TELEVİZYONLULAŞTIRINCA
Sevgili dostlar, hitap insanlarla doğrudan iletişimin temel kurallarını barındıran en etkili sanat.
Yani konuşmak sanatı…
Ancak pek çok bilgi birikimi ve eğitimi ile mümkün olabilen etkili ve güzel konuşmak, aynı zamanda yazılanı güzel okuyabilmekle de yakından ilgili…
Normal olarak günlük yaşantımızda konuşabilmek ve iletişim için belirli bir genel kültür seviyesine sahip olmak yeterli olurken, hitap etmeyi özellikle radyo ve televizyonlarda spikerliği, moderatörlüğü, sunuculuğu meslek olarak seçen insanların ayrı ve özel eğitimlerden geçmesi gerekir.
Yani radyo ya da televizyonda insanların karşısına çıkmak ayrı bir eğitim ve özeni gerekli kıldığından, bu alanda iletişim fakültelerinde yoğun eğitim müfredatları uygulanmaktadır.
İmla kuralları ve fonetik diksiyon ( Kelimelerin doğru ve tam okunması ) bu eğitimin en başta gelenleridir.
Çok okumayla, kültürel çalışma ve araştırmayla edinilen bir fikrin karşımızda bulunan insanlara düzgün ve etkili bir şekilde anlatımı, o ortamda bulunan insanlara belli başlı kurallara uyularak hitap etmekle mümkün olmakta ancak tek başına yeterli olmamaktadır.
Özellikle radyo, televizyon, internet gibi iletişim araçlarıyla yapılan hitap, aynı anda fazla sayıda insana ulaşmamız anlamına geldiğinden, pek çok konuda bizleri belirli kurallara uymak zorunda bırakmaktadır.
Değerli okurlar, radyo vasıtasıyla kulağa yönelik hitabın pek çok kıstasları bulunmakla birlikte, bir de aynı zamanda göze de hitap eden önemli bir başka boyutu daha var. Kameraların karşısında çağımızın en etkili hem görsel ve hem de işitsel iletişim aracı televizyon vasıtasıyla bir anda milyonlarca insana ulaşırken kılık, kıyafet, tavır ve davranışların etkileri yadsınamaz boyutlarda insanı kendisine çekmekte ya da antipatik bir şekilde iteklemektedir.
Televizyonlarda açık oturumlara, tartışma programlarına davet edilen kendi alanlarında uzmanlar ya da akademisyenler aldıkları eğitimin sonucu olarak, toplum karşısında zaten belirli kurallara uymakta ve örnek olmaktalar. Böylelikle onları izlemek elbette keyifli ve ilgi çekici olmaktadır.
Ekran karşısında aynı anda milyonlarca insana hitap etmek misyonundaki özellikle spiker, sunucu ve moderatör olarak görev yapanların; ekrana davet edilen misafirleri belirli kurallara özen göstermekteyken, kendilerinin de aynı titizlikle topluma saygı ve görselliğin gereğini yerine getirmeleriyle; ancak o zaman sunumun, yayının, programın bütünlüğünden söz etmek mümkün olabilir.
Görsel yayının en etkili aracı televizyonlarda, vazgeçilmez kuralların göz ardı edilmesi özellikle yeni yetişen neslin yanlış tavır ve davranışları benimsemesine neden olabilir.
Topluma saygının önemli olduğu bilinciyle her ortamda, her zaman kendimize çeki düzen vermemizin gerekliliği vazgeçilmezliğimiz olmalıdır.
Esen kalın.