Tercüman-ı Hakikat Gazetesinde Tuzla Haberleri
Tercüman-ı Hakikat Gazetesinde Tuzla Haberleri
Gündüzleri gece eden mübadelenin 102. yılı yaklaşıyor.
O günleri yaşayan birinci kuşak mübadiller suskun, ikinci kuşaklar o suskunluk yüzünden şaşkınken üçüncü ve sonraki kuşaklar sorgulayıcı oldu.
Ve işte o zaman mübadil hayatlar mercek altına alınmaya başlandı.
Bu yazdıklarım mübadelenin “özel” yönüyle ilgili.
“Genel” yönü daha 1993 yılında Prof. Dr. Kemal Arı tarafından ele alınmıştı.
Prof. Arı’nın son baskısı İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan Büyük Mübadele kitabı mübadelenin anayasasıdır.
Cahide Zengin Aghatabay’ın Mübadelenin Mazlum Misafirleri kitabı da mutlaka okunması gereken önemli bir kaynaktır.
Mübadele, sosyal hayata ve daha sonra siyasilerin hayatına 2000 yılında bir avuç idealist mübadil çocuğu tarafından kurulan Lozan Mübadilleri Vakfı’yla (LMV) girdi.
Mübadillerin öncü ve önder örgütü LMV göç yollarında ve savaşlarda ölenlerin anısına mübadelenin yıl dönümlerinde denize karanfil bırakma etkinliğinin birincisini 80. yılda Sarayburnu'nda düzenledi. Vakıf, burada yaktığı meşaleyi daha sonra mübadelenin başkenti Tuzla’da bir kez daha ateşleyerek bu ateşin Tuzla’dan dalga dalga diğer mübadil kentlerine yayılmasını sağladı.
Ancak Tuzla’nın yerel yöneticileri bu seneye dek mübadeleyi temel alan etkinlik düzenlemekten uzak durdu.
Mübadele ilk kez bu yıl 30 Ekim’de resmi olarak Tuzla Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve konuşmacı olarak katıldığım Cumhuriyet ve Mübadele konulu söyleşiyle ele alındı.
Bu önemli gelişmeydi.
Devamı gelecektir diye umuyorum.
UZAK ZAMANLARDA TUZLA
Gelelim uzak geçmişteki Tuzla’da olup bitenlere.
Habereler, romancı Ahmet Mithat Efendi tarafından kurulan ve 1878-1921 yılları arasında yayımlanan Tercüman-ı Hakikat gazetesinden
29 Kasım 1888 tarihinde yayımlanan haber bir hırsızlık haberi.
“Kartal kazasına tabi Tuzla karyesi (köyü) ahalisinden ve Rum milletinden Ligori veledi Andon’un hanesinin tavan arasında mahfuz (saklanmış) bulunan kırk altı kilo-dört denk- tütünü sirkat (çalmak) ile Karaman nam kimesneye (kimseye) füruht eden (satan) karye-i mezkureli (Tuzlalı) Nikola ve Vasilaki nam kimesneler hakkında muamele-i nizamiyenin ifasına mahali bidayet mahkemesince ibtidar olunduğu müstahberdir. (haber alınmıştır.)
Haber bir hırsızlın haberi gibi görünse de satır aralarından 136 yıl önce Tuzla’da tütüncülük yapıldığını öğreniyoruz.
Tuzla ve tütüncülük mübadele yıllarında gündemdeymiş.
Cumhuriyet gazetesinde 22 Mayıs ve 24 Mayıs 1924 tarihlerinde yayımlanan haberlere göre İstanbul
Ziraat Müdürü’nün Kartal ve Tuzla civarının tütün yetiştirmeye elverişli olduğu tavsiyesi doğrultusunda ve hatta Ziraat Müdürlüğü’nün muhacirlere tütün fidesi yardımında bulunması üzerine bu bölgede tütün üretimine başlamaları da Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti ile Maliye Vekaleti arasında çeşitli yazışmalara neden olmuştu. Tütün İdaresi İstanbul vilayeti dahili ile Şile ve Menteşe (Muğla’nın Menteşe ilçesi. i..ö) civarında tütün yetiştirilmesinin kanunen mümkün olmadığında ısrar ediyordu. Halbuki Tütün İdaresi bazı muhacirlere bu bölgede tütün yetiştirmek üzere bizzat kendisi izin vermiş, hatta tütün fidesi temin edilmesini sağlamıştı. Bugün bu tütünlerin sökülmesinin istenmesi büyük bir haksızlık ve bazı muhacirlerin sefaletine sebep olacağından, Mübadele, İmar ve İskan Vekaleti, Maliye Vekaleti’ne bizzat müracaat ederek, muhacirler için bu yasağın kaldırılmasını talep etmişti.(1)
TUZLA’DA PANAYIR
Bu haber de 6 Eylül 1893 tarihli Tercüman’ı Hakikat’ten:
131 yıl önce yıl önce Tuzla’da panayır kuruluyormuş meğer:
“Kartal kazasında Tuzla’da her sene üç gün kurulması mutad olan panairin (panayırın) evvelki günden itibaren küşadına (açılışına) ibtidar olunmuştur.”
Son haber 7 Haziran 1889 tarihli gazeteden bir yaralama haberi:
“Kartal kazasına tabi Tuzla karyesi (köyü) sakinlerinden Erzincanlı Hüseyin nam şahsın hanesine misafir gelmiş olan bahriye itfaiye alayı efradından Mustafa nam kimseyi her ne sebebe mebni ise evvelki gün tehlikeli surette cerh ederek (yaralayarak) firar etmiş ise de zabıta-i mahalliyece derdest olunarak muamele-i nizamiyesinin icrasına teşebbüs olunmuştur.”
Ne dersiniz?
Erzincanlı Hüseyin’le itfaiye eri Mustafa’nın soyundan kimse yaşıyor mudur Tuzla’da?
………
(1) Cahide Zengin Aghatabay. Mübadelenin Mazlum Misafirleri/ Mübadele ve Kamuoyu 1923-1930. Bengi Yayınları. İstanbul 2007.
..........