Unuttum sanmayın, “elektrik” meselesini!..
Pazartesi günü bu sütunlarda yayımlanan, “Uçuyoruz... Uçuyoruz...” başlıklı yazımı beğenenler kadar, “Zafer bey sen elektrikten dertsiz misin?” e-postalarıyla eleştirenler de oldu...
Elbette dertliyim... Hem de nasıl?..
Yeni elektrik faturaları, bu ülke insanının “ölüm”e mahkûm edildiğinin adeta ilanı şeklinde...
Bu konuya dikkat çeken okuyucularıma çok teşekkür ederim.
Ben de “elektrik” konusunu ayrı bir yazıyla ele almayı düşünüyordum...
Unutmayalım!
Elektrik kullanmayan ülke, tamamen körelmiş, yok olmuş demektir.
Elektriksiz hiçbir işlem olmayacağını bilelim...
Ülke kilitlenir!
Hayat durur!
Hiçbir önemli kurum faaliyette bulunamaz!..
***
Hastaneler çalışamaz!
Marketler çalışamaz!
Polis merkezleri çalışamaz!
Askeri merkezler çalışamaz!
İletişim araçlarının tümü çalışamaz!
Rafineriler faal olamayacağından ham petrol olsa da, akaryakıtsızlıktan tüm taşıma araçları çalışamaz!
Çiftçiler üretemez!
Fabrikalar çalışamaz!
Şehirler karanlığa gömülür!
Çöplerimiz toplanamaz!
Sularımız akmaz!
Yiyeceğimiz olsa da bulaşıklarımız yıkanamaz!
Kirli çamaşırlarla yaşamaya çalışacağız!
Yıkanamadığımızdan, her türlü hastalığa karşı açık olacağız!
Yemeklerimizi pişiremeyeceğiz!
Makineye bağlı hastalarımızı ahirete göndereceğiz!
Çocuklarımızı okullarına götüremeyeceğiz!
Elektrik olmazsa, hayat “yok” demektir!
***
Şimdi neredeyse tüm okurlarımın, “Zafer bey, çok karanlık tablo çizdin” dediğini duyuyorum.
Birçok okuyucumun da, “İçimizi kararttın!” sitemini yaptığını biliyorum!
Kim ister, ülkesinin bu duruma düşmesini...
Allah, düşmanımın başına bile vermesin!
İnanın bana, elektrik yaşamın neredeyse birinci olmazsa olmazıdır...
Bir yerden bir yere yayan gidebilirsiniz...
Bir kulübede yorganla yaşayabilirsiniz...
Kuyudan su çekerek sağlıklı ya da sağlıksız suyu içebilirsiniz...
Tarlanızda yetiştirdiğiniz sebzeleri, odun ateşinde pişirebilirsiniz...
Akşamları hava kararınca erkenden yatarsınız...
Kille bulaşıklarınızı ve çamaşırlarınızı yıkayabilirsiniz...
Yani birçok şeyi zor da olsa yapabilirsiniz!
“Eeeee, ne olmuş ayaktayız” diyebilirsiniz!
Bence de sorun yok!
Peki, kiraların çok çok üstünde gelen elektrik faturaları, iş aleminin sonunu getirmez mi?
İşyerleri kapanırsa, işsizlik patlamaz mı?
Ne olur bu ülkenin hali?..
İhracat sıfırlanmaz mı?..
***
İşte o zaman Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği Türkiye’mizi taş devrinden kalma “köy”e döndürmüş oluruz...
Bunu bu ülke, bu yüce halk, hak ediyor mu?
Düşünün...
Düşünün...
Karar verin!
Karar verirken de, zamların devam edeceğini bilin!
Bugünkü, akaryakıt, doğalgaz fiyatları gerçekçi değil...
Akaryakıtın 20 TL olması gerektiğini, doğalgazın mutlaka zamlanacağını bilin!
Bu 2 kalem girdinin nelere mal olacağını da!..
***
Hastalık her insan için geçerlidir.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve muhterem eşleri “Covid-19”a yakalanmış...
Allah acil şifalar versin.