Milletleri millet yapan unsurların başında gelen dil, birliği ve bütünlüğün temel taşıdır. Toplumlar, millet olmayı bir dile sahip olmakla elde eder ve millî varlıklarını ancak kendi dilleri ile koruyabilirler. Dilini geliştirip zenginleştiremeyen ve yabancı dillerin istilalarından koruyamayan milletler, bir kültür oluşturamadıkları gibi, var olan kültürlerini de koruyamazlar. Milletler arası savaşlar, diller ve kültürler üzerinden yapılmaktadır. Silah yoluyla yok edilemeyen milletler dil ve kültür istilasıyla ortadan kaldırılmaktadır.

Bugün dilimizin iyi konuşulup yazılamadığı herkesin kabul ettiği gibi gerçektir. Hemen herkesin konuşmasında yanlış söyleyiş ve cümle bozukluklarına rastlanılmaktadır. Türkçemiz her gün biraz daha bozulmakta ve yabancılaşmaktadır. İş yerleri ve ürünler adlarında yabancı kelimelerin tercih edilmesi, kitle iletişim araçlarının bozuk dil kullanımını özendirmesi, Türk alfabesinde olmayan w, q, x gibi harflerin Türkçe kelimelerde kullanılmaya başlanması söz varlığımızın giderek kısırlaşmasına ve kabalaşmasına, söyleyiş bozukluklarına, kelimelerin yanlış anlamda ve yanlış biçimde kullanılmasına yol açmaktadır.

Türkçedeki bozulma ve yabancılaşmanın araştırılması, Türkçenin korunması ve etkin kullanımı için alınması gereken önlemlerin elele belirlenmesi Türkçenin yaşadığı sorunların kaynaklarını, türlerini, yayılma şekillerini belirleyerek hem Türkçeyi tehdit eden sorunlara karşı önlem alma yollarını ortaya koymaya, hem de Türkçenin gelişmesinin, zenginleşmesinin ve yaygınlaşmasının önündeki engelleri gidermeye yönelik çözüm önerileri artık zamanı gelmiş hatta geçmiştir.

Basın yayın organlarının, özellikle gazete, radyo ve televizyonların dilin gelişimindeki etkisi tartışılmaz bir gerçektir. Bu sebeple, Türkçemizi bozdurmayalım.