TECRÜBE BAŞKA ŞEY
Akıllı insan, başkalarının tecrübelerinden yararlanmasını bilir, kendi tecrübelerinden ders alamayan insan ise aptal insandır.
Tecrübe zamanla kazanılır. Gençlik yıllarında insan bilerek-bilmeyerek çok hata yapar. Hata yapa-yapa tecrübe sahibi olunur ve hata yapmamayı öğrenir. Hata yapmadan tecrübe sahibi olabilmek mümkün değildir. Bunun içindir ki, “Hata yapıyorum” diye morali bozmamak ve mücadeleden vazgeçmemek gerekir. Ancak insan hem kendi hatalarından ders çıkarabilmeli, hem de çevresindeki insanların hatalarından da ders almalıdır.
Genelde başarılı insanlar çok hata yapan insanlardır. Geriye dönüp baktığımda siyasi, mesleki ve sosyal faaliyetlerim esnasında yaptığım hatalar sinema şeridi gibi gözümün önüne geliyor. O hatalar sayesinde bugünkü tecrübelerime kavuşabildim.
Mesleki ve siyasi faaliyetlerimdeki tecrübelerimden önceki yazılarımda yeri geldiğinde yer veriyorum. Bu yazımda ise soysal yaşamımda edindiğim tecrübelerimi anlatmaya çalışacağım.
Bizim nesil yetmiş yaş çıtasını aştı. Dostlarımın önemli bir kısmı rahmetli oldular. Ben ve benim gibiler umut ve gayretle hayata asılıyoruz.
Gençler kendi pencerelerinden bakınca bizim jenerasyonu hem uzak ve hem de yolun sonu gibi görürler.
Oysa uzaktan göründüğü gibi değildir yaşlılık dönemi.
Yüz çevremizde gülümsemenin bıraktığı çizgilerle birlikte geçtiğin çok şey oluyor, günlerini daha uzun yaşamasını biliyor ve içinde bulmadığın zaman daha iyi değerlendirebiliyor ve yaşıyorsun. Eski enerjimiz olmasa da buna gerek de duymuyorsun.
Dostlarımla beraber olduğun kahve sohbetleri, yerini tek başına içtiğin kahvelere bırakıyor. Bundan da apayrı bir keyif alıyorsun. Sevdiğin şarkılar daha duygulu ve tempolu geliyor kulaklarına.
“Keşke!” dediğin konular, yerini “Sağlık olsun, ne yapalım”a , öfkeler ise “Huzur”a bırakıyor.
İnsanları olduğu gibi kabul etmeyi, edemediklerini de oluğu yerde bırakmayı kabulleniyorsun.
Çevrende seni sevenlerle bitirmek istiyorsun günlerini.
Zaman kısaldıkça telaşlanıyorsun, daha fazla geç kalmak istemiyorsun. Sabahları yaşamayı daha çok özlüyor ve hayatı daha bir lezzetle teneffüs ediyorsun.
İnsanların doğasında var, hangi yaşta olursa ol, ölmeyi düşünmüyor ve istemiyorsun, hayat seni bırakmıyor.
Zira insan öleceğini bilir, ama öleceğine inanmak istemez. Çünkü hayat yetmişten sonra bir başka güzel.
“Dünya’ya gelenler, neler-neler istediler, sonunda Dünya’yı terk edip gittiler, sen kendini gitmeyecek mi zannediyorsun, gidenlerin hepsi senin gibiydiler.” [Ömer HAYYAM]
“Dünü unutun, bugünü düşünün, yarından korkmayın, ölenlerin hepsi yaşlı değildiler.”
RASİM ÖZDENÖREN’E TAZİYE
Cumhurbaşkanlığı Kültür-Sanat Büyük Ödülü sahibi, kültür ve sanat dünyamızın abide ismi, mümtaz insan Rasim ÖZDENÖREN’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilerim.
Sağlıcakla kalın.