Trafik yoğunluğu havadan görüntülendi
Aynı yaştaydık...
Bir yaz günü yemekte tanıştım kendisiyle...
Yemek başlamadan önce, “Lütfen tabaklarınıza yiyebileceğinizden az koyun. Sakın artmasın. Bu insanlığa ihanet olur” demişti.
Hiçbir kötü eylemi yoktu.
Müsrif değildi. Hatta, babasından kalan kıyafetleri giyerdi.
Kitap yazmayı, dünyayı gezmeyi, hayvanları korumayı, kötü alışkanlıkları lanetlemeyi, öğrencilere yardım etmeyi yaşamına düstur edinmişti, Prof. Dr. Orhan Kural...
***
20’ye yakın gezi kitabı bulunan Kural, kurduğu eşimin de üyesi olduğu “Türkiye Gezginler Derneği” ile anılarını paylaşırken, insanların siyaset üzeri sohbetler yapmasına öncülük ediyordu.
Aslında tüm insanlığın yaşam düsturu edinmesi gereken ne varsa, kendisinde vardı.
Bir peçete kullanırdı, yemek sonrası.
Tabağında çok az ürün bulunurdu.
“Aman, bu dünyada onca aç varken, gıdalarınızı dikkatli kullanın” derdi.
3 dil bilen mesleğinin zirvesinde emekli olan bir bilim adamıydı, rahmetli Kural...
***
Gazeteci bir kızı olan rahmetli Kural, son yazısını da siz okurlarımız için 24 Kasım’da kaleme almıştı. O yazıyı mutlaka okumuşsunuzdur. Bence tekrar tekrar okuyun...
Birinci sayfadaki anonsunda hocamız bakın ne diyordu?
“Doların yeşilini, doğanın yeşiline tercih ettiniz!”
Yazısının başlığı ise, “Yağma Yok!” idi...
Yazısında korona virüs için aynen şu cümleleri kullanıyordu:
“Paranız, servetiniz, evleriniz bu sefer işe yaramadı!”
Ne kadar doğru değil mi?
Kendisi de bu illet yüzünden garip dünyayı terk etti.
***
Tüm kötü alışkanlıklara ve müsrifliğe, hayvan düşmanlığına son derece karşı olan Kural, gazetemizde yayımlanan yazısının son bölümünde, “Bugünleri siz hazırladınız, şimdi korkun bakalım!” diyordu.
Bu kelimelerin ne kadar doğru olduğunu anlamayan var mı?
***
Ömür işte böyle bir şey...
Yaptıklarınla anılırsın, yad edilirsin!
Hesabını da gerçek dünyada verirsin!
Cenazesine katılamadım ama, arkasından iyi bir insan olduğu için “rahmet” okudum.
Kızına, sevenlerine, ülkeme böyle bir insan yetiştirdiği için başsağlığı dilerim.
Allah (cc) rahmet eylesin hocam...