TURGUT FETHİ ÖĞÜTLERİYLE YAŞIYOR..
Gazetecilik bambaşka bir meslektir. Kafanın içi dolu olmadıkça yazılanlar okuyanların kafalarının içinden akar gider. Hiçbir iz bırakmaz. Bunun yeri bizim atasözlerimizde “Su akar, deli bakar..” sözünü akla getirir.
Bilgin kişilerin her sözünde “kalıcı” betonlaşmış sözler mevcuttur. Zaman geçse de çimentonun sertleşmiş dozu dayanıklığından bir şey kaybetmez. Tutucu gücü taşlaşan çimentoların asırlık ömürleri antik eserlerde izlenebilir.
Felsefenin de öze-söze dayanan kuralları, yanlışlarla doğrular arasında temel zeminler kurar. İlimin, bilimin deney sonuçları hep felsefeden maya almıştır.
Günümüze kadar uzanan ve tercihleriyle insanların düşünce merkezlerine oturan filozoflar, ender yetenekleriyle bir fikri inandırıcı noktaya adapte etmemişlerdir.
Lise dönemlerinin buluşlu bilginleri, dünyanın varoluşu ile çekim gücü ve daha fazlası hakkında zaman, mekan, enerji konularında derinlik teorilerine inandırıcı imzalarını koymuşlardır. Ancak, ilim geliştikçe, gökyüzü üzerinde uzay istasyonları yerleştirilince derinliğin gizli mekanları insanlığa sır taraflarını cömertçe açmamakta ısrarlı kalmıştır.
Şimdilik, adım adım izlenen gelişmelerle yetinmekte devam eden dünya insanlarıyız..
Dijital çağını evlerimize taşıyan, ceplerimizde taşınmasını temin eden buluşlara, kısa aralıklarla yenileri de eklenmektedir.
Biraz eskilere gidelim. Okul yaşamlarımızda ünlü bilginlerimizi, sınıfı geçme notu almak için izlerdik. Ancak, akıllarını onların ünlü sözlerine ve teorilerine sadakatle bağlayan öğrenciler olduğunu da hatırlatmak isteriz.
Vefa Lisesi’nde, ünlü felsefeci Nurettin Topçu’nun ağzından çıkan her sözü ezberleyen dikkatli bir öğrenci vardı. Zaman içinde hayata atıldığında gazeteciliği meslek seçmişti. Arkadaş edindiği çevresini felsefenin mantık süzgecinden geçirmeyi alışkanlık haline getirmişti. Dönemin koşulları içinde “kafalarını fikirlerle” dolduran pek az insanla karşılaşabilirdiniz. Toplumun eğitim seviyesi “yeterli” değildi. Muallimler (öğretmenler) sadece öğrencilere öğretilmesi gerekli tedrisatı öğretirlerdi. Ancak, Vefa Lisesi’nin felsefeye tutkulu öğrencilerinden Turgut Fethi Erden, fikir yönünden bocalayan arkadaşlarına felsefenin hükümleşmiş kuralları ile öğretilerde, sohbet mahiyetinde bulunurdu..
Uzun uzun yıllar geçti. Gazetecilikte Turgut Fethi’nin şiir, edebiyatçı, başyazarlık tarafları dikkatle izlenmeye başladı. Sessiz ve herkese öğüt dağıtan tarafları 18 Temmuz 2019 yılında yaşama vedayla son buldu.
Bir sözünü hatırlatalım. “Tanrı hiçbir kuluna eziyet etmez. İnsanlar kendi kendine eziyet eder..”