SELAMİ TURGUT GENÇ

SELAMİ TURGUT GENÇ

UKRAYNA’NIN BİNBİR SURAT SAVAŞCISI..

Rusya- Ukrayna savaşı bütün acımasızlığıyla sürüyor. Barışın yolu henüz açılmış değil. Türkiye’nin barışın tesisi için yoğun çaba yürüttüğü, diplomatik temasları kararlılıkla sürdürdüğü biliniyor..

Barış gelse de gelmese de bu coğrafyada, dünya yüzeyinde hiç görülmemiş bir savaş taktiği gün yüzüne çıkmış bulunuyor.

Sahnede ölçülen bir aktörün san’at gücü, birden otomatik bir mekanizmaya dönüşerek düşman ilerleyişini çivi gibi yerine saplıyor.. Bu benzetmede kıskaç altına alınan savaş alanları bir sahne görünümündedir. Mesleği aktörlük olan Ukrayna Devlet Başkanı, her gün değişik sahne giysileri içerisinde rolünü benimsemiş bir aktör yeteneğiyle düşmanlarını büyülüyor.. Şaşkınlığa düşürerek ruhları dağılmış cansız bir mankene büründürüyor..

Ukrayna’da dev bir sahnede Rusya, ummadığını buluyor.. karşısındaki, sihirbazın şapkasından çıkardığı binbir hünerle karşılaşıyor.. kan kusan topların, tankların karşısında orkestra takımları peydah oluyor, insanların duyguları içine sızan müzik nağmeleri, ejderhaları bile birden susturuyor..

Sahnede henüz perde inmeden fikirle tutuşturulan roller, dünyanın da gözleri önünde “Aktörlerin hücumu” olarak duygusal bağları birbirine kilitliyor.

Başaktör Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, savaş meydanlarını sahneye çevirmiş.. kemandan tutun da daha değişik enstürman sesleri çıkaran müzik aletleri, düşman mevzilerine karşı çevrilmiş namlular sanki.. Ruslar, bu şaşkınlık içinde ilerleyemiyor.. Katılaşan acımasız ruhlar, okşanan bir kedi sessizliğine bürünmüş sanki..

Ukrayna’nın her gün binbir surata çevrilen baş aktörü Zelenskiy, dünya savaş tarihinin en büyük rolünu oynuyor.. Coşkulu kemanların arkasından değişik figüranlar savaş mekanlarına sürülüyor.. Kundaktaki çocuklar, bebek arabalarıyla görüntü veriyor.. Yaşlı ve sakat insanlar, geleceğin dünya gerçeğini hayrıkıyor. Var olmak, insanca yaşamak?.

Herşey akılda başlar.. Aklın da kundaklandığı bir alan vardır.. Savaş kışkırtıcıları, yeni bir silahın hazırlanması projelerini, tuvalette ihtiyaç giderirken akılarına getirirlermiş.. Tiyatrolarda kültür zenginliğini topluma aşılamaya çalışan aktörler ise ekmeğin önüne geçen silahlarla hicvederler..

İnsan beynini şekillendiren toplumsal boyutlu olaylar, dünyadaki bütün siyasileri, dinazorlar dönemleriyle düşündürmelidir.

Neden öldürüyoruz ki? Biraz beklesek zaten kendiliğimizden öleceğiz.. Doğanın kanunu böyle işler..

<