Cumartesi kalktım,  bir kaç esnaf ziyaretinde bulundum, Hal hatır sordum. Çay ikramlarını kabul ettim. Öğle yemeğini ucuz ama  temiz bir  esnaf lokantasında yedim. Lokantacı ,  Selimiye civarında  kör bir sokakta , ev  yemekleri  yapıyor. Müşterilerin hemen hepsi bankacı...
Diyet listeme uymadığından öğleden sonra  beni bir  uyku bastırdı. Kendimi eve zor  attım. Uykunun derin sularında kulaçlarken  şimdi hatırlayamadığım bazı rüyalar gördüm...
Sabahtan öğleye kadar yapmış olduğum ziyaretlerdeki sohbetleri gözden geçirince , “ meğerse herkes kendini anlatıyormuş...” sonucuna vardım. 
Son haberlere göre , “uçan tekme “  olayı   giderek büyüyormuş. Mütecaviz  tekrar tutuklanmış. 
Bu duruma göre , müşteki  yanında müdahil kadın  avukatlar bu tutuklamaya sevinmiş,  sanık avukatı da üzülmüş olmalı... Olayda zikrolunan isimlerin şöyle konuştuklarına kulak misafiri oldum:
Saldırgan: Hakim Bey, oturuşu müstehcendi. Doğru otur , dedim. Sana ne , der gibi bir işaret yaptı. 
Müşteki : Şort giymek suç mu? 
Kadın hakları sözcüsü  müdahil kadın avukat :  Anayasamızın değişmez hükümleri vardır. T.C. İnsan haklarına saygılı, demokratik , laik , Atatürk milliyetçiliğine bağlı bir sosyal hukuk devletidir. 6284 sayılı kanuna göre mağdureye yakın koruma talep edeceğiz...
Sanık avukatı:  ”Lütfen  bu işe kadın haklarını karıştırmayın” 
Kadın avukatlar korosu (adliye önünde): A. asla yal-nız de.ğil-dir!  
Savcı:  9 yıl 4 ay hapis cezası ile tecziyesini talep ediyorum.
Yargıç 1:  Müdahilliklerin kabulüne, sanığın atılı suçtan tutuksuz yargılanmasına, duruşmanın...gününe bırakılmasına...
Müdahil av.:  İtiraz ediyoruz! Sanığın tutuklanmasını talep ediyoruz.  
Müşteki: Bayram sabahıydı,  hasteneden çıkmış otobüsle eve gidiyordum. Telefonda müzik dinliyor, yakınlarımla bayramlaşıyordum. Bacaklarım kapalıydı. Üzerine poşet koymuştum...Birden  birisi yüzüme  bir tekme attı. Gözümü hastanede  açtım. 
Saldırgan: Ben de gece nöbetinden çıkmış eve gidiyordum. Oturuşu müstehcendi. Müştekiye, Doğru otur , dedim. Sana ne , der gibi bir işaret yapınca canım sıkıldı...
Bir görgü şahidi:  Saldırgan uçarak tekme attı, tekrar zıplayarak koltuğuna geçti. 
Otobüs şoförü : Otobüsü sağa çektim. Bacımız , burada inebilir miyim, deyince indirdim.
Yargıç 2: Sanığın tutuklanmasına, duruşmanın devamına...
Saldırgan : Sayın hakim, ben  ruh ve sinir hastalıkları  hastanesinde tedavi gördüm. Bipolarım bozukmuş.
 Daha önce de bir Hoca Efendiye  gittim. Oğlum sana cinler musallat olmuş, dedi. Okudu. İyileştim. Olay günü ilaçlarımı almamıştım. Hastalığım tekrar nüksetmişti.
Müştekiye ,  “ Bana bak , ben genel kurmay başkanıyım, doğru otur “ dedim. Aldırmadı... 
Yargıç 2 ( zabit katibi kıza) : Yaz kızım . Sanık, Bipolarim bozuktur. Ben zaman zaman kendi kendime  konuşurum, dedi...Paragraf yap...
Katip kız: ..?
Saldırgan :  Hakim bey, attığım tekme orta halli bir şeydi.
Yargıç 2: Hastahaneye yazılan müziklere cevabının beklenmesine...duruşmanın...
TBB Başkanı : O vahşinin  peşini bırakmayacağız. 
Ceyda : Kollayın kendinizi kadınlar!  Düşünmek yasak!
Ayten: Utanmaz ! Bak bak! Bir de gülüyor!
Fatma: Kadınlar çok korkun!  O tekmeyi siz de yiyebilirdiniz. İnadına yarın  yola şortla çıkalım. 
Kadın avukatlar: Vah zavallım vah!.. Ağrın devam ediyor mu?
Müşteki (ağlar): Günüm ağlamakla geçiyor.  Sokağa tek başıma çıkamıyorum. Şehri değiştireceğim...
Bir kadın avukat: Kendisine yakın koruma talep edeceğiz. 
Kadın avukatlar korosu (adliye önünde): A . asla yal-nız de.ğil-dir!
Bir tweet: Ülkeyi değiştir! Bu ülke zaten yaşanmaz oldu!
3. Yargıç : Sanığın  tutuklanmasına, olay yerinde keşif yapılmasına, diğer delillerin celbine,  duruşmanın ...gününe bırakılmasına... 
Bir seyirci  :  Sayın mahkeme mahalle baskısı altında!..Bir tutukluyor , bir bırakıyor!..
Boşboğaz  bir adam:  Adalet bir kadının adı mıdır?
Muhabir:  Eyvah !  Duruşma gününü kaçırdım...
Mübaşir: Üzülme , duruşma günü sana verdiğim kağıtta yazılı...
Bu satırların sahibi:   Bu konuşmalar gerçekten oldu mu ? Yoksa ben rüya mı  görüyorum..