ÜSTÜ KALSIN.. Atatürk Evi'nde Hayal Kırıklığı
Selanik’teki Atatürk Evi’nin yeni düzenlenmesiyle ilgili tartışmalar gündemdeki yerini hâlâ koruyor.
“Ev”,yaklaşık üç yıl süren restorasyonu ardından Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından açıldığı 16 Ağustos 2013 tarihinden bu yana hem öz hem de şekil açısından eleştiriliyor.
Bir eleştiri de Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’ten geldi.
Belediyenin, Sarıyer Lozan Mübadilleri Derneği ve Lozan Mübadilleri Vakfı işbirliğiyle düzenlediği Edessa (Vodina) -Selanik gezisine katılan Genç Atatürk Evi’nde hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.
İlçenin Bahçeköy ve Gümüşdere köylerinde yaşayan mübadil çocuk ve torunlarını atalarının doğduğu topraklara götürmeyi amaçlayan gezinin ikinci günü olan 1 Aralık 2013 Pazar günü Genç ve 180 kişi Atatürk Evi’ni ziyaret etti.
Genç, “ev”in birinci katındaki odalarda sergilenen fotoğraf ve bilgi panoları gördükten sonra diğer bölümleri gezmedi.
Başkan Genç bu tavrıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Atatürk Evi’nin yeni haline bir anlam veremedim. Eski halini bilen bir kişi olarak hayal kırıklığı yaşadım. Müze, içindeki eşyalarla anlam kazanır. Dört duvar müzenin bir anlamı yok. Bu yeni düzenlemede mutlaka bilmediğimiz bir şeyler var. Burada Atatürk’e ait eşya olmamasının gerekçeleri açıklanmalıdır. Bu gerekçeleri Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sorup öğrenmeye çalışacağım. Bugün burayı ziyaret eden Atatürk’ün hemşehrileri mübadiller de eminim hayal kırıklığına uğradı. Görevlilerin “Modern müze anlayışı böyle.” demeleri de bana ilginç geldi.”
Bu arada Sarıyer Belediye Başkanı Genç bu ziyaretten sonra Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın doğduğu Langaza’nın Sarıyar köyüne gitti.
Genç köyden dönüşünde yaptığı açıklamada “Sarıyar’a duygusal bağımdan dolayı gitmiştim. Ama köyde eskiye ait hiçbir iz kalmamış. Buna üzüldüm.” dedi.
Başkan Genç Atatürk Evi’nden ayrıldıktan sonra ziyaretçi akınını göğüsleyerek “ev”i dolaştım.
Günümüzün müzecilik anlayışı bunu gerektirebilir, kabul.
Ancak “ev”de hayat yok.
Burası müze binası değil, adı üstünde ev.
Ev olduğa göre, evde Atatürk ve ailesi yaşadığına göre o döneme ait –replika olsa bile- bazı özel eşyalarla ev eşyalarının yer alması gerekir.
Bunlar kanımca mutfak eşyalarından önemlidir.
Kamuoyundan gelen tepkiler göz önüne alınarak Atatürk Evi’nin hiç olmazsa bir odası bu bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir.
Bilgilendirme panolarında iki hata gördüm.
İkisi de vahim hata.
Birincisi, mübadeleyi anlatan panoda Pire Yunanistan'daki Müslüman mübadillerin bindirme iskelesi olarak gösterilmiş.
Yanlış.
Pire Anadolu'dan giden Ortodoks Rumların indirme iskelesi olarak kullandı.
Bindirme iskeleleri arasında eksikler de var.
Preveze yok mesela. Girit Adası'ndaki limanlar var ama Midilli, Limni ve Sakız adasındaki limanlar yok.
Bir de Mustafa Kemal’i Tuzla istasyonunda gösteren fotoğrafın altındaki “Çocuklar tarafından karşılanması, İzmit istasyon, 1928.” yazısı yanlış.
O fotoğraf altı yazısını yazan eski yazı istasyon adını bir bilene okutmayı akıl etseydi İzmit değil, Tuzla yazdığını öğrenecekti.