UMARIM EVE DÖNÜŞ BİLETİMİZ OLMAZ
Hepimiz için büyük bir heyecandı açılış maçına şahit olmak. Bir diğer heyecanımız da takımımıza olan güvenimizdi. Finale çıkmak, kupayı almak her ihtimal mümkündü futbolda. Genç bir kadromuz vardı sahada. Sürpriz yapabilirdik elbette.
Dile kolay tam 27 maçtır yenilmiyordu Gök mavililer. İyi oynuyorlardı. Bize karşı da karşılaşmaya iyi başladılar. Aslında çok iyi oynamıyorlardı. Aksine biz çok tutuk oynuyor, sanki gereksiz heyecan yapıyor gibiydik. Yusuf, Hakan ve Kenan topla ikinci ve üçüncü bölgede bir türlü bulaşamıyor, haliyle Burak da sadece gezinmekle kalıyordu sahada. İlk tehlikeli ataklarını İnsinye ile yaptılar. O kadar baskıya kornerleri dahi yoktu ama biz de sahada yoktuk doğruyu söylemek gerekirse. İlk kornerlerinde Chiellini'nin kafasını parmaklarıyla çıkarıyordu Uğurcan. Top hala onlarda, saha parselizasyonu hala onların etkinlik alanı içindeydi dakikalar ilerledikçe. Devre böyle devam etti.
Şenol hoca ikinci yarıya Cengiz’le başlamayı yeğledi. Artık Kenan ve Cengiz kanatlarda, Çalhanoğlu Burak'ın arkasında olacaktı. Ama doluya koysa da almadı Şehol hoca, boşa koysa da olmadı. Yaptığı diğer değişiklikler de işe yaramadı. Bir de kaleciyle gereksiz paslaşma hastalığı nüksetti gene. Son golde bu yüzden geldi zaten. Uğurcan’ın ayakları Mert kadar iyi değil. Uğurcan’ın topla çok oynamaması gerekiyor. Oynanan futbol Galler ve İsviçre maçları öncesi tüm umutlarımızı elimizden aldı. Onları bu futbolla nasıl alt edeceğiz müthiş bir muamma doğrusu. İşimiz hiç de kolay olmayacak.
Gecenin Notu: Bu kadro da kanadın birinde Kenan ve / veya Yusuf olmalı, diğerinde de kesinlikle Cengiz. Çalım atıp rakibi ekarte edecek yegane oyuncumuz Cengiz. Bence olmazsa olmazımız. Bir de artık Hakan forvet arkası oynasın. Kanatlara filan kaymasın artık.