ÜSTÜ KALSIN / 100 Kandil,75 Türkü
İstanbul’un Tuzla ilçesindeki Ermeni Yetimhanesi (Kamp Armen) geçen hafta cumartesi günü, ABD’de 21 yıl yaşadıktan sonra Diyarbakır’a dönen udi bestekâr Yervant Bostancı’yı ağırladı.
Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Korosu udi ve ses sanatçısı Bostancı büyük ilgi gören konserde dört saatte 75 türkü söyledi.
Yetimhanenin yüz ampulle aydınlatılmış bahçesinde Türkçe, Kürtçe ve Ermenice okuyan Udi Yervant, zaman zaman dinleyici isteklerini de yerine getirdi.
Müziğe beş yaşındayken darbuka çalarak başlayan Bostancı 1976 yılında ailesiyle İstanbul’a göç etti.
İstanbul’da sahnelerde Zeki Müren, Adnan Şenses, Taner Şener, Ertan Ersoylu, Alaattin Şensoy ve Eyüp Uyanıkoğlu’na eşlik eden Bostancı,
1991 yılında Kurtuluş’ta program yaptığı gazinoda bir densizin hakaretlerine maruz kalınca ertesi yıl ABD’ye giderek Los Angeles’a yerleşti.
Udi Yervant Los Angeles’da yaşadığı yıllarda gazinolarda hem çaldı, hem de yine Ermenice, Türkçe ve Kürtçe türkülerini söyledi.
“Damarımı kesseniz Diyarbakır akar.” diyecek kadar Diyarbakır âşığı olan Bostancı, Udi Hrant’tan sonra Ermenice okuyan ilk sanatçılardan.
Biri Hicaz makamında iki bestesi olan Bostancı, Hicaz bestesi Yanarım’ı mensubu olduğu koroda Ermenice okudu. Bostancı, Türkiye’deki Türk müziği korolarında ilk kez bir Ermeni’nin kendi bestesini Ermenice okumasıyla Türk musiki tarihine geçti.
Konseri Bostancı’nın eşi Talin’le Agos gazetesinin genel yayın müdürü Yetvart Danzikyan de dinledi.
2013 yılında doğduğu topraklara dönen Bostancı’yı geç kalmış bir tanışmanın ardından dikkatle dinledim.
Okuduğu türkü ve şarkıların hepsi bu toprağın meyvesiydi ve bizi anlatıyordu.
Bana sesiyle bayram sevincini de, hüznünü de yaşatan “ÂşıkYervant” sen çok yaşa.
Sesin, mızrabın zarar ve zeval görmesin.
………..
O gün yüz kandilli bahçede, Kamp Armen’e yakın olduklarını ihsas ettiren “bazı” Tuzlalılardan kimseyi göremedim.
Umursamazlıktan mı, vakitsizlikten mi, korkudan mı; acep neden?