RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Tepki reklama dönüşür

Özgürlük, hürriyet, bağımsızlık, önyargısızlık, önkabulsüzlük. Daha bir yığın eş anlamlı ya da akraba

kelime sıralanabilir. Her biri illa da aynı oranda eş anlamlı olmayabilir. Küçük anlam farklılıkları

taşıyabilirler. Özellikle bağımsızlık kişiden çok milletlerle ilgili varsayılabilir. Ama bağımsızlık kişi için de

mümkündür.

Demokrasi denilen yönetim biçimi sadece yönetim biçimi değildir. Hiçbir yönetim biçimi de sadece

yönetim değildir. Hayatı kavrayış biçimidir aynı zamanda. Yaşama biçimidir, Medeniyettir. Yani tek

adam sultası da, aile sultası da, özel bir sınıf sultası da, parlamenter nizam da, demokrasi de insan

topluluklarını yönetirken onların gündelik hayatını da şekillendirir.

Demokrasinin sadece parlamenter nizamını, tek meclisini ya da çift meclisini, ya da sadece seçim

sandığını alırım, öyle bir nizam kurarım diyen yanılır.

Xxxx

Her yönetim biçimi bir başka medeniyetin, yaşama biçiminin, hayatı kavrayışın da aididir. Yönetim

biçimi dine dayalı, dinden kaynaklanıyor olabilir. Sermayeye dayalı, emek ve beden gücüne dayalı,

ahlaka dayalı, aile çıkarlarına dayalı, tek adamın denetimsizliğine dayalı, tek adamın denetimli

serbestisine dayalı olabilir.

Ama hangi yönetim nizamı olursa olsun kendine ait değerleri olacaktır. Dokunulmazları, tabuları,

putları olacaktır. Şaşmayan tek gerçek var. Bütün bu yönetim biçimlerinin ortak olduğu bir evrensel,

insani değer var. Tek tip insan üretmek.

Xxxx

Senelerdir tanıştığınız, huylarınızı, ahlakınızı, aile değerlerinizi bilen biri bile, kendisi gibi

düşünmediğinizi öğrendiğinde size ağza alınmayacak laflar edebilir. Sebep şudur: Onun değerlerine,

tabularına, putlarına saygısızlık etmiş oluşunuz. Siz de ona kızıp küplere binebilirsiniz. Sebep aynıdır.

O da sizin değerlerinize, tabularınıza, dokunulmazlarına, putlarınıza ters düşünmüş veya davranmıştır.

Bunun adını iki taraf da aynı kelimeyle ifadelendirir. Saygısız.

İnsanların bireysel dokunulmazları olduğu gibi milletlerin de müşterek dokunulmazları vardır. Onlara

saygısızlık ettiğiniz de tepki çekmek kaçınılmazdır.

Xxxx

İktidar sahipleri, makam, mevki sahipleri şeytan ile benzer davranırlar. Şeytan, her davranışıyla

sevindiği insanlara emek vermez. Onlarla meşgul bile olmaz. Onlar nasıl olsa benim askerlerimdir der.

Şeytan kendine tabi olmayanları, tabi olmaya yanaşmayanları çeşitli oyunlarla aldatıp kendi istediği

doğrultuda hareket etmeye teşvik eder. İkbal ve mevki sahipleri de böyledir. Kendilerine kim daha iyi

muhalefet yapıyorsa, kendilerini kim daha zor duruma düşürüyorsa onu ‘kafalamaya’ gayret eder.

Ödüllendirir. Makam- mevki verir. İkbalden nasiplendirir. Güçlü muhalif kişilerin iktidar partisinde

genel başkan yardımcısı, bakan olmalarının sebebi budur.

Xxxx

Dokunulmazlarına dokunulan kişi veya milletler akıllı olmazlarsa, öfkeyle ayağa kalkarlarsa zararla

oturmasalar bile bir şey kazanmadan sakinleşmek zorunda kalırlar.

Hiç de ünlü olmayan bir çizer bir kutsala dokunan çizim yapıyor. Kutsalına dokunanların tepkisi

adamın reklamı ve tanıtımı oluyor. Adam bir anda tüm dünyanın tanıdığı bir çizer oluveriyor.

Her ne kadar şöhreti yakalamak için mihraba defi hacet eden adama benziyorsa da sonunda istediği

oluyor ve o artık tüm dünyanın tanıdığı bir çizer oluyor.

Bu yüzden bireysel tepkilerin de, milli tepkilerin de akıllıca sergilenmesi gerekiyor. Akılıca

sergilenmeyen tepkiler, tepkiyi hak eden adama milyarlarca dolar verse yapamayacağı reklam ve

tanıtımı sağlayabilir.

<