyup düşmanlıklarından vazgeçemiyor BATILILAR. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar TÜRKİYE’NİN kararlığı, önünden eninde- sonunda kenara çekilmelerine yetecektir. Bu saatten sonra Türkiye’nin yürüyüşü, her an daha kararlı ve azimli şekilde HEDEFİNE ulaşıncaya kadar sürecektir. TÜRKİYE köleliğe ve köleleşmeye karşıdır. Tam tersi, köleleştirilmek istenen milletlerin bu tarz prangalarını sökmek için de mücadele etmektedir.

Bu saatten sonra, çökmekte olan BATIYI, kapitalist-baskıcı Emperyalist ekonomiyi savunanların yapacağı şey; bütün AMA-FAKATLARINI bir kenara bırakarak İSLÂMIN insanlığa sunduğu BARIŞ düzenine koşmaları, onu öğrenmeye çalışmalarıdır. Bunu yapabilir, becerebilirlerse, TÜRKİYE’NİN karşısında durmaz, BARIŞIN çok daha hızlı Dünyaya yayılmasına ve ADALETİN her yerde İKTİDAR olmasını katkı vermeye çalışırlarsa isabetli hareket etmiş olurlar. Zira dünyadaki bütün problemlere İSLÂMİYET kadar NET ve KESİN çözümler getiren veya getirebilecek başka hiç bir güç yoktur. Çünkü esas ve en üst İKTİDAR ALLAH’INDIR. Onun, yeryüzünde İNSANI kendisine HALİFE seçmesi, bu iktidarı güçlü ZEMİNE oturtma kararlılığıdır. Halifesine verdiği değerden onun da bu göreve katkı vermesini istiyor. Yoksa O, bir şeye “OL” dedimi, zaten oluverir. Selâmlar, Allah’a Emanet olunuz. Grb. K. S.

Devam edecek.

<