ÜSTÜ KALSIN / Atatürk'ün Öldüğünü Dünyaya O Duyurdu
ATATÜRK’ÜN ÖLÜMÜNÜ DÜNYAYA
O DUYURDU
Atatürk’ün ölümünü resmi tebliğden iki saat önce bir Türk gazeteci dünyaya duyurdu.
Hastalandığının açıklandığı günlerde Yeni Sabah gazetesinde mesleğe başlayan Abbas Parmaksızoğlu sezgileriyle Atatürk’ün ölmüş olabileceğini gazetesine ulaştırmış, o günlerde yazı işleri müdürü olan Murat Sertoğlu da genç muhabirinin haberini manşete taşıyarak hemen ikinci baskı yapmış.
Gazetenin piyasaya çıkmasıyla ölüm haberi önce İstanbul’a, sonra da o günün iletişim imkânlarıyla Türkiye ve dünyaya yayılmış.
Atatürk’ün öldüğünü duyuran resmi tebliğ aynı gün saat 13.00’de Anadolu Ajansı ve Ankara Radyosu kanalıyla yayımlanmış.
1916 yılında Drama’da doğan Parmaksızoğlu’yla ölümünden üç ay önce başka bir konuda röportaj yaparken Atatürk’ün ölümüne tanıklığını şöyle anlatmıştı:
"Yeni Sabah gazetesinin Dolmabahçe muhabiriydim. O yıllarda sarayın üstü bomboştu. 1938’in ağustos o ayından itibaren muhabirler erkenden işe geliyor ve Dolmabahçe sırtlarına çıkarak bekliyordu. Beklediğimiz yerden saray da rıhtım da çok iyi görünüyordu. 10 Kasım 1938 sabahı gazeteye uğramadan her zamankinden erken görev yerine gitmiştim. Bir ara sarayın forsunun yarıya indirildiğini fark ettim. Fors yarıda durduruldu. Ne iniyor, ne çıkıyor. Birden bire kafamda bir şimşek çaktı; ‘Atatürk öldü galiba.’ dedim. Heyecanla Kabataş iskelesine koştum. İskeleden de cumhurbaşkanlığı forsu görünüyordu. İskelenin tek telefonundan saat 09.30 civarında gazeteye telefon ettim. Murat Sertoğlu yazı işleri müdürüydü. Gördüğümü anlattım, ona da ‘Galiba Atatürk öldü.’ dedim. Sertoğlu cesur gazeteciydi. Hemen manşeti atmış, ‘Atatürk öldü, yaşasın Türk milleti.’ diye. Yeni Sabah o gün ikinci baskı yaparak saat 11.00’de piyasaya çıktı. Atatürk’ün ölüm haberini aynı gün saat 13.00’de Anadolu Ajansı ve Ankara Radyosu verdi. Ben resmi açıklamadan iki saat önce haberi vermiştim. Bu en büyük atlatma haberdi. Bütün dünyaya en büyük atlatma haberi ben vermiştim. Daha sonraki günlerde Atatürk cenaze törenini de hem İstanbul’da hem de Ankara’da takip ettim."