ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

TEKNİK KADRO BÜTÜNLEMEYE KALDI

Fenerbahçe'nin teknik kadro ve futbolcu aklı Antalyaspor'a karşı ilk yarıda kaçırdığı gollerde kalmış olmalıydı. Ozan'ın uzaktan salladığı şutun ve Pelkas'ın mükemmel ancak sayılmayan golünün dışında pozisyon fakiriydi Fenerbahçe.

Antalya deplasmanının ilk yarısında son dakikaya kadar gol arayan, şut atan aynı oyuncular değil miydi? Dört dörtlük o mücadeleden sonra Konya maçının ilk yarısında gördüğümüz sadece dört pozisyon vardı gözlerimize çalınan. Milosevic'in kaçırdığı gol, Pelkas'ın sayılmayan nefis sayısı, Ozan'ın uzaktan attığı şut ve Hakem ile VAR'in koalisyon kararını gördük Pelkas'ın iptal edilen golünde. Ayrıca Valencia'nın Gökhan'ın sağ kanada akan koşuşturmalarında içeriye yani rakip ceza alanına girmek yerine, Gökhan'ın hamlelerini  engelleme yapma isteğini gördüm sanki! Ekvator’lu oyuncu adeta Gökhan’ın yolunu ve hızını kesme niyetinde oynayan bir oyuncu gibiydi garip bir şekilde.

Erol hocaya da bir eleştirim var sahaya çıkan kadroyla ilgili. Trabzon, Beşiktaş ve bu haftalarda ligin üstüne oynayan Alanyaspor puan kaybetmisken, üstüne Konyaspor'un stoperleri birinci lig tandaslı olup, süper lig tecrübelerinden yoksunken sahaya çift santrafor düzeniyle çıkmamak ve Thiam ile başlamak hocanın rakip analizinde eksikler yaşadığını ve teknik ekibin de derin bir uykuda olduğunu gösteriyordu bizlere ilk yarı itibariyle. Özellikle Thiam neden sahadaydı bunu da bir zahmet açıklasın Bulut!

58’deki DEĞİŞİKLİK

Bulut 58'de belki de beklenilen çift santraforlu düzene gecti. Ancak iş işten geçmişti. Oysaki maça çift santraforla başlamalıydı Erol hoca. Çünkü Konyaspor ikinci yarının her an ve her dakikasında kendine olan güvenini artırarak oyuna devam etti. Jevtovic'in mükemmel golüyle Konyaspor'lu oyuncuların kendine olan güvenleri tavan yaptı. Fenerbahçe sonuçsuz bir çaba içine girip debelense de geçen haftaki görüntüsünden siyah ile beyaz arasındaki fark kadar uzaktı.

Erol Bulut kafasındaki statik, kalıplaşmış düşüncelerinden kurtulmak zorunda. Bu kadar eksik bir takıma karşı iki forvetle neden sahaya çıkmadığını ya da çıkamadığını sorgulasın bir zahmet. Keza Samatta'nın oyundan çıkışı da öyle. Neden Valencia varken Samatta çıkıyor ki? Valencia Samatta'n çok daha üst düzey bir oyuncu mudur sizce? Bu puan kaybı sahaya yanlış kadro çıkaran teknik adama ve üst düzey kenar oyuncu transferi yapmayan yönetime yazar. Belki de geçen haftaki güzel ve baskılı oyun, oyuncuları; "Nasıl olsa kazanırız psikolojisine sokup kazanma disiplininden de uzaklaştırdı" diye de düşünülebilir. 

Teknik kadro ve oyuncular sarı kart görüp bütünlemeye kaldılar. Umarım milli maç arasında gözle görülen bazı sorunları çözerler. Yoksa işin sonunda kırmızı kart görüp sınıfta kalmakda var!

<