UÇAK BİLETLERİ KANATLANDI
Ülkemizin turizm cenneti olduğunu söyleriz de, gerçek anlamda turizmi
canlandırmak için gerekli tedbirleri almayız. Bugün herkesin konuştuğu şey,
uçak biletlerinin kanatlanmış olduğudur.
Bir zamanlar Kıbrıs Türk Hava Yolları ile Türk Hava Yolları uçaklarını sefere
koyduklarında, onların arasında bile rekabet vardı. Geçen zaman zarfında bazı
özel uçak şirketleri devreye girdi ve insanlar o rekabet platformunda kısmen
rahatladı.
Şayet kısa bir tatil veya kısa bir iş seyahati için İstanbul’a gidecek olsanız,
eliniz yanacak uçak biletlerinden. Nerdeyse bir tatil parası kadar yükselmiş uçak
bileti fiyatları.
Ülkede bu kadar uçak şirketi varken hala biletler neden pahalı satılıyor
anlamış değiliz. Yoksa uçak işletmecileri, dolu dolu giden, dolu dolu gelen
uçakları görünce, “Bana ne, madem müşteri bu uçakları kullanıyor, ben neden
fiyatları aşağıya çekeyim. Yolcu buna mecburdur” derler herhalde.
KKTC’nin tanınmaması nedeniyle ülkemize direk uçuş yapılamıyor
maalesef. Bu da Rumların bitmeyen ambargolarının bir başka şekli. Yine de
Anavatan’a şükretmek lazım. Bize Avrupa-KKTC bağlantılı seferleri için
İstanbul’a “touch-down” yaptırarak turistleri ve yolcuları Ercan Hava Limanı’na
ulaştırıyoruz.
Uçak şirketlerinin en büyük kozu, “Direk uçuşlar olmamasından
kaynaklanıyor uçak fiyatlarındaki artış” demektir.
Bir yerde haklıdırlar ama, vatandaş da haklı. İlle de “sen artır, ben de
artırayım” gibi bir yaklaşım görüntüsü veriyor uçak şirketlerinin durumu.
Gerçekte bir alanda veya bir mal satışında rekabet başladı mı, hem kalite
korunur, hem de taraflardan birisi fiyatını aşağıya çeker. Lakin uçak
biletlerindeki durum hiç de öyle bir görünüm vermiyor ama.
Acentelerin grup fiyatlarında özel tarifeler uygulanır turist gruplarına.
Yine de ne kadar indirseler de, turist, anlaşmış olduğu acente ile kendi planını
yaparak ve hangi otelde, hangi kentte kalacağını belirlediği gibi, hangi uçak
şirketi ile ne zaman KKTC’ye geleceğini de öğrenmiş olur.
Grup fiyatların ile münferit fiyatlar farklıdır. Özellikle acentlerin büyük
gruplara kestiği bilet sayısında belli bir baraj vardır. O baraja ulaşan bir
acente, mutlaka bir adet bedava bilet alma şansına sahip olur. Bu geçmişte
böyleydi. Herhalde yine aynı veya benzeri uygulamalar yapılmaktadır.
Tabii ki hayatımıza kredi kartları girdi. Acenteler grup programlarını
açıkladıklarında herkes tatilinin planını yapmaya başlar. Bütün mesele keseye
uygun olmasıdır. Yani paketin içinde kimse uçak fiyatlarındaki artışa değinmez
2
ve acente ile taksitli ödemede anlaşarak işi bağlar. O bakımdan grup olayında
uçak bilet paraları pek ön plana çıkmaz.
Evvelki gün bir uçak şirketinin 16.45’teki İstanbul seferi için polise bir
bomba ihbarı geldi. Ne oldu? Bütün uçak didik didik arandı, yolcular perişan
oldu ve sonunda bu ihbarın uydurma bir olay olduğu öğrenildi.
Bu tür olaylarda insanın aklına türlü türlü düşünceler gelir. Ya doğruysa
ve uçakta gerçekten bomba varsa? Veya bütün dünyayı saran terör
olaylarının bir uzantısı olarak bu kez piyango KKTC’ye çıkmışsa? Veya bireysel
bir kapris yüzünden çılgın bir adam uçak kaçırmak için planlar yapmışsa....
Vallaa bu haberi duyduğumda, “Uçakta birşey çıkmayacak, ama bu
uydurma ihbar da, uçak şirketlerinin biletlerine bir sabote olabilir” diye
düşünmüşümdür.
Haydi bu olayı atlattık. Yarın ne malum başka başka bomba ihbarları ile
sarsılmayacağımız. Öyle bir durumda herhalde ilgili şirketin o ihbara uymaksızın
uçağını uçurma lüksü olamaz. Daha da kestirmeden uçak biletlerindeki
astronomik artışa inat, böyle rahatsız edici ihbarların vuku bulması, uçak
şirketlerinin başını daha ağrıtabilir. Yazının bu yazıp çizdiklerimi bir tarafa.
Bir zamanlar ünlü turizmci ve otel işletmecisi Con Aziz’le televizyon
programımda konuşurken şöyle demişti:
“Maksat memlekete turist çekmek değil mi? O nedenle otel fiyatları ile
uçak fiyatlarını dengelemek zorundasınız. Mesela İngiltere ile Amerika arasında
“Shutle-Flight “ lar yapılmaktadır. Yani hava taşımacılığında dolmuş
niteliğindeki uçakların turizmin hizmetine sokulması. O fikir gelişti mi?
Gelişmedi. Nerdeyse Con Aziz’in dilinde tüy bitti ve bu fikrini kimseye kabul
ettiremedi.
Halbuki uçaklarda bir “dolmuş sistemi” uygulansa veya öyle bir şirket
devreye girse, şu uçak biletlerini uçuran şirketler ne yapacaklar? O zaman
mecburen onlar da fiyatlarını kırmayacaklar mı? Bal gibi de kıracaklar.
Velhasıl bu konuda söyleyecek şey çok ama duyan yok. Belki diyorum...
Belki Turizm Bakanı bu konuda bütün uçak şirketlerini bir araya getirip,
şu uçak bilet fiyatları için bir yaptırım uygular.
Unutmamak lazım... Her alanda pek çok kompetan elemanlar vardır.
Uçuş maliyetleri, uçuş kalitesi ve sağlıklı uçuş yöntemleri hep bilinen şeylerdir.
Kimse kimseyi kelime kalabalığına boğmasın. Neticede olan vatandaşı oluyor
yani...
Lakin ben yine de düşünüyorum....
Mutlaka bir yerde bir yanlış vardır. Bu böyle gitmemelidir, diyorum
hatta.